bugün
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var17
- abber'ın ruh hastası olması23
- insan olmaya ceyrek kala17
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- kitap okuyan erkek14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- anın görüntüsü12
- gideon reid morgan jj43
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği14
- babalar günü16
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu12
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- diamond tema11
- memati192310
- sevgiliyle aynı evde yaşamak8
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel8
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- hasan can kaya11
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı22
Zamanında Sözelden geçip hukuk kazanmış biri olarak hukuk fakültesi hakkında merak edilen varsa cevaplayabilirim.
Tanım; işe yarayabilecek tavsiyeler.
Tanım; işe yarayabilecek tavsiyeler.
gonya selcuk uniyi yazmayi dusunen arkkaslara yardimci olurum. lakin mesajlara 00.00 dan sonra bakabiliyorum. cok heyecan yapmayin.
istanbul üniversitesi ingiliz dili ve edebiyatı yazmak isteyenler, yazmayın. lan her sene uyarıyorum, bakıyorum hala yazıyorsunuz. yazmayın şu bölümü. gidin amerikan kültürü ve edebiyatı yazın aynı üniversitede. zaten aynı koridordalar. çok istiyorsanız arada ingiliz dili ve edebiyatı'nın derslerine de girersiniz. ama amerikan'da şeker gibi hocalarla takılmak varken ingiliz'e gidip not ortalamanızı dibe vurdurmayın. benden uyarması. gidip yine yazacaksınız ama, biliyorum. ben de yaptım aynısını zamanında.
Sırf neresi olursa olsun bölüm filan da farketmez diyerek tercih yapılmaması son derece önemlidir. Başınızı yakarsınız.
Ailenizin yanında paşa paşa okuyun uzaklara hiç gitmeyin.
ilk yıl ortalamayı yüksek tutun, derslere girin onu yapamıyorsanız mutlaka okulda olun kantinde sabahtan akşama kadar pinekleyin ama gidin.
Asla bir arkadaş veya sevgili için tercih yapmayın.
ilk yıl ortalamayı yüksek tutun, derslere girin onu yapamıyorsanız mutlaka okulda olun kantinde sabahtan akşama kadar pinekleyin ama gidin.
Asla bir arkadaş veya sevgili için tercih yapmayın.
salak saçma rehber hocalarının birebir dediklerini yapmayın . kendiniz karar verin ve pişman olmayın . pişman olacaksanızda kendi kararınızla olun . abuk subuk sehirler yazmayın .
eğer iibf bölümlerini tercih edecekseniz ingilizce okuyun bu bölümleri . yoksa türkiyede bi anlam ve önemi olmaz bölümünün .
eğer iibf bölümlerini tercih edecekseniz ingilizce okuyun bu bölümleri . yoksa türkiyede bi anlam ve önemi olmaz bölümünün .
En önemlisi sizlerin mutlu olması ve mutlu olacağı mesleğe yönelik tercihler yapabilmesi. bu gerçekten önemli yok puanım şu üniversiteye yetiyor, bu bölüme girersem puanım yanar diye düşünmeden seçim yapın. biraz geyik ama şu yazıyı da okuyun derim. ( http://basgann.com/hangi-universiteyi-secmeliyim )
gemi makineleri işletme veya deniz ulaştırma işletme mühendisliği hakkında kıyıdan köşeden akrabadan tanıdıktan bilgisi olan var ise mesaj atarsa sevinirim bir kaç sorum olacak.
Kırklarelinde okuyan varsa yardımcı olabilirmi?
ankara sbf ve gazi iibf hakkında bilgi almak isteyenleri bilgilendirebilirim.
okulların isimlerine aldanmayın. son yıllarda o kadar çok şey değişti ki türkiyede... eskinin marka okulları, marka bölümleri artık resmen boşaldı, anlamlarını kaybetti. bir okula gitmeye karar vermeden önce mutlaka hakkında bilgi alın. istediğiniz bölümdeki hocaların cvlerini tarayın. anadolu üniversitelerini seyyah gibi gezerek profluk alan hocalara pek aldanmayın. artık türkiyede arkası sağlam olan adamlar rahatlıkla prof oluyorlar. özellikle sosyal bilimlerde okuyacak olanlar buna çok dikkat etsinler. iyi hocaların olmadığı bir okulda iisbf okumak, hukuk okumak, tarih falan okumak size pek bir şey kazandırmaz.
