bugün
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim11
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız8
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı9
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş12
- aristoteles'in orta yolu10
KLEOPATRA VE ÂŞIKLARI
Saray pırıl pırıl. Şarkıcılar hep bir ağızdan
Destan okuyorlardı, filâvta ve rubabın akışıyla.
Melike sesiyle ve bakışıyla
Canlandırıyordu ziyafeti ihtişam içinde.
Gönüller sürükleniyordu onun tahtına doğru
Fakat altın tasın önünde, O, birdenbire daldı derinlere
Mucizeli başını, omuzuna eğip durdu.
Ve şimdi muhteşem ziyafet sanki uyukluyordu,
Davetliler susmuştu. Şarkıcılarda ne ses, ne seda vardı!
Ama işte, eğilen başını O kaldırdı yine,
Işıklı bir yüzle başladı sözlerine:
"Mutluluğunuz sizin, benim aşkımdadır,
Dinleyin beni, ben dilersem eğer, siz
Benimle bir olabilirsiniz.
ihtiras alışverişine kim giriyor, kim?
Aşkımı satıyorum ben,
Hayatı pahasına bir gecemi benim
Söyleyin, kim satın alacak içinizden?"
Sustu ve korku sardı herkesi,
Yürekler burkuldu şehvetle...
O, yüzünde soğuk bir cüretle
Dinlemektedir şaşkın mırıltıları
Ve küçümseyen bakışlarını ağır ağır
Hayranlarının üstünde dolaştırmaktadır.
Birden bir insanın çıkışıyla yarıldı kalabalık
Onun peşinden geldi iki kişi daha
Duruşları pervazdı, gözbebekleri ışık.
Melike karşılıyor gelenler ve böylece
Alışveriş bitiyor: satın alınıyor üç gece.
Ölüm odasıdır çağıran onları artık.
Şimdi kutsal kâhinler
Donakalmış davetliler önünde
Uğursuz kâseden
Sıra kur'asını çekiyor birer birer.
Birinci Flavius, son Roma bölüğünde
En yırtıcı asker.
Çıldırtabilirdi onu
Katlanmak bir kadının azametine,
O kabul etmişti zevkin meydan okuyuşunu,
Kızgın kavga günlerinde koşar gibi
Düşmanın davetine.
ikinci, Kriton, genç hakim,
Epikür bahçelerindendi,
Kharite'lerin, Kıbrıs'ın, Amur'un
Şairi ve hayranlarındandı.
Üçüncü, yeni açmış bir bahar çiçeği gibi
Okşuyordu gözü ve kalbi.
Ünlü değildi, adı asırlarda tutmamıştı yer;
Yavaşça gölgeliyordu
Dudaklarını ilk tüyler;
Genç yüreğinde tecrübesiz gücü
Kaynıyor ihtirasla;
Heyecan ışıldıyor gözlerinde.
Mağrur Melike hüzünlü bakışlarını;
Dondurdu onun üzerinde.
"-Ant içerim... Ey zevklerin anası,
Mislini görmediğin gibi hizmet edeceğim sana.
Satılık bir cariye gibi gireceğim,
Kandırıcı ihtirasların odasına.
Dinle beni, gücü büyük Kıbrıslı sen,
Ve siz yer altı hükümdarları,
Ey gazaplı Ayda'nın ilahları,
Yemin ederim ki, sabah şafak sökene kadar
Arzularıma hükmedenleri, ben
Tatlı ihtiraslarla doyuracağım,
Ve bütün esrarlı aşk hünerleriyle
Ve misilsiz bir rehavetle onları yoracağım.
Ama, kızıl sabah ışıklarıyla,
Sökünce ölümsüz şafak,
Yemin ederim ki ölümün baltasıyla
Bu bahtiyar başlar yuvarlanacak."
Ve işte artık gün batıyor,
Altın bir yay gibi doğuyordu ay.
Örtüldü baygın gölgelerle
iskenderiye'de saray.
Fıskiyeler coşuyor, meşaleler tutuştu.
Buhurdanlar tütüyor ağır ağır, yer yer...
Dünya ilâhlarının bekliyor emirlerini
Tatlı, ihtiraslı serinlikler.
Sessiz ve ihtişamlı karanlıkların,
Gönlü çeken mucizeleri arasında,
Ve gölgesinde erguvani perdelerin
Işıldıyordu altın oda...
