bugün

gaziantep

Sehire giris yaparken; sahinbey belediye´sinden gecerken türkiye´nin ikinci büyük camisi ile karsilasiyorsunuz. Cami o kadar büyük ki; icinizden "kim gidip namaz kilacak?" diye soruyorsunuz. Bildiginiz iki köy arasina para gömülmüs.

öyle gidilip, gezilip görülecek bir yer bulamadigim nadir sehirlerden. belki de zaman darligindandir sadece bir kac müze gezme firsati bulabildigim bir sehir. Ülkenin ünlü büyük sehirlerinden olmasina ragmen, ne yazik ki merkezi hayal kirikligina ugratti.
Düzensizlik ve sokaklardaki kirlilik oldukca fazla. carpik yapilasma ve tokilerle de tarihi dokuya baya zarar verilmis.

han ve carsilarinda esnaf sicakkanli ve yardimsever.
hemen hemen her kösede bir kebapci bulunuyor. Tabiki bulundugumuz cevrenin en ünlü kebapcilarina ugradik ama adam akilli bir lezzet yoktu. Yani öyle ahim sahim bir kebap bulmak mümkün degil ama sulu yemekleri güzel. Sabahtan aksama kadar kebapci denendi ama nafile. Aksam vakti kale ziyareti sonunda antep´in ünlü kebapcilarindan cigerci ....´ya denk gelindi ve burada kebap taclandirildi.

Bir de kebapci kadar da baklavaci, tatlici bulunuyor. Her ne kadar baklavanin ustalari bu sehirde bulunsa da hayatinizda yediginiz en kötü baklava da burada olabilir.
Tavsiye: "antepteyiz baklavanin kralini yapiyorlar" diyerek denemeden her tatlicidan baklava almayin.

Dillere destan katmeri de mutlaka yerinde yenmeli.