bugün

babil'de bir alışveriş merkezinde elimde kola gezerken aldım haberi. abi dediler, ayşe tatile çıkmış.

iyi dedim.
Maç izliyordum tabi ki galatasaray'a küfrederek.

(bkz: 11 eylül 2001 galatasaray lazio maçı)
okula gitmeden önceki ailecek kahvatı seramonimizi yapıyorduk ki, haberleri açtı benim peder. hala kulağımda yankılanır peder beyin lafı.

+ aha dolar taban yapacak şimdi, stoklayak gayrı.
fırın almak.
bu sayede aynı fırını kaç senedir kullandığımı rahatça hesaplayabiliyorum
kaportacı atölyesinde koşturuyorduk,hayalimiz çarpık bir araba alabilmek ve onu yapmaktı.hey gidi günler hey.
babaannemin bahçesinde limonata mı yudumlarken , arkadan gelen sesle irkildim . dönüp baktığımda amerikada ortalığın 56 olduğunu gördüm ve '' vay anasını ... amerika bile bombalana biliyor muş'' dedim kendi kendime
evdeydim bahçede oturmaktayken içeriden haberleri izleyen ev halkı çağırmıştı abd'de uçak kazası olmuş bak diye...
baktım ilk görüntüler, uçak geliyor çarpıyor falan henüz ilk uçak. "kaza değil bu" dedim...ve o an canlı yayında 2. uçak çarptı... ve sonra da pentagon'a saldırı falan filan...
sonra dışarıya çıktım ve ağır ağır yürüyerek abd'nin bu olay üstüne kime nasıl saldıracağını dünyayı nasıl birilerine dar getireceğini düşünmeye başladım...
sonuç malum tüm dünyanın içine sıçmaya devam ediyorlar...
kadıköy moda'da emmilerle beraber rakı içiyorduk.
(bkz: 11 eylül saldırılarının olduğu gün yapılanlar)
(bkz: ARAMAYA iNANMAK)
annemin ve babamın sevinç çığlıkları arasında ilk kelimelerimi söylemiştim:
"kahrolsun amerikan emperyalizmi"
lisedeydim. erkek kesiyordum.
doğum günümü kutluyordum.
ortaokula başlıcaktım. mavi önlükten kurtulmuş ergen çocuk edasıyla üniformamla evde dolanıp duruyordum.
bizim çocuklar başardı diyordum.
Ameliyatım için yattığım Haydarpaşa eğitim ve numune hastahanesinden 2saat izin aldım ve şu anda Taksim AKM'de çıkmış olan yangın haberini okuyorum.
dışarıda top oynuyorduk arkadaşlarla. çok yoruldum eve gidip su içecektim. tv açık kalmış. star tv açık. ekranda son dakika ile sarı uyarı var. vurulma görüntüleri dolaşıyor. dışarı çıktım geri geldim hala var. akşam oldu, sanki olay türkiye de olmuş gibi tüm kanallar tek haber veriyordu. seçim akşamları sadece seçimlerden bahsetmek gibiydi o günün mantığı.
-çocukluk var serde o zamanlar... bisiklete biniyorum... ayrıca komşu teyzelerin büyüde kızımı sana vereyim dediği yaştayım...
cnntürk'ü ne oluyor lan diye izliyordum.
yediğim dönerden zehirlenmiş, hastane dönüşünde evde yarı baygın yatarken gözlerimin her aralanışında binaların çökme görüntülerini görüyordum. dünya tam da benim halim gibiymiş diye de içimden geçiriyordum.
halı saha maçına hazırlık vardı.
otelde çalısıyodum bi kalktım sabah sabah 20 kişi tv izliyo noluyo amk. dedim kule yanıyor oturdum bi çay soyledim çay 2. uçakla geldi.
lise 3 sınıftaydım.. televizyonda 11 eylül saldırılarını izliyordum arkadaşlarla, liseli aklıyla komplo teorileri falan üretiyorduk.. bütün kanallar amerikaya kilitlenmişti.. ırak kanalında kutlama yapıldığı haberleri yapılıyordu.. ayrıca o sıralar nokia 3310 marka cep telefonum vardı.. fotoğraf, msn, facebook özelliği olmadığı için.. çaldırıp kapatıyorduk fantezi olsun diye, onunla uğraşıyor da olabilirim.
arkadaşlarla mahalle maçından dönüyordum.
o gün okuldan gelmiştim. 4.sınıfa yeni geçmiştim. Hoca ya da o zaman ki adıyla öğretmen yaz tatilinde ne yaptıklarınızı yazın getirin demişti. Ben bir yandan yazıyorum bir yandan öylesine dinliyorum. Dinliyorum ama önemsemeden sanki sıradan bir şey gibi. Tıpkı galatasaray iki sene öncesine kadar tüm avrupa takımlarını yenmesi gibi. Küçüğüz ışte sıradan yani. Binalar yıkılırken kim olduğunu hatırlamıyorum ama bir haberci altın harflerle yazılasi bir söz söyledi. (bkz: dünya artık eskisi gibi olmayacak) olmadıda...
bi kule yıkılıyoken diğeri dikiliyodu.

sevişiyodum yani...
güncel Önemli Başlıklar