bugün

zall a açık davet

zall,

biliyorum şu sıralar sol frame'i saniyede milyon kere yenileyip yazılanları bir merakla okuyorsun. oluşturduğun tabloya gururla bakıyorsun belki de kim bilir? zall etik değerlere ve düşünceye saygı nedir bilir misin sen? ya da yöneticiliğin nasıl olması gerektiği hakkında en ufak bir düşüncen var mı? coder olmanın insana aynı zamanda yöneticilik vasfı kazandırmadığını da biliyorsun değil mi? biz artık biliyoruz. daha önce de çok kez tekrarlanan moderasyonla ilgili dileklerimizi sözlüğün bürokrasisi içinde sıkıştırıp kayda değer olmadığını düşündüğünü biliyorduk ama bu son reklam olayıyla söylenenlerden ders çıkarmamanın yanında, kendini gerisin geriye götürdüğünü farkettik. yalakalarının haddi hesabı yok, şu durumda bile "adam yardım edecekmiş yauuu" pişkinliğini gösterenler var. yazık... saygısızsın zall, burdaki binlerce kişiye karşı işlediğin bir ayıp var ortada ve sen üstüne özür borçlu olduğun bu ayıbı bir de üstüne hayır işi işlemek için yapılmış süsü vererek işe bir de komiklik katıyorsun. sattın bizi zall. yine küçük düşürdün bizi. sene 2009'da sözlük hakkında girdiğim bir entryde geçen cümleleri aynen aktarmak yine hiçbir sonucu değiştirmeyecek olsa da olayı özetlemek için güzel olacaktır;

--spoiler--
22 mart 2009 gecesi yine diğer birçok gecede olduğu gibi talihsiz geçen ve moderasyonun sözlüğü ne derece önemsediğini gösteren bir gündür sözlük adına. yazarın biri çıkar ve ona, buna, şuna, diğerine, ötekine saydırmaya başlar. yazar ve okur sayısı binlerce olan bir oluşumu bu derece başı boş bırakılması doğru mudur? bu nasıl bir rahatlıktır ki saatlerce moderatörlerden biri bile sözlüğe uğramıyor. götü boklu forum sitelerinde bile sürekli online bir yönetici duruyorken uludağ sözlük'te c.tesi gecesi ne demeye bir moderatör durmuyor? diğer sözlüklerde yazılıp, çizilenler... neredeyse hepsinin haklılık payı var. yazık ettiler bu oluşuma. rezil ettiler bu oluşumu. beklenen sert tavrı sergileyememenin cezasını çekiyor bu sözlük. peki bu sizce bazılarının umurunda mı? bence zerre umurunda değil. (#4900522)
--spoiler--

