bugün

bahsi geçen diğer 6-0 veya 5-1'lik maçlar gibi sıradan bir maçtır. 100 yıllık kulüpler böyle tek maçlık skorlarla değerlendirilemeyeceğinden fazla üzerinde durmaya gerek yoktur. herkes her şeyin farkındadır. kimin neler yaptığı kulüp tarihlerinde yazmaktadır. * * *
maçla ilgili kanıt niteliğindeki efsane paint belgesinde maçın oynandığı stad olarak ali sami yen'in yazıldığı, ancak rahmetli o devirde sağ olduğu için adının henüz bir stada verilmediği dipnotu mutlaka düşülmesi gereken maç. o değil de;

(bkz: zeki müren de bizi görecek mi) *
galatasaray'ın yedi kişi maça çıkmasına rağmen 7-0 (yazıyla yedi sıfır) kazandığı derbi.

edit: maça kalecisiz çıkan taraf, yedi kişiyle oynamak zorunda kalan g.saraydır. onbir kişilik fener değil.

edit2: "böyle bi maç hayal ürünüdür, varlığı kanıtlanamamıştır, şehir efsanesidir ya da özel maçtır sallanmaması gerekir" diyenler buyrun;
boru gibi lig maçıdır:
(bkz: http:// derbies.com/results/index.php?id=42)

"beş sene öncesi herşeydir, ama doksanbeş sene öncesi hiçbir şeydir" aforizmasına ise bi tarafımızla gülmekteyiz. "şanlı 100. yılımızı kutluyoruz tey tey!" diye dolaşmayın ayak altında evladım, tarihinizi bu kadar sallamıyosanız.
98 yıl önce* oynanmıştır.

o zamanlar topa poo deniliyordu.

kaleler, 2 apartman boşluğundan oluşuyordu.

orta hakem, yoldan geçen şükrettin amca idi.

seyirciler, camdaki teyzelerdi.
maçtan önce fenerbahçe futbol takımı galatasaray a 2 oyuncu vermeyi teklif etmiştir. bu sayede 9 a 9 kişi oynamanın daha zevkli ve haklı bir maç çıkaracağını düşünmüşlerdir. ancak bu öneriyi galatasaraylı oyuncular reddetmiştir.

çoğu galatasaraylı bu tarih e güler. galatasaraylıların 6-0 yenilip de arkjasına sığındığı maç bu değildir.
eğer bir sığınma olsaydı emin olun 12 şubat değil 17 mayıs olurdu.
Galatasaray lıların kendi kendilerine çeliştiği, oynandığını iddia ettiği, lakin oynansa bile oynandığını 7 kasım 2002'ye kadar bilmediği maçtır şöyle ki...

görsel

bakıldığı zaman üst tarafta yerin Ali Sami Yen olduğu iddia edilmiş, eyvallah.

Ama altta yazanlara bakılırsa maç Kadıköy'de oynanmış. Nası Lan?? Hadi geçtik diyelim bu konuyu...

Adı geçen kadrodaki bazı futbolcuları bir yerde görüp diğerinde görememekten, bunu çıkaranların galiba "Ulan benim dedem de oynamış gibin olsun" dediğini ve o mantıkla kadroları yazdığını görüyoruz. Lakin işin komik yanı. GS'lilerin en babalarının (bkz: metin oktay) zamanında bile böyle bir maçın varlığı ile ilgili tek kelam laf konuşulmamış, tek satır yazı yazılmamış ancak ne zaman ki tarih gerçekten sözde ezeli rakipler arasında ki 6 (bkz: yazıyla altı) rakamıyla 0'ı yanyana koymuştur bu mavralar dönmeye başlamıştır.

Aynı GS'lilere sormamız gereken bir soru da (bkz: GS Rugby takımını neden kapattı) dır...