1835
Aleksandr Sergeyeviç PUŞKiN
Çeviri: Nâzım HiKMET
Saray pırıl pırıl. Şarkıcılar hep bir ağızdan
Destan okuyorlardı, filâvta ve rubabın akışıyla.
Melike sesiyle ve bakışıyla
Canlandırıyordu ziyafeti ihtişam içinde.
Gönüller sürükleniyordu onun tahtına doğru
Fakat altın tasın önünde, O, birdenbire daldı derinlere
Mucizeli başını, omuzuna eğip durdu.
Ve şimdi muhteşem ziyafet sanki uyukluyordu,
Davetliler susmuştu. Şarkıcılarda ne ses, ne seda vardı!
Ama işte, eğilen başını O kaldırdı yine,
Işıklı bir yüzle başladı sözlerine:
"Mutluluğunuz sizin, benim aşkımdadır,
Dinleyin beni, ben dilersem eğer, siz
Benimle bir olabilirsiniz.
ihtiras alışverişine kim giriyor, kim?
Aşkımı satıyorum ben,
Hayatı pahasına bir gecemi benim
Söyleyin, kim satın alacak içinizden?"
Sustu ve korku sardı herkesi,
Yürekler burkuldu şehvetle...
O, yüzünde soğuk bir cüretle
Dinlemektedir şaşkın mırıltıları
Ve küçümseyen bakışlarını ağır ağır
Hayranlarının üstünde dolaştırmaktadır.
Birden bir insanın çıkışıyla yarıldı kalabalık
Onun peşinden geldi iki kişi daha
Duruşları pervazdı, gözbebekleri ışık.
Melike karşılıyor gelenler ve böylece
Alışveriş bitiyor: satın alınıyor üç gece.
Ölüm odasıdır çağıran onları artık.
Şimdi kutsal kâhinler
Donakalmış davetliler önünde
Uğursuz kâseden
Sıra kur'asını çekiyor birer birer.
Birinci Flavius, son Roma bölüğünde
En yırtıcı asker.
Çıldırtabilirdi onu
Katlanmak bir kadının azametine,
O kabul etmişti zevkin meydan okuyuşunu,
Kızgın kavga günlerinde koşar gibi
Düşmanın davetine.
ikinci, Kriton, genç hakim,
Epikür bahçelerindendi,
Kharite'lerin, Kıbrıs'ın, Amur'un
Şairi ve hayranlarındandı.
Üçüncü, yeni açmış bir bahar çiçeği gibi
Okşuyordu gözü ve kalbi.
Ünlü değildi, adı asırlarda tutmamıştı yer;
Yavaşça gölgeliyordu
Dudaklarını ilk tüyler;
Genç yüreğinde tecrübesiz gücü
Kaynıyor ihtirasla;
Heyecan ışıldıyor gözlerinde.
Mağrur Melike hüzünlü bakışlarını;
Dondurdu onun üzerinde.
"-Ant içerim... Ey zevklerin anası,
Mislini görmediğin gibi hizmet edeceğim sana.
Satılık bir cariye gibi gireceğim,
Kandırıcı ihtirasların odasına.
Dinle beni, gücü büyük Kıbrıslı sen,
Ve siz yer altı hükümdarları,
Ey gazaplı Ayda'nın ilahları,
Yemin ederim ki, sabah şafak sökene kadar
Arzularıma hükmedenleri, ben
Tatlı ihtiraslarla doyuracağım,
Ve bütün esrarlı aşk hünerleriyle
Ve misilsiz bir rehavetle onları yoracağım.
Ama, kızıl sabah ışıklarıyla,
Sökünce ölümsüz şafak,
Yemin ederim ki ölümün baltasıyla
Bu bahtiyar başlar yuvarlanacak."
Ve işte artık gün batıyor,
Altın bir yay gibi doğuyordu ay.
Örtüldü baygın gölgelerle
iskenderiye'de saray.
Fıskiyeler coşuyor, meşaleler tutuştu.
Buhurdanlar tütüyor ağır ağır, yer yer...
Dünya ilâhlarının bekliyor emirlerini
Tatlı, ihtiraslı serinlikler.
Sessiz ve ihtişamlı karanlıkların,
Gönlü çeken mucizeleri arasında,
Ve gölgesinde erguvani perdelerin
Işıldıyordu altın oda...
1835
Aleksandr Sergeyeviç PUŞKiN
Çeviri: Nâzım HiKMET
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar