bugün
- ankarayı öven tip14
- rusların en iyi olduğu şeyler22
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi19
- bugün üike olarak resmi yastayız8
- sokak hayvanları uyutulacak19
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- bir şarkı sözü der ki11
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl18
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak10
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı13
- fenerbahçe büyüklüğü10
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı15
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos12
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- icardi190532
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
- anın görüntüsü12
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı103
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- karıya kıza doymuş erkek8
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
yazarı janet fitch'in tahlil gücüne hayran bırakan, diğerlerinde olduğu gibi filmi kitabının yanında kelaynak gibi kalmış, kendimi bilinçli/bilinçsiz şekillendirirken muhakkak etkide bulunduğunu düşündüğüm eser. güzel ve başına buyruk şair annesinin, sevgilisini öldürerek müebbet hapse mahkum olmasından sonra, ondan başka kimsesi olmayan kızı astrid'in, koruyucu ailelerle geçirdiği yılları ve hayatla tanışmasını, annesinden öğrendikleri ile edindiği deneyimlerinin çatışmasını, kendini bulma ve annesinden ayrıştırma çabasını anlatır. aforizmalarla doludur, çok çok güzeldir.
--spoiler--
doğumhanedeki bütün kadınlar annelerini çağırıyorlardı, yanında kocası olanlar bile. kocaman yetişkin bir kadın hüngür hüngür ağlamıştı. farklı dillerde, ana, anne, anneciğim... ama sonra bu kadınların aslında kendi annelerini açğırmadıklarını anladım. o güçsüz kadınları, kader kurbanlarını, ilaç bağımlılarını, alışveriş hastalarını, işleri güçleri kurabiye pişirmek olanları kastetmiyorlardı. onları döven, kadınlığa geçişlerinde onlara yardım etmeyen, erkek arkadaşlarının üzerinde trencilik oynamasına izin veren kadınlar değildi kastettikleri. alemcileri, aynada kendine gülümseyenleri, korse giyenleri, bar taburelerinde sabahlayanları çağırmıyorlardı. sürekli şikayet eden, anlamsız dergiler okuyan, üzerlerinde kontrol kurmaya çalışan, yemek yaparken televizyon seyreden, kapalı kapılar ardında saçlarını boyayıp 23 yaşındaymış gibi görünmeye çalışan kadınlardan yardım istemiyorlardı.nerden de evlendim diye söylene söylene bulaşık yıkayan, dayak yiyip merdivenden düştüm diyen, hapishanede yalnızlığın insanlığın temel koşulu olduğunu ve buna alışmak geektiğini söyleyen kadınlar değildi, anne diye seslendikleri.
kan bağıyla bağlı oldukları, rahminde yattıkları, anneliği bir tutku olarak gören, bütün acıları üstlenecek, sonra da ortadan kaldıracak kadar güçlü anneleri istiyorlardı. bir tarla kadar derin ve zengin, insanı ürkütecek kadar sınırsız, yumuşak kanepeler kadar yüksek, bizi saklayabilecek kadar geniş anneler. biz soluk alamadığımızda bizim yerimize soluk alacak, bizim için kavga edecek, bizim için ölecek, bizim için öldürecek anneler.
--spoiler--
--spoiler--
doğumhanedeki bütün kadınlar annelerini çağırıyorlardı, yanında kocası olanlar bile. kocaman yetişkin bir kadın hüngür hüngür ağlamıştı. farklı dillerde, ana, anne, anneciğim... ama sonra bu kadınların aslında kendi annelerini açğırmadıklarını anladım. o güçsüz kadınları, kader kurbanlarını, ilaç bağımlılarını, alışveriş hastalarını, işleri güçleri kurabiye pişirmek olanları kastetmiyorlardı. onları döven, kadınlığa geçişlerinde onlara yardım etmeyen, erkek arkadaşlarının üzerinde trencilik oynamasına izin veren kadınlar değildi kastettikleri. alemcileri, aynada kendine gülümseyenleri, korse giyenleri, bar taburelerinde sabahlayanları çağırmıyorlardı. sürekli şikayet eden, anlamsız dergiler okuyan, üzerlerinde kontrol kurmaya çalışan, yemek yaparken televizyon seyreden, kapalı kapılar ardında saçlarını boyayıp 23 yaşındaymış gibi görünmeye çalışan kadınlardan yardım istemiyorlardı.nerden de evlendim diye söylene söylene bulaşık yıkayan, dayak yiyip merdivenden düştüm diyen, hapishanede yalnızlığın insanlığın temel koşulu olduğunu ve buna alışmak geektiğini söyleyen kadınlar değildi, anne diye seslendikleri.
kan bağıyla bağlı oldukları, rahminde yattıkları, anneliği bir tutku olarak gören, bütün acıları üstlenecek, sonra da ortadan kaldıracak kadar güçlü anneleri istiyorlardı. bir tarla kadar derin ve zengin, insanı ürkütecek kadar sınırsız, yumuşak kanepeler kadar yüksek, bizi saklayabilecek kadar geniş anneler. biz soluk alamadığımızda bizim yerimize soluk alacak, bizim için kavga edecek, bizim için ölecek, bizim için öldürecek anneler.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar