bugün

ay battı

Nobel ödüllü Steinbeck kitabı. Kitabın arkasında bulunan “adeta kısa bir roman” tabiri, bu kitabı en iyi tanımlayan cümle olmuş.

2. Dünya savaşı sırasında Almanlar, kömür rezervleri için bu küçük kasabayı işgal eder. Kasabanın toplam askeri 12 iken Almanlar sadece 250 askerle gelirler. Halk savaş, esaret, katı yasalar, mecburiyet, iktidar hatta ve hatta demokrasinin ne olduğunu bilmez. Bildikleri tek şey “Özgür oldukları”. Ne kimseyi otorite kabul ederler Ne de canlarının istemediği bir şeyi yaparlar.
Halk ilk başta gelen tehlikenin ne olduğunu anlamasa da onların derinden bağlı oldukları “özgürlük”lerini ellerinden alıp Tabiri caizse “köleleştirildiği” zaman gösterdikleri başkaldırıyı konu ediniyor. “Ütopik” biçimde “saf” bir halkın savaşın kirli yüzünü görmesini ve kendini savunmaya başlamasını işliyor.

“Fareler ve insanlar”da realistliği ve “ötenazi”nin gerekliliğini savunan Steinbeck, bu kitapta başka bir bakış açısıyla okurların karşısına kendine has anlatım şekliyle çıkıyor.

--spoiler--

Kitap devam edebilir miydi? Elbette edebilirdi. “V for Vandetta” gibi bir mesaj verip “sokrates’in savunması”ndaki “horoz” olayıyla bitiyor.

--spoiler--

Okuyacak olanlara keyifli okumalar.