yine aynı noktaya geldik zall. bak gördün mü? hergün olan olaylardan sadece durum farklı, sonuç yine aynı. ama senin için önemli olan reklam değil mi? önemli olan para? aslında bu şekilde de yine reklamını yaptın sözlüğün değil mi? hem de aklı başında bir yöneticinin cesaret edemeyeceği bir şekilde. söylediklerim gücüne gitmesin zall. bunlar gerçekler, bunlar farketmen gerekenler. biz niye burda yazıyoruz biliyor musun? biz burayı çok sevdik de o yüzden. şöyle ekşi sözlük'e bir göz gezdir bakalım, çoğu yazarının aynı nickle orda dokuzuncu, onuncu nesil yazar olduğunu göreceksin. farklı nickle yazar olanları saymıyorum bile. peki bu adamlar neden israrla uludağ sözlük'te entry giriyor bunu düşündün mü? burayı seviyorlar, burada buluyorlar kendilerini ve buraya verdikleri bir emek, burda kurdukları dostlukları var çünkü. ama sen bunları hep görmezden geliyorsun zall. sözlüğe bugün girdiğimde gelişmeler butonunu tıkladım ve "allah allah bu ne saçma bir duyuru böyle zall'ın kafa güzel heralde" dedim. uludağ sözlük'ü kapatmaya teknik aksaklıklar dışında kimsenin gücü yetmezler, haiti'ye yardımlar... sonra olanları uzun uzadıya okuyup yorumlara baktıktan sonra anladım ki zall kapatmış sözlüğü zaten başka birine ne gerek!! para karşılığı. satmış. bir saatliğine. merak ediyorum doğrusu kaça satıldık? bu olayın haiti ile ilgisi olmadığı besbelliyken "yaa abartılı bi reklam ama bi sor niye yaptık? olum paranın amına koyum lan yardım için yaptık biz onu" ayağı gerçekten çok çok çok komik. oysa madem böyle bu iş, o reklam metnine bir not düşseydin ya, "bu reklam gelirinin tamamı haiti'de madur olan insanlara yardım amaçlı kullanılacaktır, anlayışınız için teşekkürler" diye? ya da bunu daha önceden haber verseydin? ama kazın ayağı öyle değil işte. sonra makbuzu göstericem v.s. çok mu zor bir olay bu? elbetteki yardımı yaparsın ve makbuzu gösterirsin. ama bu eylem, bu reklam rezaletini bunun için yaptığın anlamına gelmez ki! keşke, arkadaşlar reklamın böyle bir tepkiyle karşılaşacağını tahmin etmemiştik, gönülden bir özür diliyoruz. deseydin biraz laflar sıralar geçerdik ve delikanlı adam en azından kıvırmıyor derdik. peki ya şimdi? merak ediyorum haiti depremi olmasaydı ne yapacaktın! bu reklam gelirini sokak hayvanları için kullanacağız makbuzunu da sözlükte yayınlıyacağız filan derdin heralde. başka bir şeyi de merak ediyorum. misal x liraya bir saatliğine reklamını yaptı ya bu vodofone, başka bir firma ya da şahıs alsana 5x lira sözlüğü kapat 1 gün boyunca reklamımı yap dese yapar mısın acaba? http://www.uludagsozluk.com/hacked.php muhabbeti ise ayrı bir komedi. son zamanlardaki ne zaman gelişmeler butonu yansa evvet bakalım bu sefer ne olmuş diyorum. daha 15 gün geçmedi july4th'un yaptığı ayıbın ardından senden daha güzel bir ayıp geldi. (bkz: july4th/#6969268)

4 tane moderatörle bu iş yürümez, moderatör sayısını arttır da şu sözlük bir toparlansın kendine gelsin temalı bir entry girmeyi planlıyordum bugün, fakat vazgeçtim. gerek yokmuş. sen bu şekilde keskin ve sözlük adına saygısız kararlar alabiliyorsan moderasyonun hiç umrunda bile olmaz ki. adam demez mi sana: "ismail önce o sözlükteki ve diğer sözlükte yazılanları bir sindir, milletin ayarlarına, laflarına adam akıllı bir cevap ver de ondan sonra bana ne yapacağımı öğret" diye. zira önlerinde rehber alacakları bir zall yok. ki esasında buna gerek de yok. son olarak şu "yahu arkadaşım sözlük adamın değil mi ister bir saatliğine kapatır, ister hep kapatır" lafı edenlere birkaç bir şey söylemek istiyorum. eğer amacınız yalakalıksa zall'a yalakalık size ne getirir bilmiyorum. ama düşüncenizde samimi iseniz fazla diyecek bir şey yok. uludağ sözlük'ü bir şahıs üzerinden değerlendirmeye alabilecek kadarsa algılama kapasiteniz, çok fazla söz söylemeye gerek yok. tekrar tekrar yazık ettin bu oluşuma zall, saygısızca bir davranış gösterip üstüne türlü oyunlara girdin, insanlar bu sözlüğü ne derece seviyorsa sen de o derece sözlükten soğuttun ve soğutmaya devam ediyorsun. bu eleştiri sadece bugünkü olay için. eğer sözlüğün gidişatı, şu an içinde bulunduğu durum, yapılan hatalar v.s temalı bir entry olsaydı bu ve uludağ sözlük şu 3 yılda nerden nereye geldi ama kalite anlamında nerden nereye düştü bunu anlatsaydım heralde bundan çok daha uzun bir entry olurdu.

ne denir ki zall? hoca yine bildiğini okuyacak...
ne denir ki, sözün bittiği yerdeyiz yine...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar