entry'ler (40)

bordo bereli

sayıları 70 kişiyi aşmayan, insanların kuzey ırak dağlarını temizlemelerini beklediği timdir efendim. bu adamlar 20-30 tane teröristi öldürmek için eğitilmezler, konvansiyonel savaşta düşman hattının arkasındaki stratejik hedefleri yok etmek için kullanılırlar. hiçbir ordu "hadi gençler dağılın, temizleyin, gelin" diyerek özel kuvvetlerini sahaya sürmez, hani navy seallar'ın taliban temizlemekte kullanılmayıp ladin'i öldürmekte kullanıldığı gibi nokta hedeflere gönderilir bu adamlar. özel harekat timleriyle karıştırmamak gerekir, özel kuvvetlerden beklenen şeyler özel harekat timlerinin işidir.

klavye kırmak

kız arkadaşına sinirlenen oda arkadaşı kişisinin gecenin bir yarısında klavyeye çotaank şeklinde vurmak suretiyle gercekleştirdigi eylem. ilişkilerinin hala devam etmesini ise kızlar öküzü sever önermesinin gerçekleşmesi olarak yorumluyorum.

blind

placebo'dan, şundan bundan önce deep purple'ın blind'ı vardı huleyn.

I see reflections in the water
Autumn colours, summer's daughter
And as as the year is growing older
I see winter on my shoulder
I stand in the haze
Watching stone-made ripples grow
On my own
Never knew you were needed
Till I found myself standing here alone

And in the water, such a sad face
Slowly drowning, such a sad face
If only I could change the seasons
Like a poet, I've my reasons
It started to snow in the middle of July
Wonder why
Never did understand you
My sorrow is hanging in the grey sky

In the summer days we flew to the sun
On melting wings
But the seasons change so fast
Leave us all behind
Blind

But then the snow fell on the water
Putting end to summer's daughter
And me, I turned away remembering
All the seasons, such a sad thing
It started to rain in the middle of the sun
Winter's begun
Never did understand you
My sorrow is hanging in the grey sky

In the summer days we flew to the sun
On melting wings
But the seasons change so fast
Leave us all behind
Blind

atılan mesajlara geç yanıt veren sevgili

atılmayan mesajlara çook önceden cevap vererek açığı kapatabilecek insan.

(bkz: anlatım bozukluğu)

sokakta insanı rahatsız eden görüntüler

öpüşen çiftler efendim. ahlâk bekçiliğinden değil, eski sevgiliyi hatırlıyor insan, durduk yere morali bozuluyor. rahatsız oldum diye kimsenin beni umursayacağından değil tabi, evine git demiyoruz kimseye.

seksin keşfinden sonra ilk söylenen sözler

seninle birlikte önümüzdeki bin yıllar boyunca gelecek nesillerin de hayatını sikmiş oldum.

sevgili denince akla gelen ilk hayvan

(bkz: tembel hayvan)

sevgili insanı başını dizime koyduktan sonra beyin sıfırlanıyor, ne bir düşünce kalıyor kafada ne de insanın bir şey yapası.

sözlük yazarlarının en son dinlediği şarkı

godspeed you! black emperor - storm

mutlu rolü yapmak

mutsuz görünüp etrafına mutsuzluk saçmaktansa muse'dan feeling good dinlenerek perçinlenesi eylem.

evli erkekle beraber olan kıza layık sıfatlar

eştir efendim. illâ yasak aşk yaşıyorlar diye bir şey yok.

sevişme esnasında kıza patlak mısın diyen erkek

beynindeki kan sevişecek olmasının heyecanıyla çekilmiş erkektir.

kampanya devam etse bile bitti diyen bakkal

"seni seviyorum ama bitti" diyen sevgiliyle aynı kafadadır. sonuca odaklanmıştır, açıklama yapmanıza, durumu düzeltmenize izin vermez. ona göre bitmişse yapılacak bir şey de yoktur.

gazzede suikasta uğrayan rte hakkında ne dediler

stv ana haber: -ülkemizi istikrarsızlığa ve kaosa sürüklemeye çalışan, milli iradeyi hiçe sayan ergenekon terör örgütü'nün gazze uzantısından şüpheleniliyor.

aldatan sevgiliye yapılacaklar

kendi içindeki ezikliği tatmin etmek için yapılacaklardır. hiç öyle "pişman olacak, çok üzülecek" triplerine girmeye gerek yok. umursasa zaten aldatmazdı, o yüzden hayvanlık yapıp fiziksel bir zarar vermedikten ya da itibarını düşürecek bir şey yapmadıktan sonra ne yapıldığının karşı tarafça umursanmayacağı kesindir. en iyisi umursamamak, kabullenmek, devam etmektir.

mr brightside

hareketli, temposu yüksek bir şarkı da olsa arkasında garip bir hüznü barındırır. brandon'ın aldatan eski sevgiliden esinlenerek yazdığı, klibiyle aşırı derecede bütünleşen şarkılardan biridir, klibi izlemeden dinlediğinizde bir şeyler eksik kalıyor nedense. şarkıdaki sevdiğiniz kadının başkasıyla olması karşısında hissedilen çaresizlik hissi klipte olağanüstü güzellikte anlatılır. klibin sonunda brandon'ın hanım kızımızı bırakıp gitmesi de çok sevseniz bile bir kere araya birisi girdiğinde hissettiğiniz hayal kırıklığını unutmanın mümkün olmadığını gösterir.

