1 ekim 2006 kayseri erciyesspor beşiktaş maçı

ligde 7 maçta kalesinde 21 gol görerek maç başına 3 gol yiyen kayseri erciyesspor'un aynı tarifeyi sürdürmesi beklenen * maçtır. tabi, monsieur tigana'nın sahaya süreceği takım ve oyuna müdaheleleri de bunda etkili olacaktır.

kayseri erciyesspor teknik direktörü Mustafa Uğur'un istifa etmesi sonrası, kan değişikliği yaparak maça çıkacak erciyesspor ile ligde çıkışını sürdürmek isteyen beşiktaş arasında yapılacak maç.

maçın bilet fiyatları; kale arkası tribün 5 YTL, açık tribün 10 YTL ve kapalı tribün 30 YTL.

ligde istediği performansı gösteremeyen beşiktaşk'ımızın kolay kazanacağına inandığım karşılaşma. erciyes'in en golcü futbolcusu cenk işler ve kalecisi zafer denizli maçında gördükleri kırmızı kart nedeniyle bu maçda forma giyemeyecekler.

beşiktaş seyircisine sadece 1300 kişilik bilet ayrılan maç.

erciyessporlu yöneticileri esefle kınıyoruz.

maç lig tv'de naklen yayınlanacaktır.

ilk yarı itibariyle, vasat bir tempoda geçen ve gol pozisyonu açısından çok kısır olan karşılaşmadır. maçın tek golü, 14. dakikada gökhan zan'ın ileri çıkarak yaptığı asistle mert nobre'nin ayağından gelmiştir. maç, kayseri erciyesspor savunmasının sıkça açık vermesi ve beşiktaş'ın pozisyon bulma çabaları ile geçmektedir. ikinci yarı ne getirecektir bilinmez tabi.

vedran runje sahneye çıkmazsa, beşiktaş'ın en az 1-2 gol daha atıp farklı kazanacağı maçtır.

mert nobre'nin sakatlığı nedeniyle ikinci yarıda yerini gökhan güleç'e bıraktığı karşılaşmadır. bütün oyuncular teker teker sakatlanıyor, hadi hayırlısı. * *

güya şampiyonluğa oynayan beşiktaş'ın, koskoca bir ikinci yarı, ligin en çok gol yiyen, en kötü defansına sahip ve futbol olarak en zayıf takımına hiç golü düşünmeden oynadığı ve sürekli nükseden "duran top hastalığı" sonucunda kalesinde golü gördüğü karşılaşmadır.

maç, son dönemlerdeki en kötü, en vasat karşılaşmalardan biriydi. ne tempo vardı, ne organize bir atak. beşiktaş da golü attıktan sonra üzerine yatmayı düşününce, sonuç olarak, izlemesi işkence bir maç çıktı ortaya. kayseri erciyesspor ise, bu kadar zayıf bir kadroyla 1 puan alabilmenin sevincini yaşadı.

ve son olarak, birkaç soru..

- bu takımın sağ kanadını savunmakla görevli ibrahim toraman, kayseri erciyesspor'un golünde sağda bomboş kalan lazarov'u nasıl göremedi?

- bu takımın kalecisi, golleri seyretsin diye mi alındı? *

ve, monsieur tigana;

- bir sağ bek oyuncusu olan ve bu maç için ön liberoda oynayan serdar kurtuluş'un yaptığı top kayıpları pas hataları yedek kulubesinden gözükmüyor mu? (zira, izleyen onca insan son derece net gördü de)

- bu takım, ligin en çok gol yiyen takımına karşı da golden başka pozisyona bile giremiyorsa, artık o kürdanını da alıp gitme vakti gelmedi mi?

(bkz: tigana runje ni de al git burdan)

tigana'nın artık gitmesi gerektiğini yönetimin görmesi gereken maç olmuştur. sırf kanser olmamak için bu sezon lig tv aboneliğimi iptal ettirmiş, kahvelerden maç izliyordum. bu kararımın ne kadar doğru olduğunu bugün tekrar gördüm. eğer tigana'yla devam edilirse, beşiktaş tarihinin en kötü sezonlarından birine hazır olun. aslında söyleyecek çok şey var da, formatına kurban olduğumun sözlüğü işte..

(bkz: bsg dedirten fransızlar) *
(bkz: bsg dedirten hırvatlar) *

beşiktaş'ın klasik şekilde yine ligin 8. haftasında lige havlu attığı karşılaşmadır. yıldırım demirören denen zat-ı muhterem bu takımın başında olduğı müddetçe artık bir la liga derbisi kıvamında el classico olmuştur beşiktaş'ın lige çift haneli haftalara ulaşamadan elveda demesi. tek hedef fortis türkiye kupasıdır yine. orda da bize koyarlar tekrardan bütün camia orgazm olur, çarşı da indirimler başlar, başkan soyunma odasında salya sümük ağlar, kupa haluk ulusyon 76. göbekten akrabası bilmem kim için karacaahmet mezarlığına getirilir ve eğlence devam eder. ta ki bir sonraki seneye kadar.

teşekkürler yıldırım demirören ve yazıklar olsun sana. türk futbolunu ve (her ne kadar ayrı saflarda olsak da) bizleri beşiktaşsız bıraktığın ve ligi kanaryam ile galatasaray'ın hakimiyetine (saf tutarak) bıraktığın için.