bugün
- 1 mayıs8
- anın görüntüsü11
- sözlüğün en götü güzel kızı12
- kocamsunun hazırladığı sürpriz14
- insana kendini kötü hissettiren şeyler18
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- uludağ sözlüğün bitmiş olması18
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız11
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- güne bir şarkı bırak12
- tilki ailesi10
- bik bik'in balona binmesi18
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- cumaya gidenlerin çok azalması15
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim24
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190520
- memesi küçük olmak14
- adolf hitler9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel15
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- icardi1905 silik olsun kampanyası8
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
--spoiler--
Lise birdeydim. Uzun kış akşamlarının birinde yatılı okulun etüt salonunda sessizce önüme düşüvermişti.
Mosmor bir kitap: Yort Savul.
O gün bugündür şiirin mor izini sürer dururum.
Daha önceleri, Ankara'nın karanlık ikindilerinden birinde, hülyalı bir çocuk olarak Bakışsız Bir
Kedi Kara kitabıyla tanışmıştım oysa. Kınar Hanımın Denizleri'ni de bilirdim. içimi karıştırıp bana dünyanın zengin tekinsizliğini hissettirdiğini hatırlarım.
Ama bir başka şairimin dediği gibi, kimi şiirler kimi yaşları bekler, Ece Ayhan'ı yatılı yıllarımda tanıdım.
Kanımca Ece Ayhan, bu topraklara gelmiş en cesur karaşınlardandır.
Külyutmaz bir Cumhuriyet arkeologudur aynı zamanda. Hiçbir yere tutunmuşluğu yoktur. Beyefendilerden sayılmaması bu sebepledir. Şiirleri karatahtaya gelmez. Okullarda okutulmaz.
Yıl sonu müsamerelerine çıkarılmayan, tüzüklerle çarpışarak büyüyen, anası adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarından olan, orta ikiden ayrılan çocukların şiirini yazar, o.
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında/ Bir teneffüs daha yaşasaydı/ Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür/ Devlet dersinde öldürülmüştür.
Bir söyleşide, Devlet dersi Türkiye'de seçmeli değil, sorunlu bir derstir. Bu dersin öğretmenlerini herkes biliyor, geçmişte ve günümüzde demişliği vardır.
Aynı söyleşiden: Bir de karaşınlar'a soralım bakalım bu soruyu; onlar buna be diyecekler? Evet, sarışınlar yazmıştır tarihi!
Hem de karaşınlar üzerine, karaşınlara değgin! Söylenmeyen, söyletilmeyen bir başat renk
vardır tüm tarihte; iktidar sarısı.
Sarı kamudan da tiksinir. Enikonu yabandır.
Ece Ayhan, döneminde Cumhuriyet'e hiç borçlanmamış yegâne şairdir. Kemalizmin sopasını
ilk sezenlerdendir.
Bu toplumda sivilliğin hiç yeşermemişliğinden dem vurur.
Onun için şiiri kara bir yeraltı şiiridir.
Kendisi de mülkten hiç nasibini almamış, bir tuhaf ademdi. Şiirine çok benzerdi.
Düzene karşı kendini bir an olsun kullanılır kılmadı.
Bu dünyaya sığıntıydı. Yalnız evsiz olduğundan değil. Dalgın bir cambaz olduğundan. insanın en derinindeki karanlığı avucunun içi gibi bildiğinden. Şiirinin önceleyeni olmadığından.
Hiçbir rafa yerleştirilemediğinden.
Şimdi yoksul bahçemde ağırlarken, bu Türkçenin bana en büyük heyecanlarını tattırmış şairinin zaten hep yanımda olmuşluğunu hissediyorum.
Evet Ece Ayhan, o: Gelir bir dalgın cambaz. Geç saatlerin denizinden. Üfler lambayı. Uzanır ağladığım yanıma.
--spoiler-- *
--spoiler--
Kuşbakışlı çocuklar karşılık veriyorlar
Salarak gürlüklerine göğün uçurtmalar, hurra!
--spoiler--
Lise birdeydim. Uzun kış akşamlarının birinde yatılı okulun etüt salonunda sessizce önüme düşüvermişti.
Mosmor bir kitap: Yort Savul.
O gün bugündür şiirin mor izini sürer dururum.
Daha önceleri, Ankara'nın karanlık ikindilerinden birinde, hülyalı bir çocuk olarak Bakışsız Bir
Kedi Kara kitabıyla tanışmıştım oysa. Kınar Hanımın Denizleri'ni de bilirdim. içimi karıştırıp bana dünyanın zengin tekinsizliğini hissettirdiğini hatırlarım.
Ama bir başka şairimin dediği gibi, kimi şiirler kimi yaşları bekler, Ece Ayhan'ı yatılı yıllarımda tanıdım.
Kanımca Ece Ayhan, bu topraklara gelmiş en cesur karaşınlardandır.
Külyutmaz bir Cumhuriyet arkeologudur aynı zamanda. Hiçbir yere tutunmuşluğu yoktur. Beyefendilerden sayılmaması bu sebepledir. Şiirleri karatahtaya gelmez. Okullarda okutulmaz.
Yıl sonu müsamerelerine çıkarılmayan, tüzüklerle çarpışarak büyüyen, anası adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarından olan, orta ikiden ayrılan çocukların şiirini yazar, o.
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında/ Bir teneffüs daha yaşasaydı/ Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür/ Devlet dersinde öldürülmüştür.
Bir söyleşide, Devlet dersi Türkiye'de seçmeli değil, sorunlu bir derstir. Bu dersin öğretmenlerini herkes biliyor, geçmişte ve günümüzde demişliği vardır.
Aynı söyleşiden: Bir de karaşınlar'a soralım bakalım bu soruyu; onlar buna be diyecekler? Evet, sarışınlar yazmıştır tarihi!
Hem de karaşınlar üzerine, karaşınlara değgin! Söylenmeyen, söyletilmeyen bir başat renk
vardır tüm tarihte; iktidar sarısı.
Sarı kamudan da tiksinir. Enikonu yabandır.
Ece Ayhan, döneminde Cumhuriyet'e hiç borçlanmamış yegâne şairdir. Kemalizmin sopasını
ilk sezenlerdendir.
Bu toplumda sivilliğin hiç yeşermemişliğinden dem vurur.
Onun için şiiri kara bir yeraltı şiiridir.
Kendisi de mülkten hiç nasibini almamış, bir tuhaf ademdi. Şiirine çok benzerdi.
Düzene karşı kendini bir an olsun kullanılır kılmadı.
Bu dünyaya sığıntıydı. Yalnız evsiz olduğundan değil. Dalgın bir cambaz olduğundan. insanın en derinindeki karanlığı avucunun içi gibi bildiğinden. Şiirinin önceleyeni olmadığından.
Hiçbir rafa yerleştirilemediğinden.
Şimdi yoksul bahçemde ağırlarken, bu Türkçenin bana en büyük heyecanlarını tattırmış şairinin zaten hep yanımda olmuşluğunu hissediyorum.
Evet Ece Ayhan, o: Gelir bir dalgın cambaz. Geç saatlerin denizinden. Üfler lambayı. Uzanır ağladığım yanıma.
--spoiler-- *
--spoiler--
Kuşbakışlı çocuklar karşılık veriyorlar
Salarak gürlüklerine göğün uçurtmalar, hurra!
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar