bugün

türkan saylan ın ölümüne sevinenler

"insanlık" denen kavramla uzaktan yakından ilgisi bulunmayan, milliyetçi kesimin en alt basamağını (bu basamak zeka seviyesi olarak eksi bilmemkaça tekabül eder) oluşturan topluluktur.

bunlar türkan saylan'ı tanımadan kendisini "müslüman düşmanı" olarak fişlerler. türkan saylan hristiyan anneannemin yakın arkadaşıdır, bunun haricinde müslüman olan babaannemin de yakın arkadaşıdır. karşısındakini müslüman ya da hristiyan olarak değerlendirmeden önce "insan" olarak değerlendirebilen nadir insanlardan biridir.

ki zaten müslüman olmasının ya da olmamasının kendisine yüzü gözü yaralar içinde gelen, bu yaralar yüzünden toplumdan dışlanan bir insan için önemi olduğunu sanmıyorum.

türkan saylan'ın bilim dünyasına hizmetlerini, dünyaya ismini "türk bilim kadını" olarak hatırlatmasını, türk toplumuna katkılarını, kaç türk vatandaşını okuttuğunu, kaç türk kadınına iş imkanı sağladığını, kaç türk vatandaşına sağlık verdiğini, kaç türk gencini hayata kazandırdığını düşün. senin o bi baltaya sap olmadan, askerliğe bile gitmeden "vatanımı seviyorum bıdıbıdı" diye sevgini ifade ettiğin vatanına hizmet etmiş yıllarca bu kadın. hadi türkan saylan'ın bütün bu hizmetlerini bi tarafa bırak, kadını bir babaanne, bir anne olarak değerlendirip öyle düşün. beynine yeterli oksijen gitmediğini biliyorum ama kalbinin kan pompalamak dışında bir işlevi olduğuna inanmak istiyorum.

muhsin yazıcıoğlu'nun vefatına "türk vatandaşı bir müslüman'ın hazin ölümü" olarak bakıp üzülen, türkan saylan'ın vefatına ise "annesi hristiyandı zaten bunun" diye yaklaşan idiotlara en güzel cümleleri ömer hayyam armağan etmiştir:

"Adil davranmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para?
Hırka tesbih post seccade güzel ama;
Tanrı kanar mı bunlara?"