o değil de, brandon gibi adam da aldatılıyorsa biz ne yapalım hacı?

okul radyosunda another brick in the wall çalmak

müdür yardımcısının oğlu olan arkadasımın beş yıl önce gerçekleştirdiği eylemdir kendisi. okul radyosu da değil, bizzat hoparlörlerinden çalınmıştı şarkı. tabi sonra, müzik hocasının müdürü uyarmasıyla birlikte bir daha öğle aralarında müzik çalınmasına izin verilmedi, olan atatürk büstünün etrafında toplaşıp bard's song söyleyen biz ergenlere oldu.

gelmiş geçmiş en iyi senaryolu film

shutter island tabi ki. kendi dünyasını bile sorgulatır adama, kendinden şüphe ettirir.

israil ile savaş çıksa karşı tarafta olacak laikçi

eğer savaşa gönüllüler gidecekse karşısında olmayacak insandır, hatta üstüne destekler ki ülkedeki gerizekalı oranı biraz azalsın. burnunun dibindeki ırak'ta olanlara karşı ülkesini savunamayanların israil'e kafa tutması hiç akıl kârı değil. filistin'deki çocuklar ölüyormuş, güneydoğu'da 20li yaşlarında ölenler bu ülkenin evlâdı değil mi diye sorarlar adama. önce kendi vatandaşını koru, sıra diğerlerine sonra gelsin.

sabri sarıoğlu nun avusturya maçında yaptığı orta

burak yılmaz'ın odun gibi vurup heba ettiği ortadır. ne bir yön verme, ne köşeye atma. kafasına çarpsa da aynı şekilde gidecekti heralde.

kadınları cinsel obje olarak gören erkek

çocukluktan itibaren içinde yaşadığı toplumun getirisidir efendim. savunduğumdan değil, hayvanlık da olsa mantıklı bir açıklama getirmeye çalışıyorum sadece.

erkek insanı henüz 6-7 yaşlarında veletken cinsel bir ayrıma tabi değildir, yalnızca çocuktur. kızlarla sokakta oynar, kafalarına vurur kaçar, yanlarında oturur, kısacası kızlarla birlikte yaşamasına izni vardır. ne zaman ki çocuk değil de "erkek" olarak tanımlanmaya başlar, o zaman veledimiz sınıfta kızların yanında oturmaz, haremlik selamlık düzeni olmasa da kızlarla etkileşimine bir sınır gelir. daha sonra futbol oynarken erkeklerle takılır, bilgisayar oyunu oynarken erkeklerle bir aradadır, yani hafiften kızlar hayatından çıkmaya başlar. aksilik, tam kızlarla etkileşimi sınırlanmaya başladığı sırada cinsellik girer hayatına. 11 - 12 yaşlarındaki velet ya gazetede haydar dümen'i görür, ya star tv'de hülya avşar filmi görür ya da büyüklerin ellerindeki dergi/cdler onun da eline geçer, kısacası cinselliği gayet sakıncalı araçlarla gayet çarpık şekilde öğrenir. karşı cinsle olan tek etkileşimi de bu çarpık araçlarla olduğundan karşı cinsi yalnızca cinsel obje olarak görmeye başlar.

şimdi cinsel obje olarak görme kısmındaki yanlışlık "yalnızca" o gözle bakmaktan kaynaklanıyor. karşı cinsin vücudu o kadar erişimsiz kılınmış ki dizine dokunmak bile cinsel bir aktivite haline geliyor. beden eğitimi dersinde basketbol oynamaya karar veren kızın kendi takımında hiç erkek bulamamasının nedeni de bu tam olarak. ama gerizekalı ergenimiz okul hayatı boyunca kızlarla yan yana otursa, dizine, eline, bacağına değmenin hiç de cinselliği çağrıştıran bir yanı olmadığını, her gün beraber gezdiği, yeri geldiğinde boğuştuğu, sarıldığı erkeklere karşı neden aynı şeyi hissetmediğini sorgulasa sorun çözülecek. ancak bu erişimsizlik ergenlik çağı ve hormonlarla birlikte çarpık cinsel araçlarla birleştiğinde karşımıza karşı cinsi yalnızca cinsel obje olarak gören erkek çıkıyor.

ne zaman ki ergenimiz bir hanım kızımızla sevgili olur, kadın vücuduna dokunmanın öyle çok da önemli olmadığının farkına varır, o zaman bu kafa değişir. "göğüs falan dedik o kadar, öyle çok da farklı bir tarafı yokmuş lan" kafası oluştuğu anda karşı cins yalnızca cinsel obje olmaktan çıkar. tabi çözüm bu değil, saçma sapan bir mantık çıkmasın burdan. çözüm zamanında ergenimize sağlıklı bir cinsel eğitim vermekte.