bugün

elden ring

9 saat civarı oyun deneyimim sonnunda merak edenler için bir kaç not yazacağım. Merak etmeyin, spoilerlık bir durum yok çünkü bana da biri bir şey dese sanırım spoiler olur.

Oyun mekanik anlamında tamamiyle dark souls'un daha cilalanmış hali. Zıplama ise şu an için kafa karıştırmak dışında herhangi bir işime yaramadı. Atıyorum, bir noktada yukarda item var ya da yol ordan, dark souls mantığı ile düşünerek nerden giderim derken tuşa basınca "ha zıplıyorduk ya" diyerek devam ediliyor.

Keşif kısmı abartılı seviyede kastırma olmuş bana kalırsa. Açık dünyaya çıktığınız andan itibaren hiç bir destek yok oyundan. Her yere de işin doğrusu gidebilirsiniz gibi duruyor. Oyun size bu noktaya gitmemen gerektiğini açık dünyada Dark Souls zorluğu yaşatarak hissettiriyor, nasıl yani diyecek arkadaşlar vardır, baya tek yiyorsunuz. Diğer düşmanlara da nerdeyse tek atıyorsunuz ya da direkt tek atıyorsunuz. Yine açık dünyada biraz az hasar vurduğunuz tüm düşmanların olduğu bölgeler yine "grindla da gel baba" dedirten yerler, çünkü kasacak bir şeyler var sizi orada, emin olun. Kaybolmanızı bir nebze engelleyen tek şey bu, fakat yine de kayboluyorsunuz. Haritayı açmaya çalışırken bazı dungeonların yanından geçtiğinizde haritaya size işaret koyabiliyor oyun lütfedip, o da olmasa sanırım dungeon bulamayacağız gibi.
Açık dünya tarafı düşündüğüm gibi, biraz üzücü bence, çünkü standart oyunlarda alıştığımız şeylerin üzerinde şeyler ben açıkçası pek görmedim. Düşmanların kendi bölgeleri var ve oralarda spawn oluyorlar. Açık dünyada bireysel olarak vurdukları hasar oldukça komik bir souls için. Ama kalabalık oldukları ve genelde de grup dalmayı sevdikleri için o souls zorluğu hala var. Dungeonlarda ise olay tamamen değişiyor, direkt souls standartlarına geri dönüyorsunuz.
Dungeonlar için yine diyeceğim bir diğer üzücü nokta da, çok basit dizaynlara sahip olmaları. En azından benim girdiklerim için, ki 6-7 tane bitirmişimdir, çok kısa düşman sekansları üzerine bir boss fight geliyor karşınıza. Kimisinde hiç düşman göndermeyip doğrudan boss yollayabiliyor, ya da boss yollamayanları da mevcut. Boss dahil 5 dakikada girip bitirebileceğiniz kadar basit yapılara sahipler. Bosslar ise, beni yine üzen bir nokta olarak, bazıları hiç özel düşman değil, açık dünyada karşılaştığınız bazı düşmanların dungeon içindeki muhtemelen ekstra cana sahip halleri. Özel pek bir yanları yok. O detaylı ve güzel boss fightlar yerine ben daha çok özensiz işler gördüm. Tabi arada da eşsiz şeyler var gibi duruyor, hakkını o konuda yemeyeyim. Ama ben dungeonlarda özellikle büyük olanlarının olacağını ve baya standart bir souls bölümü kalitesinde olacağını bekliyordum, henüz öyle bir yere denk gelemedim.

Şu da çok komik ki, oyunda herhangi bir ilerleme kaydedip kaydetmediğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Bir noktada bir şeyler olacaktır diye umuyorum ama şu an baya vurdum ata koş baba koş mantığıyla dağ bayır çimen geze geze oynuyorum. Ama ciddi anlamda azıcık kafamı sağa sola eğdiğimde inen balta ile dümdüz olduğum seviyelerdeyim, yani o kadar oynamaya bile başındayım denebilir oyunda, o yüzden çoğu şey hala daha havada denebilir.

Şimdilik bazı noktalarda beni üzmekte oyun. Ama açılamadığını düşünüyorum daha, tamam çok güzel açık dünya yapmışınız, dünya kadar yer görüyoruz iyi güzel ama ben bu oyundan gezme simülasyonu deneyimi beklemiyorum. Umarım açıldıkça çok çok çok daha iyi bir iş olur.

Ama şunu da demeden edemeyeceğim, bugün ikinci gün hatta oyuna göre üç oldu sanırım, framerate sorunları ciddi anlamda ve devam ediyor. Kimi bosslarda hayati anlarda hasar yedirtebiliyor 0 frame düşünce oyun. Yine Network tarafında sorunlar mevcut, özellikle ilk gün sürekli multiplayerdan düşüyordu herkes. Bugün bir tık daha iyi gibi.