bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

--spoiler--
ben bu yazıyı bir dosta yazdım. ismi de beter.
alışıla gelmişin dışında bir yazı yazacağım ona.
zira o her şeyin en iyisini hak etmekte.
--spoiler--
ey dost!
bazen susmak ne çok şeyi anlatıyor değil mi?
susup da anlaşmak o insanla.
insanın çok fazla keşkesi olmayacak bu hayatta.
olsa dahi onlara kapılmayacak.
hayat nası bittiğini anlamadığımız bir bardak su gibi.
ilk yudum çocukluğumuz, ikinci yudumumuz gençliğimiz, ve geriye az kalan damlalar ise yaşlılığımız. elbet bizim de bardağımızdaki su tükenecek. elbet biz de muhtaç olacağız bir tutam sevgiye.
dolu dolu yaşamak lazım.
bir sokak çocuğunun çikolata yiyişinden sonraki yüzündeki tebessüm bizi mutlu etmeli.
bazen sadece sahilde oturup çay simit yemek bile huzur vermeli.
hiç tanımadığımız insanlarla muhabbet etmek, onların derdini dinlemek, az da olsun onları anlamaya çalışmak bizi mutlu etmeli.
kardeşim, bilirsin bir laf vardır; aza tamah etmeyen çoğu bulamaz diye.
bak biz ne yapıyoruz?
elimizdekileri bir bir tüketiyoruz beterim.
geriye kalan tek bir şey var, o da değişmez yardımseverliğimiz ve değişmez lanet olası bencilliğimiz.
biz aslında birer aptalız.
tek farkımız-diğer aptallardan- bizler sevgi doluyuz, kötü niyetli değiliz.
seni tanıyorum artık.
kaçmak bazen işe yaramaz.
biliyorsun ki kaçan için bir gün sürgün başlar.
yüzleşmek gerek.
kaçmamak gerek artık.
biraz daha katlanmak gerek tüm zorluklara. zira her gecenin bir sabahı olduğu gibi, her şeyin de bir çözümü var.
biliyorum kardeşim.
kalbin yaralı.
hem de çok.
ne yapacağını bilemez haldesin.
sana gerekli olan tek şey, kalbine bir elektroşok.
gerçekleri görmen için.
gerçekleri duyman için.
ve tekrardan sevebilmen için.
kalbindeki pası atacaksın böylece.
unuttuğun yaşam sevincini alacaksın tekrar eline.
ve nefes alacaksın...
sağlıcakla.
güncel Önemli Başlıklar