bugün
- hamas bir terör örgütüdür17
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası21
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız9
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- artificialintelligence8
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
salgının pandemiye dönüşmesinin tek sebebi kapitalizm. şu an alınan önlemler ilk etapta alınsaydı bu pandemi halini almayacaktı. daha virüs çin'de iken sınırlar kapansa idi yayılmayacaktı. sermaye mal ve hizmet akışının durmasını istemedi. çünkü kapitalizmin mantığında planlama diye bir şey yoktur. tanım icabı öyle ilerisini düşünümez. ama sonradan razı oldu. çok daha büyük kayıplar pahasına.
şu an batıda salgından sonra kapitalizmin gerileyeceği (roll-back) konuşulmuyor değil. devletler ekonomik paketler açıklıyor. bu size neyi hatırlatıyor? bana beveridge planını hatırlattı. piyasaya nefes aldırmak için devletler talebi arttırmak yoluna gidiyor. bu da refah devletinin enflasyonist modeline benziyor. o da sıkı para politikasının terkini, kapitalin karlılığının azalmasını, yoksullara daha fazla artık transferini ve hatta sermayenin kimi sektörlerden çekilmesini - yani millileştirmeleri - bile gündeme getiribilir. bir başka senaryo, otarşi. yani uluslarası mal ve sermaye akışı ciddi bir şekilde düşecek ve ekonomiler içe dönecek. bu biraz daha aşırı bir senaryo. bunlar biraz da salgının ne kadar süreceği ile bağlantılı olarak belirlenebilir. göreceğiz, ama şunu söyleyeyim işler sermaye hiç istemediği bir yöne gidiyor. bir kere insanlar ölüyor, bu da emek piyasasınında sermayenin rekabetini düşürür. marx'ın reserve army of labor tabirini hatırlayın. sağlık sistemi batıda çökmüş durumda. öyle her sektörün özelleştirilemeyeceği geri dönülmez bir şekilde tecrübe ediliyor. senin özel sağlık sigortan yoksa da senelerdir çalışmamış olsan dahi sağlık hizmeti almak zorundasın. bu çok net. yoksa gördüğünüz gibi toplum sağlığı tehlikeye giriyor ve çok daha büyük bedeller ödenebiliyor. üçüncüsü, salgın ile beraber evde çalışmaya alışmış beyaz yakalıları salgından sonra kolaylıkla ofise getirebilecek misin? getireceksen onun yol, yemek gibi ekstra talepleri olmayacak mı? eskisi kadar mesaiye kalacak mı bu insanlar? ayrıca o avrupa birliği denen şeyi salgın sonrası bir arada tutabilecek misin? ülkeler ortak gümrükten çıkarsa artan gümrük maliyetleri kime yazacak? sorular çok. kısacası salgın sonrası ücretlerin artması ve üretim maliyetlerinin yükselmesi ve sermayenin pazarlık gücünün azalması kaçınılmaz gibi bir şey. sermayenin biraz geri çekilmesinde fayda var.
şu an batıda salgından sonra kapitalizmin gerileyeceği (roll-back) konuşulmuyor değil. devletler ekonomik paketler açıklıyor. bu size neyi hatırlatıyor? bana beveridge planını hatırlattı. piyasaya nefes aldırmak için devletler talebi arttırmak yoluna gidiyor. bu da refah devletinin enflasyonist modeline benziyor. o da sıkı para politikasının terkini, kapitalin karlılığının azalmasını, yoksullara daha fazla artık transferini ve hatta sermayenin kimi sektörlerden çekilmesini - yani millileştirmeleri - bile gündeme getiribilir. bir başka senaryo, otarşi. yani uluslarası mal ve sermaye akışı ciddi bir şekilde düşecek ve ekonomiler içe dönecek. bu biraz daha aşırı bir senaryo. bunlar biraz da salgının ne kadar süreceği ile bağlantılı olarak belirlenebilir. göreceğiz, ama şunu söyleyeyim işler sermaye hiç istemediği bir yöne gidiyor. bir kere insanlar ölüyor, bu da emek piyasasınında sermayenin rekabetini düşürür. marx'ın reserve army of labor tabirini hatırlayın. sağlık sistemi batıda çökmüş durumda. öyle her sektörün özelleştirilemeyeceği geri dönülmez bir şekilde tecrübe ediliyor. senin özel sağlık sigortan yoksa da senelerdir çalışmamış olsan dahi sağlık hizmeti almak zorundasın. bu çok net. yoksa gördüğünüz gibi toplum sağlığı tehlikeye giriyor ve çok daha büyük bedeller ödenebiliyor. üçüncüsü, salgın ile beraber evde çalışmaya alışmış beyaz yakalıları salgından sonra kolaylıkla ofise getirebilecek misin? getireceksen onun yol, yemek gibi ekstra talepleri olmayacak mı? eskisi kadar mesaiye kalacak mı bu insanlar? ayrıca o avrupa birliği denen şeyi salgın sonrası bir arada tutabilecek misin? ülkeler ortak gümrükten çıkarsa artan gümrük maliyetleri kime yazacak? sorular çok. kısacası salgın sonrası ücretlerin artması ve üretim maliyetlerinin yükselmesi ve sermayenin pazarlık gücünün azalması kaçınılmaz gibi bir şey. sermayenin biraz geri çekilmesinde fayda var.
güncel Önemli Başlıklar