seveceğiniz bölümlere gitmeye çalışın. ama tutup da "haa ben tarih okumayı seviyorum, ilber hocanın hastasıyım, o zaman tarih okuyayım" demeyin sakın. iyi bir tarihçi olabilmek için ilber ortaylı okumak yetmez. kadim dilleri (özellikle üzerine yoğunlaşacağın alanda sana yardımcı olacak dilleri) iyi öğrenmen gerekir. bunu örnek olarak söylüyorum, tarihçi arkadaşlar bu konuda daha ayrıntılı bilgiler verebilirler tabi. siyaset bilimi için konuşacak olursam, sakın ola ki "aa ben bu kılıçdaroğlu, erdoğan kavgalarını çok seviyorum. parti muhabbetlerini seviyorum, o zaman kesin bu bölüme gitmeliyim" demeyin. allah aşkına şu bölümün kalitesini de düşürmeyin! bu bölümde kılıçdaroğlu-erdoğan tartışması yapmıyoruz arkadaşlar. felsefe okuyoruz, sosyal psikoloji okuyoruz, sosyoloji, hukuk, iktisat dersleri alıyoruz falan ama "kılıçdaroğlu vs erdoğan" tarzı derslerimiz yok. gelecekseniz ona göre gelin.
okul okuyoruz diye kendinizi kandırmayın. türkiyede bırakın üniversiteyi, meslek yüksek okulu bile olamayacak kalibredeki yerlere üniversite belgesi veriliyor. ondan sonra da sürüsüyle diplomalı işsiz mezun oluyor oralardan. üniversite, lise gibi bir yer değil. belli bir müfredat var, onu ister evinde öğren, ister okulda diye bir şey yok. gaziosmanpaşa üniversitesinde mekatronik mühendisliği okunmaz arkadaş. boşuna kendinizi kandırmayın. onun yerine ya adam gibi bir okul tutturmaya bakın, ya başka bir bölümü hedefleyin, ya da başka seçenekleri aklınızda bulundurun. illa herkes üniversite okumak zorunda diye bir şey de yok. askeri okula gidip çok güzel maaşla çalışıp, çok da prestijli yerlere gelen arkadaşlarım var, hayatlarından da gayet memnunlar. kıytırık bir üniversiteye gidip, orada çevre edinip, kendi işini (cafe restaurant olur, başka şeyler olur) kuranlar da var. kendinizi iki üç seçenekle sınırlandırmayın. ama şunu bilin ki türkiyede gerçekten üniversite adını hak eden okulların sayısı onu,on beşi pek geçmez. onların da her bölümü iyidir diye bir şey yok. tekrar söylüyorum, okul çok önemli.
gideceğiniz okulun sizin istediğiniz alanlarda size bir şeyler katacağından emin olun. kütüphane önemli, spor salonları vs önemli, bulunduğu şehir çok ama çok önemli. yozgatta siyaset okumanın fazla bir anlamı yok. çünkü her şeyden önce yozgat vs gibi şehirlerde siyaset öğretmenin, çalışmanın bir anlamı yok. gerçekten bir şeyler yapmak, ciddi araştırmalar yapmak isteyen iyi bir hocanın yozgatta ne işi olur? ne çalışacaksın yozgatta? göç mü çalışacaksın? gender politics mi çalışacaksın? globalleşme mi çalışacaksın? öte yandan üniversiteden arta kalan zamanlarında ne yapacaksın? yozgattaki seminerlere mi katılacaksın? tiyatroya mı gideceksin? falanca ülkenin büyük eliçiliğinde verilen bir yemeğe mi davet ettireceksin kendini? yoksa kahvehaneye gidip tavla mı atacaksın, okey mi oynayacaksın?
öss yorucu bir maratondu, artık bir an önce tercihimi yapıp tatile çıkmak istiyorum demeyin. şunu unutmayın ki öss, bundan sonra hayatınızda çok da önemli bir yer kaplamayacak olan, çok fazla anlamı da olmayan, saçma sapan bir sınav. iki defa össye girip ikisinde de ilk 5 bine girmiş birisi olarak söylüyorum bunu. ilk yüze giren arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyorlar. össnin tüm amacı, öğrencileri kapasitelerine göre sıralandırıp adil bir şekilde tercih yapmalarını sağlamak. yani asıl önemli kısım şimdi başlıyor sizin için. isterseniz ilk yüze girmiş olun. doğru tercih yapamazsanız, 10 bininci sıradaki arkadaşlarınızdan daha verimli bir üniversite hayatı geçireceğinizin garantisi yoktur. sevmediğiniz bir bölümde, okulu uzata uzata hayattan bıkabilirsiniz. ya da iki sene sonra başka bir okula/bölüme geçmek zorunda kalabilirsiniz. neyse ki artık bu geçişleri yapmak eskiye oranla daha kolay. ama siz işinizi şansa bırakmayın. istediğiniz veya seveceğiniz bir okulu ve bölümü yazmaya gayret edin. sevmeyeceğiniz yerleri kesinlikle yazmayın.
