unutmak nimettir

Dün gece beni filitreli düşüncelere gark eden, müthiş cümle.
Akıl insanları diğer bütün canlılardan ayıran yegane olgudur. aklımız olmayaydı birbirlerinin bitlerini ayıklayıp iştahla yiyen maymunlardan, mart ayında dişi kediyi nerde zangoçlarım diye düşünen kedilerden bir farkımız olmazdı.(ikinci örnek tam da olmadı ama...)
Şu fani hayatta unutulmayacak hiçbir hadise yoktur. insanoğlu kendisine en acı veren 'an'ları bile unutabilir. buradaki 'unutmak' kelimesini 'asla hatırlamamak' olarak ele almamak lazım. hayatımızda çok 'acı an'lar olmuştur elbet, (en yakınımızdaki insanların ani ölümleri, en sevdiğim diye düşündüğümüz insanların zamansız terkedişleri...) ve biz bu acı anları mutlaka hatırlarız, fakat her hatırladığımızda yüreğimizin cızz edişi bir öncekine göre dah acısızdır, ve hiçbiri de ilk andaki kadar tahrip edici olamaz. işte bu duygulardaki şiddetin azalması unutmaya bir örnektir bence, hatırlanan an, 'ilk an'daki kadar üzüntü vermiyorsa bu 'o an'a karşı bir saygısızlıktır ve unutmak daha onurlu bir davranış olacaktır.
insanın unutacağını biliyor olması üzücü, çünkü; 'acı' diye nitelediğimiz durumlar bizim için çok kıymetlidirler ve onları her zaman ilk andaki eli ayağı titreten haliyle hatırlamak isteriz. ama elden bir şey gelmez...
işte burda da bizim için fevkalade bir fark olan 'akıl' devreye girer ve insanoğlu 'o an'ları unutur.
işte bu yüzden 'unutmak' tanrı tarafından bize verilmiş bir ödüldür.
işte bu yüzden 'unutmak' bir nimettir.
ve 'seni asla unutmayacağım' demek çok büyük bir yalandır.