Bkz... 12 - 0

Bkz...

http://www.tumspor.com/ha...kapattirmisti-GALERI-.php
son osmanlı yandım ali'nin unutulmaz bir performans sergilediği maçtır.
(bkz: 18 haziran 1913 fenerbahçe galatasaray maci)

hava çok sıcak olduğundan galatasaray'ın bazı futbolcuları yolda bayılmıştır. 8 kişiyle sahaya çıkan takım maçı 8-0 almıştır.

al sana hazır hikaye. bir gün 7-0 yenersek bunu kullanırsınız.
11 mart 1910 tarihinde fenerbahçe nin galatasaray ı 3 kişiyle, 19-0 yendiği maçın yanında lafı edilemeyecek maçtır.
(bkz: maç uydurmak)
bırak 1911'i, isterse yer küre soğurken oynanmış bir maç olsun yine de çakmışız 7 tane. isterse kale direği yerine 2 tane terlik koyulmuş olsun, sonuç değişmeyecek. uzaya da çıksan, gezegenler kupasını da alsan tarihten silemezsin. başını duvarlara vursan, şeyinden aşağı kasımpaşa olsa, başarı bile saymasan hiç farketmez 7enerbahçe.
bu da 7 yaşındaki çocukların tartışması gibi oldu. ulan ne çok 7 dedim be.
fenerbahce gibi galatasaray'ın da kalecisinin olmadığı maçtır. o maçta galatasaray'ın kalesini ali sami yen korumuştur. kaleci gelmemiştir ve hasta hasta maça gelen ali sami yen kendisini kaleye atmıştır yorulmamak için.

fenerbahce'nin de kendisi gibi kalecisiz bir takıma gol atamadığını böylece öğrenmiş bulunuyoruz.

ayrıca maçı 90dk. izleyen arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz galatasaray'ın atak ve şut sayısının 8 olduğunu bize aktardıkları için.
6'nın acı koyması ve video kayıtlarının sonsuza kadar saklanması katidir. fakat bahsi geçen olay rivayetten öteye gitmez hangi bulgu ile kanıtlanacağı merak konusudur. iyi ki varsın galatasaray yoksa biz kime 6 atar, kime gülerdik.

edit: seri eksi oy veren fanatik ibne ilgini bekliyorum. *
galip kulaksızoğlu'nun anlattığı fıkrayı ciddiye almışların cicili bicili rüyasıdır bu maç. rahmetli rakı sofrasında ortam şenlensin diyerekten güzel bir taşak geçeyim demiş ve olaylar gelişmiştir. * şimdi sen diyeceksin o sofrada mıydın lan nerden biliyorsun; sahiden der misin bunu? *?!^^/
pek çok fenerlinin inanmayı reddedip kanıtlar önüne serildiğinde hönk!? nası yaa şeklinde tepkiler verdiği maç.
"Lodos Fırtınası
Aman o ne lodos firtinasi... Istanbul'un her yani sismis, denizi kabarmis alga dalga, lodos kiyameti desek yerinde olacak... Günlerden 30 Aralık 1911.

Yilbasina bir gün kalmis, evlerde kestaneler çiziliyor, hazirlik
girla...

Vapurlarin kalkis saatleri birbirine girmis, kalkip kalkamiyacaklari bile meçhul. Ama kalkan bir vapura zor bela yetisen dört Galatasarayli oyuncu, dalgalarla mücadele eden vapur'un içerisinde, Fenerbahçe ile oynayacaklari maç'a dogru yol aliyorlardi.. Galatasaray olarak Fenerbahçe karsinda oynadiklari ilk üç maç'ta da galip gelmislerdi, 2-0, 3-0, 5-0, eh, heyecanli degillerdi pek, ama lodos onlari perisan ediyordu.

