bugün

kurt kangalla karşılaşsa olacaklar

-based on a true story-
Bizim bi kangalımız varmış, ben görmedim görenlerin yalancısıyım, rahmetli dedem Sivaslı bi asker arkadaşından almış, işte o Kangal çok akıllı çok cesur bi hayvanmış, ye demeden önüne konan kanlı et olsa yemezmiş, kuzularla kendi Enikleri gibi oynarmış. Bir gece yarısı yaylada ağıla kurt girmiş, çoban zil sarhoş götünden haberi yok. Kangal(zalım) zincirli, ne ediyor ediyor postu soydurma pahasına o zinciri kırıyor. Gidiyor kurtla boğuşuyor. O hengameyi duyan uzak komşulardan tüfeğini kapan bizim ağıla koşuyor. Gecenin körü dama giriyorlar ki bi de ne görsünler.

Bizim zalım kurdu ensesinden tutmuş, kurt ölmüş ama zalımı görsen dersin ki ölmüş de dirilmiş. Göğsünün eğeleri, baldırının kemikleri görünüyor, gözlerine kan oturmuş. Ama gel gör ki kurdu bırakmıyor, seviyorlar tatlı dil döküyorlar, yalvarıyorlar, taşağın yiyem zalım diyorlar yok gene bırakmıyor zalım.

En son biri öldüğünü anlamadı korkuyor herhal diyor. Tüfeğin dipçiğini boşluğuna indiriyorlar. Zalım bir feryat edip kaçıyor, ertesi günü derede ölmüş buluyorlar.
-based on a true story-

Rest in peace my hearth zalım.