son olarak, genelleme yapmak istemem ama tercih yaparken birinci sınıf öğrencilerinden pek fazla tüyo almaya kalkışmayın. üniversite hayatına yeni adım atmış olmanın verdiği heyecanla fazla uçuk bilgiler verebiliyorlar. ya da okulda istediği ortamı bulamıyor ve bu sefer de başlıyor bok atmaya. yani verdikleri bilgiler çok doğru olmayabiliyor. elbette herkes için geçerli değil bu, ama yine de böyle bir evre var üniversite hayatında ve çoğumuz bu evreden geçiyoruz. dikkatli olun sadece.
ben dahil hiç kimsenin verdiği bilgiyi kesin doğru olarak almayın. uzmanlarınkini bile. herkesin kendi doğruları yanlışları var. sen çok paragöz birisisindir ve hiç sevmediğin halde tıp okuyup güzel para kazanıp mutlu olabilirsin. ya da bütün amacın karı kız düşürmektir, ya da uygun bir koca bulmaktır. gidersin sütçü imama, hayatının aşkını bulursun, iyi kötü de iş bulursun ve acayip mutlu olursun. kim bilir? biraz da kısmet yani.
seveceğiniz bölümlere gitmeye çalışın. ama tutup da "haa ben tarih okumayı seviyorum, ilber hocanın hastasıyım, o zaman tarih okuyayım" demeyin sakın. iyi bir tarihçi olabilmek için ilber ortaylı okumak yetmez. kadim dilleri (özellikle üzerine yoğunlaşacağın alanda sana yardımcı olacak dilleri) iyi öğrenmen gerekir. bunu örnek olarak söylüyorum, tarihçi arkadaşlar bu konuda daha ayrıntılı bilgiler verebilirler tabi. siyaset bilimi için konuşacak olursam, sakın ola ki "aa ben bu kılıçdaroğlu, erdoğan kavgalarını çok seviyorum. parti muhabbetlerini seviyorum, o zaman kesin bu bölüme gitmeliyim" demeyin. allah aşkına şu bölümün kalitesini de düşürmeyin! bu bölümde kılıçdaroğlu-erdoğan tartışması yapmıyoruz arkadaşlar. felsefe okuyoruz, sosyal psikoloji okuyoruz, sosyoloji, hukuk, iktisat dersleri alıyoruz falan ama "kılıçdaroğlu vs erdoğan" tarzı derslerimiz yok. gelecekseniz ona göre gelin.
okul okuyoruz diye kendinizi kandırmayın. türkiyede bırakın üniversiteyi, meslek yüksek okulu bile olamayacak kalibredeki yerlere üniversite belgesi veriliyor. ondan sonra da sürüsüyle diplomalı işsiz mezun oluyor oralardan. üniversite, lise gibi bir yer değil. belli bir müfredat var, onu ister evinde öğren, ister okulda diye bir şey yok. gaziosmanpaşa üniversitesinde mekatronik mühendisliği okunmaz arkadaş. boşuna kendinizi kandırmayın. onun yerine ya adam gibi bir okul tutturmaya bakın, ya başka bir bölümü hedefleyin, ya da başka seçenekleri aklınızda bulundurun. illa herkes üniversite okumak zorunda diye bir şey de yok. askeri okula gidip çok güzel maaşla çalışıp, çok da prestijli yerlere gelen arkadaşlarım var, hayatlarından da gayet memnunlar. kıytırık bir üniversiteye gidip, orada çevre edinip, kendi işini (cafe restaurant olur, başka şeyler olur) kuranlar da var. kendinizi iki üç seçenekle sınırlandırmayın. ama şunu bilin ki türkiyede gerçekten üniversite adını hak eden okulların sayısı onu,on beşi pek geçmez. onların da her bölümü iyidir diye bir şey yok. tekrar söylüyorum, okul çok önemli.
gideceğiniz okulun sizin istediğiniz alanlarda size bir şeyler katacağından emin olun. kütüphane önemli, spor salonları vs önemli, bulunduğu şehir çok ama çok önemli. yozgatta siyaset okumanın fazla bir anlamı yok. çünkü her şeyden önce yozgat vs gibi şehirlerde siyaset öğretmenin, çalışmanın bir anlamı yok. gerçekten bir şeyler yapmak, ciddi araştırmalar yapmak isteyen iyi bir hocanın yozgatta ne işi olur? ne çalışacaksın yozgatta? göç mü çalışacaksın? gender politics mi çalışacaksın? globalleşme mi çalışacaksın? öte yandan üniversiteden arta kalan zamanlarında ne yapacaksın? yozgattaki seminerlere mi katılacaksın? tiyatroya mı gideceksin? falanca ülkenin büyük eliçiliğinde verilen bir yemeğe mi davet ettireceksin kendini? yoksa kahvehaneye gidip tavla mı atacaksın, okey mi oynayacaksın?
