bugün

rabarba

severek dinliyorum. mesut süre ve konukları kör cahil olmasa daha iyi olurdu. dünyadan haberleri yok adamların. saç serumu veriyorlar. konuk diyor ki: abi serumu kafaya nası takıcaz? espri yapıyolar bunun üstüne. mesut süre'nin de haberi yok dağıttığı hediyenin nolduğundan.

görsel

böyle bi şey lan o. öyle damardan falan hortumlu mortumlu bi serum değil. sırf bu konu da değil, konuştukları her konuda kahvedeki adam gibi cahiller. siyasette de öyleler. basit bi kemalistten öte değil mesut süre.

mesut'un sürekli ''acayip mizah yapıyoruz, hepsi planlı programlı. geyik yapıyorum demeyin kafanızı kırarım'' üslubuna da ayrıca kılım. geyik lan işte. gereğinden fazla ciddiye alma işini. tamam belirli bi zumre tarafından dinleniyosun, başarılısın ama geçen dediğin gibi türk mizahına falan yön verdiğin yok. her gün aynı espriler. ''ben değil bi arkadaşım anlatıyo'' esprisini 2 ayda 30 kere yaptın. sürekli 80'lerden anlatıp duruyosun. arayanlara da arada ayar verme sevdan da vazgeçilmez yani. yanımdaki konuğu korucam diye şekilden şekle giriyosun. bi tane eleştiri almayıp telefonu kapadıktan sonra atıp tutuyosun.

ha bi gün bunu okursan senin programımı sevmediğimi düşünme. 2 aydır her gün dinliyorum seni. bunlar olmasa daha iyi olurdu.

ayrıca firuze özdemir sana hastayım.