11 şubat 2010 maccabi electra efes pilsen maçı

kimse bana 35 dakika iyi oynayıpta son 5 dakika maçı vermenin nasıl birşey olduğunu anlatamaz. kenarda koç gibi koç olmazsa böyle mağlubiyetler çok normaldir. oyuncuların suratlarındaki memnuniyetsizlik bugün bir kez daha açıkca görülmüştür. yılda 1.2 milyon euro veya dolar para kazanan mario kasun'unu kullanamamak, 2 milyon euro'ya yakın para kazanan igor rakocevic'i kullanamamak, 1 küsür milyon euro para kazanan bostjan nachbar'ı kullanamamak büyük bir koç beceresidir. ergin ataman oyuncularıyla kavga etmek, bütün suçu onların üzerine yıkmak yerine onlardan nasıl faydalanabilirimi düşünmüyor. çünkü en kolayı suçu başkalarına atmak. sen 22 sayı öne geçtiğin maçta 10 sayıyla maç kazanıyorsan, real madrid deplasmanında son 5 dakikaya kadar kafa kafaya oynayıp maçı veriyorsan, yine aynı durumu bugünde yaşiyorsan ve buna inatla çare bulamıyorsan kapı önüne konmak çok zor olmamalı. bugün koç gibi koç tanımına uyan biri vardı sahada ve oyuncularını nasıl motive ettiğide açık şekilde skora yansıdı. pini gershon bugün maçı kazanan taraftı. istanbul'da umarım aynı hatalar yapılmaz.

real madrid maçında yapılan daha doğrusu yapılamayan rotasyon hatasının aynısının yapıldığı maçtır. oysa montepaschi siena maçında efes ciddi şekilde takım görüntüsü vermişti.

yine de efes çok kötü oynadığı bir maçı başa baş götürmüştür son 5 dakikaya kadar. skora bakmayın efes cidden berbat oynadı bu gece. ama bojan popovic gibi bir guard varken inatla 20 saniye topu elinde tutan ender neden oynar anlayabilmiş değilim.

neyse kaybedilen pek bir şey yok. kazansaydık çeyrek finale dev bir adım atacaktık olmadı. kaybedilen tek şey igor rakocevic oldu bu maçta. hoş o da bu zamana kazanılmışmıydı tartışılır.

muhtemelen 2 hafta içinde rakocevic gider efes de atletik bir 4 numaraya kavuşur. ne diyelim belki de hayırlısı oldu. ama sözleşme yapılamayan mirsad türkcan'a eminim çok yanıyordur efes pilsen.