Kadiköy'e geldiklerinde diger takim arkadaslari ile bulusacaklardi, ama iskelede sadece iki arkadaslarini gördüler. Önce pek üstünde durmadilar, nede olsa Union Kulüp Stat'inda (Fenerbahçe Stati) diger arkadaslarini bulabileceklerini ümit ediyorlardi. Alti Galatasarayli oyuncu yollandilar Stat'a... Baskan Ali sami Yen onlari orada buldu, baska da kimse yoktu. Ali Sami Yen oynamak istiyordu ama sakatti, maç saati de yaklasiyordu, yedi Galatasarayli oyuncunun gözleri saat'in üzerindeydi, ne gelen vardi, ne giden! Aralarinda konusup, oyunun ertelenmesini istediler; Istanbul sehri bir lodos afetine yakalanmis, vapurlar iptal olmus, oyuncular gelememis, bu maç böyle oynanirmi, iptal en dogal hakkimiz diye düsündüler elbette.
Ama rakip takim Fenerbahçe buna razi olurmuydu hiç? Bizim yedi kisi kalmis Galatasaray takimimiza, "Sahaya çikmazsaniz, hükmen yenik sayilirsiniz!" diyip, tutturukluklarina devam edince, Galatasaray ruh'u bunu kaldirirmi, yenileceksek, aslanlar gibi çikariz, saha'da yeniliriz diyip, yedi kisi çikip, oynamayi kabul ettiler. Bir önemli sorunlari daha vardi, kaleci yoktu! Lodos firtinasi yüzünden, kalecimiz de gelemeyenler arasindaydi! Ali Sami Yen kaleci olmayi kabul edince, biri kalede olmak üzere, yedi Galatasarayli Aslan, gururla saha'ya yayiliverdiler.

Ali, Bekir Bircan, Horace Armitage, Celal, Idris, Emin Bülent ve kalede Ali Sami Yen. Hey gidi ASLANLAR hey, yelelerini diklettirip, pençelerini çikarip, gerinip, rakiplerine baktilar. Onbir tane Kanarya, lodos'un da etkisi ile biraz ürperdi ama, içlerinden de kis kis güldüler, arenaya sadece yedi aslan çikabilmis, saha vicik vicik, alirlardi elbet bu maçi! Aman Allahim oda neydi? Saha'da kükreyen aslanlar sanki yüzlerce oluvermisti... Ali Sami Yen'in durdugu kale, rakipleri tarafindan ziyaret bile edilemedi, 90 dakika boyunca top bir adet kere eline bile gelmedi... Aslanlar hem atak yaptilar, hemde kalelerine kimseyi aklastirmadilar. Ne lodos, ne vicik vicik bir saha, nede onbir kisilik rakip takim onlarla bas edemedi.
Galatasaray, Fenerbahçeyi 30 Aralık 1911 günü, yedi kisi ile, 7 - 0
yendi.

Aslan Galatasaray'i lodos afeti bile durduramamis, büyük ruh'u ile, yedi kisi ile oynadigi maç'tan alninin akiyla çikmisti. Yani Infaz gerçeklesmisti.

Evlerinde yilbasi gecesi için kestane çizen aileler ise, haberi alinca çok sasirip, Fenerbahçe kestaneden beter çizilmis diyip, gülüsmüslerdi diye büyüklerimden hep duyarim!!!! O gece lodos tüm gücü ile devam etmis, bizim Aslanlar ise vapurlar iptal oldugundan, geceyi rakiplerimizin evlerinde geçirmek zorunda kalmislardi.

Bence, bizimkiler bir güzel uyumustur da, karsi tarafi tam bilemiyorum! Nede olsa tatli tatli uyurlarken bir iki kükreme sesi çinlatmislardir o evlerde Aslanlarimiz, rakiplerimizin tetikteki uykularini bölen!
Iste Galatasaray ruh'u, inanci ve gerçeklerinden bir tanesi daha.
Bir rivayete göre, ne zaman lodos firtinasi çiksa, rüzgar'in içerisinden bir kükreme sesi yayilirmis Kadiköy semalarina, içleri ürperten, dolana dolana Fenerbahçe Stat'ina yayilan... Ali Sami Yen'in, Ali'nin, Bekir Bircan'in, Horace Armitage'in, Celal'in, Idris'in, Emin Bülent'in sesleri, hani artik bizlere bulutlarin arkasindaki o güzel yerden bakanlarin kükremeleri bunlar."

(bkz: alıntıdır)
[ ]http://www.galatasaraymed...rum/viewtopic.php?t=179[/ ]