allah ın tahtının 8 meleğin sırtında olması

Kaynaklara göre âlemin idaresi buradan yapılmaktadır. Arş koç veya insan, arslan, öküz, kartal yüzlü meleklerce taşınır. Bazı rivayetlerde sayıları dört olan taşıyıcıların sayısının ahirette bazı peygamberlerin de katılmasıyla sekize ulaşacağı, Allah’ı tesbih ederken Arapça, diğer zamanlarda ise Farsça konuştukları rivayet edilir.

Malzeme ve ebad
Rivayetlere göre arş nurdan, nur suyundan veya yakuttan yaratılmış büyük sütunları bulunan bir tahttır. Arş altı, üstü, sağı, solu, ağırlığı, gölgesi, köşeleri, sütunları olan, kubbe şeklinde büyük bir nesnedir.Yedi gök ile yer, kürsüye göre çölün ortasına atılmış bir yüzük halkası, Arşın kürsüye göre büyüklüğü ise, çölün halkaya olan büyüklüğü kadardır.
Yeri
Arş yedinci göğün üzerindeki firdevs/ adn cennetinin üstünde, Allah da arşın üzerinde bulunmaktadır. Güneşin yörüngesi arşın altındadır ve güneş ışığını arşın nurundan alır.
Bazı alimler, “Allah vardı, ondan önce hiçbir şey yoktu ve arşı su üzerinde idi.” “Allah hiçbir şey yaratmadan önce arşı su üzerinde idi” hadislerine dayanarak arşın Allah’ın zatı gibi ezeli olduğu görüşünü ifade ederler.

Kelamcılar Taha-5 ve Araf-54 gibi ayetlerde "Rahman arş üzerine oturdu" şeklinde geçen ifadeleri mecaz olarak değerlendir ve ayetlere antropomorfik anlamlar yüklenmekten kaçınırlar.

Araf suresi 54. ayette, Tevbe suresi 129. ayette, Yunus suresi 3. ayette, Hud suresi 7. ayette ve Rad suresi 2. ayette, isra suresi 42. ayette, Ta Ha suresi 5. ayette, Mu'minun suresi 86. ve 116. ayette, Furkan suresi 59. ayette, Neml suresi 26. ayette, Secde suresi 4. ayette, Zümer suresi 75. ayette, Mü'min suresi 7. ve 15. ayetlerde, Zuhruf suresi 82. ayette, Hadid suresi 4. ayette, Hakka suresi 17. ve 32. ayetlerde, Tekvir suresi 21. ayette ve Büruc suresi 15. ayette arştan bahsedilir.