bugün

bursa şaşırtmamış ve kendine yakışanı yapmıştır...

bazı kentlerin ruhu var. bazıları ise sadece iktidarların oy deposu insan silolarından ibaret işte...
bursa yı temsil edemeyecek kadar cılız ses.
(bkz: biz bursa çocuğuyuz)
bursadan bir bok olmaz koyun sürüsü. verileceği sanılmayan destektir.
çok ilginçtir.

halbuki:

"orman ve su işleri bakanlığına bağlı orman genel müdürlüğü’nün resmi verilerine göre 2008 yılında başlatılan “ağaçlandırma seferberliği” kapsamında ağaçlandırma konusunda tam bir rekor kırılmış.
2008 yılından 2012 yılına kadar 2 milyon 420 bin hektar alan 2 milyar fidan ile donatılmış."

(bkz: ağaçlandırma seferberliği)
gece 3.30 sularında görükle'de, üçoluk caddesi'ni baştan başa dolduracak kadar insanla başlamış eylem.
görükleden kyk'ya kadar yüründü. izmir yolununun başka bir grup tarafından kapatıldığını duyduk. grup izmir yolu'ndakilere katılmak için devam etti. yarın kültürpark'ta da ses çıkaracağız.
insanlar saat 17:00' yi beklemeden harekete geçmiştir. video fsm bulvarı sabah 04:30 civarında çekildi.
http://youtu.be/jx_UZemKu6A
Mutlaka orda olacağım eylemdir.
Bilinçli Bursa halkının katılması gereken eylemdir. Umarım olay çıkmaz. Umarım provakatörler devreye girmez ve kimsenin burnu kanamadan, kimse biber gazına maruz kalmadan dağılırlar. Bende orada olup olanı biteni medyaya taşıyacağım.
Eylem başarıyla sonuçlanmıştır. Kimsenin burnu bile kanamadan bitti. Hiçbir polis müdahale etmedi. Halk taşkınlık yapmadı. Arada siyasi parti bayrakları sallansa da hemen indirildi.
Asıl gruba altıparmak caddesinde katılan tkp üyeleri öncülük etti. Pek iyi bir görüntü oluşmadı. Halkın başlattığı bu yürüyüşten siyasi partiler nemalandı.
eylemin sonuna doğru akp binasına saldırmaya kalkılmasına rağmen gayet kararında geçen bir eylemdi yalnız Ampul Tayyip sloganı gerekçesiyle 14 liseliye dava açılmış.
eylem gayet güzeldi gerçekten, polisinde hakkını yemeyelim hiç karışmadılar. hatta kültürparkta ilk toplandığımızda orada olan polis arabası kovalanmıştır gereksizce, yinede polis hiç bir şekilde müdahale etmedi. ta ki kendini ''texas''lı olarak gören ergen grubun diğer gruplara saldırmasıyla onlarda ayırmak için harekete geçti. birde ak parti il merkezine yapılan saldırıda müdahale etti, onun dışında polis bile göremedim. ''texas'' hariç bütün katılanlara teşekkür etmek gerekir, gayet demokratik bir gösteriydi. bursaspor şampiyonluğundan beri ilk defa böyle kalabalık gördü bu şehir;
http://galeri.uludagsozlu...a-gezi-park%C4%B1-eylemi/
arkadaşlarımla birlikte gayet medenice ve coşkulu bir şekilde sitemlerimizi dile getirerek katılmış olduğumuz eylem.
atatürk stadyumu'ndan başlayıp valiliğe kadar yüründü, beklediğimden daha fazla bir kalabalık vardı. ve işin ilginç yanı bir tek bile polise rastlamadım. büyük ihtimal istanbul'a sevkedilmiş olabilirler.
duyduğuma göre biz döndükten sonra bazı olaylar olmuş. umarım yaralanan olmamıştır.
gezi parkı vakası ve polislerin vahşeti toplumdaki birikmiş olan isyana adeta bir kıvılcım çakmış oldu. istanbul, izmir, ankara'da olaylar devam ediyormuş, bakalım daha neler olacak.
--spoiler--
Bursa ve Adana'da yürüyüş
01.06.2013 - 18:02 Gündem

Taksim direnişinin yansımaları Bursa ve Adana'da da boy veriyor.

Bursa

Kültür Park'ta buluşan binlerce kişi "Her yer Taksim her yer direniş!" “Faşizme karşı omuz omza!”, "Hükümet istifa!", "Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana!" sloganlarıyla Altıparmak Caddesi'ni trafiğe kapatarak Heykel'e yürüdü.

Heykel baştan aşağı dolmuş durumda. 10 bini aşkın kişi sloganlarla Taksim direnişini selamlıyor. Bursa'nın merkezinde hayat durmuş durumda.

Eylemde DiSK, KESK, aralarında BDSP'nin de bulunduğu ilerici ve devrimci kurumlar ile Bursaspor taraftar grubu TEXAS var.

Yürüyüş sürüyor.

20.50: Devrimci ve ilerici kurumlar Heykel'de oturma eylemi başlattı. Bir süre sonra Fomara Meydanı'na yürünecek.

21.00: Fomara yürüyüşü iptal edildi. Taksim direnişi sonlandırılana kadar Heykel'i terketmeme kararı alındı.

21.15: Polis kitleye 21.00'e kadar alanı boşaltma "uyarısı" yaptığı gelen bilgiler arasında. Polis, alanın arka tarafına çevik kuvvet yığınağı yapıldığı belirtiliyor. Ayrıca alana TOMA'ların getirileceği ifade ediliyor.

23.15: Heykel'de oturma eylemi yapan kitleye faşist taraftar grupları "Burası Taksim değil!" diyerek şişe ve demir çubuklarla saldırdılar. Sivil polislerin organize ettiği saldırının ardından devrimci ve ilerici güçler alandan ayrıldı.

