bugün

oecd

Ekonomik işbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development), ekonomik ve sosyal gelişimi sağlamak, üyeleri arasında işbirliğini güçlendirmek, global bazda sorunlara çözüm üretmek üzere kurulmuş bir organizasyondur. Organizasyon bünyesinde tartışılan problemler üye ülkeler arasında anlaşmalar yolu ile çözümlenmeye çalışılır. Ancak çoğunlukla tercih edilen yöntem ulusal politikaların etkilerinin birbirleriyle paylaşım sonucu uyumlaştırılmasının sağlanması ve bu konuda yol gösterici rol oynanmasıdır.

OECD, yirmi kurucu ülke tarafından 14 Aralık 1960'da Paris Anlaşması ile kurulmuş ve anlaşma, 30 Eylül 1961'de yürürlüğe girmiştir.

OECD'nin kuruluşu sırasında üç temel amaç benimsenmiştir. Bunlar;

-Üye ülkelerde kendi kendine yeterli en yüksek ekonomik gelişme ve istihdamı sağlamak, bu esnada mali istikran korumak,

-Üye olan ve olmayan ülkelerde ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak,

-Dünya ticaretinin uluslararası taahhütler çerçevesinde ve ayrımcı olmayan bazda gelişmesine yardımcı olmaktır.

OECD'nin, uluslararası mali işbirliğinin sağlanması veya ticaretin serbestleştirilmesi şeklinde özel bir görev alam yoktur. Daha çok ekonomik ve ticari konuların ele alındığı bir "tartışma ve inceleme forumu" niteliği vardır. OECD, uluslar üstü yetkiyle donatılmış bir kuruluş değildir. Diğer bir deyişle ülkeler üzerinde yaptırım gücü yoktur. OECD sadece, üye ülkelerin ekonomik, mali, sosyal ve siyasal uygulamalarının belli bir uyum içinde ortaklaşa öğrenilip ahenkleştirilmesine, ortak sorunların çözümlenmesine, bu alanlarda uyulması zorunlu veya ihtiyari kuralların ortaya konulmasına imkan hazırlamaya yönelik sürekli bir müzakere ve konferans ortamıdır.OECD, üye ülkelere yönelik iki tip karar almaktadır. Bunlar, "Karar" ve "Tavsiye Kararlaradır. Kararlar aksine hüküm olmadıkça, lehte oy veren ülkeleri bağlayıcı niteliktedir. Buna karşılık tavsiye kararlarının hukuki yönden üye ülkeleri bağlayıcı niteliği yoktur.Üye ülkeler uygun görürse uygulamaya konulmaktadır. Bütün bu kararlar, tüm üye ülkelerin onayıyla kabul edilir. Üyelerden birinin olumsuz oyu kararı engeller, üyelerden bir veya birkaçının çekimser kalması ise kararın kabul edilmesini engellemez. Ancak, alman karar çekimser kalan ülkeyi bağlamaz. Hukuki yükümlülük getirmesine rağmen Konsey kararlarının müeyyidesi yoktur