öss yorucu bir maratondu, artık bir an önce tercihimi yapıp tatile çıkmak istiyorum demeyin. şunu unutmayın ki öss, bundan sonra hayatınızda çok da önemli bir yer kaplamayacak olan, çok fazla anlamı da olmayan, saçma sapan bir sınav. iki defa össye girip ikisinde de ilk 5 bine girmiş birisi olarak söylüyorum bunu. ilk yüze giren arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyorlar. össnin tüm amacı, öğrencileri kapasitelerine göre sıralandırıp adil bir şekilde tercih yapmalarını sağlamak. yani asıl önemli kısım şimdi başlıyor sizin için. isterseniz ilk yüze girmiş olun. doğru tercih yapamazsanız, 10 bininci sıradaki arkadaşlarınızdan daha verimli bir üniversite hayatı geçireceğinizin garantisi yoktur. sevmediğiniz bir bölümde, okulu uzata uzata hayattan bıkabilirsiniz. ya da iki sene sonra başka bir okula/bölüme geçmek zorunda kalabilirsiniz. neyse ki artık bu geçişleri yapmak eskiye oranla daha kolay. ama siz işinizi şansa bırakmayın. istediğiniz veya seveceğiniz bir okulu ve bölümü yazmaya gayret edin. sevmeyeceğiniz yerleri kesinlikle yazmayın.
son olarak, genelleme yapmak istemem ama tercih yaparken birinci sınıf öğrencilerinden pek fazla tüyo almaya kalkışmayın. üniversite hayatına yeni adım atmış olmanın verdiği heyecanla fazla uçuk bilgiler verebiliyorlar. ya da okulda istediği ortamı bulamıyor ve bu sefer de başlıyor bok atmaya. yani verdikleri bilgiler çok doğru olmayabiliyor. elbette herkes için geçerli değil bu, ama yine de böyle bir evre var üniversite hayatında ve çoğumuz bu evreden geçiyoruz. dikkatli olun sadece.
ben dahil hiç kimsenin verdiği bilgiyi kesin doğru olarak almayın. uzmanlarınkini bile. herkesin kendi doğruları yanlışları var. sen çok paragöz birisisindir ve hiç sevmediğin halde tıp okuyup güzel para kazanıp mutlu olabilirsin. ya da bütün amacın karı kız düşürmektir, ya da uygun bir koca bulmaktır. gidersin sütçü imama, hayatının aşkını bulursun, iyi kötü de iş bulursun ve acayip mutlu olursun. kim bilir? biraz da kısmet yani.
dokuz eylül üniversitesiyle, genel olarak izmirle ve sayısal bölümlerle ilgili verebileceğim tavsiyelerdir.
yapmayın.
Radyo televizyon ve sinema bölümünden uzak durun, hele hele devlet üniversitesiyse ardınıza bakmadan kaçın.
Üniversite ortamı görmek istiyorsanız Ktü ye gelmeyin. insan olduğunuzu unutturur bu ktu. aman diyeyim diş hekimliği hiç yazmayın.
Okumayin abi bosunuza paranizi çar çur etmeyin gidin iş kurun.
tercih falan yapmayin gidin is hayatina atilin universite vakit kaybindan baska bisey degildir eger en iyi bir kac universitede okumuyorsan.
tercih yapın seneye bırakmayın. istediğiniz bölüm tutuyorsa, şehire veya üniversiteye bakmayın.
seneye bidaha hazırlanmak yerine, ilk sene bütün dersleri verip 3ün üstünde ortalama yapmak daha kolay.
sonra istediğiniz yere yatay geçiş yaparsınız. 1 seneniz heba olmaz. fazladan bir şehir görmüş olursunuz.
seneye bidaha hazırlanmak yerine, ilk sene bütün dersleri verip 3ün üstünde ortalama yapmak daha kolay.
sonra istediğiniz yere yatay geçiş yaparsınız. 1 seneniz heba olmaz. fazladan bir şehir görmüş olursunuz.
büte kalmayın çalışın finalde verin yazı zehir etmeyin.
Uluslararası Ticaret ve işletmecilik bölümü hakkında bilgi verebilecek olan varsa çok iyi olur.
Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler hakkında bilgi verebilecek olan var mı ?
kendini tercih danışmanı gibi sanıp konuşanlar dinlenmemelidir. Hatta öğrenci kararını vermişse tercih danışmanı bile dinlenmemelidir.
ulan zaten dershanelerde "tercih danışmanı" dedikleri hocalar nereyi tercih edebilmiş? kendi aklınıza güvenin dostlar !
ulan zaten dershanelerde "tercih danışmanı" dedikleri hocalar nereyi tercih edebilmiş? kendi aklınıza güvenin dostlar !
Siyaset bilimi ve kamu yönetimi (Ankara) mı ? Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler (Marmara) mı ?
Tm3 sıralamam 41.000 okul birinciliğim var Hukuk gelir mi ?
bilkent üniversitesi hakkında tavsiye alabilirim.
güncel Önemli Başlıklar