Alanda şu an sadece ulusalcılar ve faşistler var. Ancak hepsinin sarhoş olduğu, etrafa saldırdıkları, Taksim direnişi ile bir ilgilerinin olmadığı görüldü.
--spoiler--

Alanda şuan sadece faşistler varmış. Komünistler evlerine dönmüş.
sözde bursaspor taraftarı olan bir avuç orospu çocuğunun gecenin ilerleyen saatlerinde gösteriye gölge düşürmüş, amacının rengine leke sürmüştür.

her ortamda böyle orospu çocukları olmuyor mu ? oluyor elbet. her şeye rağmen direnmeye devam eden herkese gönülden sevgiler.
bursaspor taraftarı doru olanı yapmıştır. ayar sağlamdır. bursa da böyle şeylere müsade edilmez .. gidin bdp yle yapın gösterinizi.

çakallara yer yoktur buralarda.
hayatımda gördüğüm en garip ve başarısız eylemdir. binlerce insan toplanıp ne yapacaklarını bilememeleri dolanıp durdukları eylemdir. polisin bile sallamadığı eylem.
bastım gittim, zira bulunduğum küçücük yerdeki eylemde polis dağıtmak için ne gaza ne de tazyikli suya ihtiyaç duydu. evden toplarız tek tek, demişler, dağılıvermiş insanlar. herkes birbirini tanıyor. alana adım atıldığı andan itibaren kim var kim yok anında listelendi muhtemelen.

bursa'daki berbat trafik yüzünden başlangıç saatine yetişemedim. doğrudan heykel'e geçtim. arkadaşlarla toplandık, bir alt geçidin kenarına oturduk. arada sloganlara destek verdik, arada alkışladık.
karma bir kalabalık vardı ve yazık ki geneli şuursuzdu. ankara'da 4+4+4' eyleminde caddeler boyu saatlerce bir o bayrağın altında, bir başka grubun içinde yürüdüm. kalabalık mantıklı olunca insan tedirgin olmuyor. elbette ki polisin tavrı çok farklıydı ama bunda kalabalığın çoğunluğunun psikopatlığından çekinip ortalara giremedim.
zaten herkes bir diğerini hor görmeye başladı hava karardıktan sonra. asılsız haberler gelip durdu. panzerler geliyor, tomalar uçuyor falan diye korkutup dağıtmaya çalıştılar milleti. en sonunda işte bu texas ya da texas görünümlüler gelip dağıttı. ulan işe bak ya.
eski adliye binasının oradaki çimler insan doluydu ve yarısı sarhoştu. içip içip, işet bizi tayyip, diye bağırdılar. daha birçok bel altı slogan attılar da tam hatırlamıyorum. güldürmediler ama. komik değildi.
ruh hastası ergenin teki yanarlı dönerli patlayıcı gibi bir şeyi alt geçidin içine attı. manyak manyak gülerek gitti.
halay çekenlerle çekmeyenler birbirine girebilirlerdi ama aralarında mesafe vardı. halay çekenlere, ulan biz burda direniyoruz sen halay çekiyosun, istanbul'da isanlar ölüyo lan, diye bağıran bir abla vardı. üzüntüsünden böyle konuştuğunu düşünmek istiyorum. çünkü insanların kafasına illa bir kanlı devrim işlenmiş. illa ona gerek yok. oturup topluca depresyona girmek yerine, hiçbir ayrım olmadan bir araya gelen insanların halay çekmesi daha ürkütücü bir görüntüdür küçük hanım, okuyorsanız eğer.
tgb, bunun bir halk direnişi olduğunu, hiçbir parti, örgüt, dernek bayrağı altında eylem yapılmaması gerektiğini muhtemelen biliyordu ama nemalanmak istediklerini düşünüyorum. en hafifinden bunu düşünüyorum yani.
altıparmak tarafından gelen birkaç tanıdık görüp oraların nasıl olduğunu sordum. polisle doğrudan konuşmuşlar. gelecekseniz ona göre davranalım biz de, demişler. polis, biz karışmıycaz emir geldi, demiş. karışmamaları için emir geldiğini birkaç kişiden daha duydum. ne derece doğrudur bilemem.
daha sonra haplanmasıyla ünlü, texas grubu olduğunu söyleyen birtakım insanlar, sopalarda koca kalabalığın üstüne geldi. artık nasıl manyakça geldilerse o caddeyi üç adımda koştu da kaçtı insanlar.
bazı şuursuz ve olaylardan bihaber arkadaşlar da adliye arkasında kaçanları geri döndürmeye çalışıyordu. ulan gelen polis değil! sopalı, bıçaklı adamlar geliyo! biber gazı olsa maskemiz var, tazyikli su -ki kullanıldı mı bilmiyorum- hadi bir derece. geri gidin geri gidin, diye bağırarak insanların iyice sinirlerini bozdular.
zaten ne varsa altıparmak'tan heykel'e kadardı. setbaşı ve sonrasında hayat devam ediyordu. ama yine de belirtmekte fayda var. kafelerde oturan insanlar boyunlarında maskeleri, şalları, ellerinde bayraklarıyla oradaydılar. dinlenip geri dönenler vardı. setbaşı'nın alt ve üst sokaklarında bir sürü çevik kuvvet otobüsü vardı fakat alanda polis görülmedi, vardıysa da etkileri hissedilmedi.
daha ilerleyen saatlerde bursa'nın çeşitli semtlerinde bulundum. genel bir uyku hakimdi. birkaç sokak dışında -inanması güç ama- türkiye çok güzel uyuyor. sıçarım böyle uykuya.
aklıma gelen olunca ekliycem. bunlar unutulmasın. direnenler de direnemeyenler de.