bugün

superman returns

*çizgi roman konseptine sadık kalınarak hazırlanmış senaryosunun üzerimde bıraktığı etki bir ömür boyu silinmeyecek. Superman 'in sadece bir sinema filmi olmadığının bilincine varmış izleyenleri serinin bu son filminden büyük keyif alacaktır. filmi izlerken çizgi romanın sayfalarını çeviriyormuş hissi yaşıyorsunuz. bu büyük bir haz veriyor. süper kahraman filmlerinin temelini oluşturan çizgi roman konseptini anlamamakta ısrar edenler eleştirmek için yine kendilerini fazlasıyla yoracaklar. amerika'da da yapımda yer almak isteyip beceremeyen, işi alamayan kesimin etkisindeki medyanın yansımalarını ülkemizde görüyoruz.

serinin diğer filmlerine göre superman 'in sorunlarını, yaşadığı ikilemleri; izleyici sıkmadan, dozajında bir aksiyonla harmanlayarak vermeyi başarmışlar. sinema tarihinde, daha önce farklı bir aktörün canlandırdığı karakteri üstlenip bunun da hakkını veren ender isimlerden olacak brandon routh.

bu film için "superman aksiyon filmi olmaktan çıkmış aşk filmine dönmüş" satırlarını yazan bir gazetedeki sinema eleştirmeninin değil suç. ona o kalemi verip, bu kapıdan ekmek yemesini sağlayan iş verenlerinde. yoldan bir adamı çevirip cebine para koyduktan sonra sinema eleştirmenliği yapmasını istesem o da yapar aynı kalitedeki gözlemi. ben bir daha o gazeteyi alır mıyım? hiç zannetmiyorum..

**aksiyon sahneleri söylendiği gibi yetersiz değil. bir superman filminde special effects olması gerektiği kadar, doğru yerlerde verilmiş. eleştirecek yer aramak için kendini kasan amerikan basınının etkisinde kalan türk sinema yorumcuları hata ederler.

kevin spacey'nin lex luthor gibi kariyerine ters düşecek bir karakteri canlandırması sanırım bryan singer'a the usual suspects yüzünden duyduğu minnettarlıktandır.

brandon routh'un iowa'lı olması yani superman gibi orta amerikalı kasaba çocuğu oluşu örtüşen bir özellikti. brandon routh'un temiz ve saf görüntüsü clark kent ile uyum sağlıyor.

x men 'ciler de istedikleri kadar çamur atsın bryan singer'a. bundan sonra bizimdir*. şakası bir tarafa anlından öpesim geliyor adamı.

--spoiler--
*çizgi romana sadık kalınarak, superman 'in gücünü güneşten alması beni en çok sevindiren unsur olmuştur. önceki filmlerde gücünün kaynağı dünya ya da güneş sistemi bütünü olarak geçerdi.

**superman 'in gözüne sıkılan kurşun mükemmel bir detaydı. bu film bize çelik adamın gücünün sınırlarını anlatmak adına serinin önceki yapıtlarına göre daha fazla fikir verdi. bir adım öne geçti. az ve yetersiz olduğu iddia edilen aksiyon sahnelerini ele alalım; az ama superman 'in gücünü ifade etmek adına serinin en başarılısı. yetersiz diyenlere hadiseyi görecelilikten çıkarıp, madem az sayıda aksiyon sahnesi var 260 milyon dolar harcandığına göre nasıl kalitesiz oluyor? diye sorarım. ne bekliyordunuz yani matrixe çevrilip şaklabanlık yapılmasını mı? kendi özündeki based on dc comics temelinden çıkmış saf yapımları kaldıramıyor herhalde.

-james marsden 'ın canlandırdığı richard white karakterinin lois lane 'i yani nişanlısını kurtarması, buraya nasıl geldin sorusuna "uçarak geldim" cevabı, kadınlara biraz da süper güçlere sahip kurtarıcı beklemeyin azıcık etrafınıza bakın mesajı vermek adına mükemmeldi.

edit: anladık ki kripton 'a git-gel 5 sene sürüyomuş. e mantıklı zaten, uzay aracına superman 'i 1 yasinda yoktu koydular, 4,5 yasinda falan geldi. superman de gidis donus 5 senede ancak halletti tabi gebze harem minubus hatti degil ki bu. yalniz benim anlamadigim o beraberinde geldigi meteorlar neydi oyle. ekşi sözlükte şu film hakkında atıp tutan, mantık hatası ararken salaklığın önde gidenini yapanlara özel mesaj atamamak deli ediyor işte adamı. tek tek cevap veresi geliyor insanın.
--spoiler--