327 nci dönem yedek subay sınavı

01 nisan 2009 sabahı, balıkesir bakım okulu ve eğitim merkezi komutanlığı'nda girmiş olduğum sınav.

az biraz da olsa, başımdan geçenleri çiziktirmek ister bu deli gönül;

24 mart'ta ilki 05.30 olmak üzere, ardından 31 mart 2009'u, 01 nisan'a bağlayan gecenin 02.00'ına alınmış bir adet kamil koç biletiyle, balıkesir 'e doğru yol aldım. saat, 05.00 sularında orada olup, kendisini cem yılmaz sanan er kardeşimizin sabah sabah onlarca asker adayının kafasını zikmesine maruz kalarak, giderek artan ve de çoğunluğu bursa'dan gelen asker kardeşlerimizle birlikte 08.00 sularında sınav alanına doğru yol aldık. bu arada, çok da erken gitmeye gerek yokmuş gibime gelmişti en başta, çünkü bizden 2 saat sonra gelen adam da, 91. kumanya fişine sahip olan ben de, o karmaşada birarada sınav yerine alındık. doğru sıralamayı gösteren kumanya fişine göre, belki 300. adam bile benden ön sırada bulundu. neyse efenim, eşek kadar amfi sınıf tarzı bir yere sokulup, 3 adet izin kağıdı, 3 adette diğer bir kağıt( ne işe yaradığını bilmediğim) kağıt doldurup, askeri şubemizce gönderilen belgelerin değerlendirilip, tabibin bize ''bir şeyin var mı?'' sorusunu sorup, muayene(!) edip, imzayı basmasından sonra, aday numaramızı alıp sınav yerine doğru ışınlandık...

espritüel bir kurmay binbaşının önderliğinde, yarım saat içinde sınava başladık desek yeridir. dil bölümü mezunu olmamdan ve yaklaşık 8-9 seneden beri matematik görmememden mütevellit sayısal bölümü sallayarak, ve saçma sapan mantık sorularıyla boğuşaraktana, 60 dakika içinde soruları yaptık...

bu arada bazı yerlerde okuduğum 'sorular çok kolaydı' yazısını yazanların ortalamanın çok üzerinde zekası olması lazım. birkaç kek soru dışında kafa patlatmadan ''hah işte sonucu buldum!'' denilebilecek soru çok azdı... ya ben gerizekalıyım ya da, soruları çözenler kendilerine yediremiyorlar doğruyu söylemeyi.

neyse efendim, sınavdan sonra yan taraftaki gazinomsu bir yere alınıp da, bir iki imza çaktıktan sonra, otobüsle girişe getirilip, kumanya fişini gazlayıp, köfte ekmek, iki adet sigara böreği, ayran ve de elmamızı hüplettikten sonra, bursa'ya yol aldık.

bu arada yukarıda yazdığım gibi, ''erken gitmeye gerek yokmuş gibime gelmişti'' dediğim cümlenin de meali;

ilk sıralarda kendimize yer bulduğumuz için şanslıydık. 5'erli olarak 200 kişi bizi içeri aldıktan sonra, dışarıda kalan yaklaşık 400-500 kişilik grup, - abartısız söylüyorum - 3 saate yakın beklediler. ve bu 3 saate yakın sürede bizim içeride yaptığımız şey ise, 6 tane kağıt doldurup, kağıtlarımızı onaylatıp, doktora imzalatmaktı. haa, sabah gelen çok afedersiniz ziki daşşağı denk astsubayların çay içip, poğaça kemripi daha üstlerin, iki tane memureye yavşayıp muhabbetlerinin bitmesini beklemekti.