bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım14
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
bir sosyolog. hakkındaki en mühim tartışma isminin "vollırştayn" mı yoksa "vollırştiyn" mi yoksa "vollırstin" mi diye okunması gerektiğidir. evet.
fikriyatına gelecek olursak, günümüzde biraz popüleritesini yitirmiş olsa da "world system" teorisini ortaya atmıştır. tüm zamanların sosyal bilimleri en çok etkilemiş teorilerden biridir bu.
wallerstein'a göre günümüzde dünya düzenindeki her çeşit eşitsizlikler ve çatışmalar early modern period denen yani erken modern dönemde köklerini bulur. erken modern dönem dediği 1450-1750 tarihleri arasındadır. wallerstein'a göre bu dönemde en az üç çeşit (dört de denebilir) medeniyet oluşmuştur. bunlardan birisi "core societies" dediği "merkez" toplumlardır. merkez toplumlar merkantalist devirde gelişmelerini büyük ölçüde tamamlamışlardır, endüstri devrindeki kadar olmasa da ihtiyaç fazlası üretim yapabilmektedir ve bu üretimleri güçlü denizcilik sistemleri sayesinde uzak kıyılarda pazarlayabilmektedir. pazarladıkları ülkeler "periphery" diye tabir ettiği "çevre" ülkelerdir. gemiler bu ülkelere giderler, kendi ülkelerinde ucuz iş gücü de vardır, çünkü köyler mülksüzleşmiştir, ve çevre ülkelere son ürünleri pazarlarlar. o ülkelerde dış satımını yaptıktan sonra dönen gemiler çevre ülkelerden ucuza aldıkları export ürünleri ki çoğunlukla ham maddedir bunlar, kendi ülkelerine getirip bunları işlerler. merkez ülkeler ayrıca askeri olarak da güçlüdür. çevre ülkenin direndiği noktada pazarı dünyaya açabilmek için şiddet kullanmakta gecikmez. mesela çin örneği ya da hindistan örneği önemlidir. çevre dediğimiz ülkeler de dediğimiz gibi merkez ülkeler kadar gelişmemiştir, adım adım çevreleştirilir, dış etkilere direnemez, ülkelerinde bir komprador burjuvazi oluşur, hammadde ithal eder, son ürün satın alır, köylüsü bağımsızdır, ucuz iş gücüne sahip değildir ve sermaye birikimi yapamaz. üçüncü kategoride de işte sistem dışı unsurlar var. erken dönemdeki japonya mesela. ve wallerstein'e göre merkez ülkeler daima merkezde çevre ülkeler de daima çevrede kalacaktır. şüphesiz essentialist bir yaklaşım. gerçi bakıldığı zaman sovyetler birliği, çin, nazi almanyası gibi çeşitli oluşumlar dünya sisteminin kendi yararına işlemediğini görüp kendileri dış dünyaya kapatmışlardır geçmişte. ama hiçbirisi son kertede dünya sisteminin dışına tam anlamıyla çıkamamıştır. öte yandan japonya ve güney kore gibi ülkeler de merkezleşebilmiştir. ve ek olarak wallerstein kültür denen şeyi göz ardı eder. ve teorisi aslında dünyanın tamamını kapsayamaz. bu açıdan evrensellik sorunu da vardır.
fikriyatına gelecek olursak, günümüzde biraz popüleritesini yitirmiş olsa da "world system" teorisini ortaya atmıştır. tüm zamanların sosyal bilimleri en çok etkilemiş teorilerden biridir bu.
wallerstein'a göre günümüzde dünya düzenindeki her çeşit eşitsizlikler ve çatışmalar early modern period denen yani erken modern dönemde köklerini bulur. erken modern dönem dediği 1450-1750 tarihleri arasındadır. wallerstein'a göre bu dönemde en az üç çeşit (dört de denebilir) medeniyet oluşmuştur. bunlardan birisi "core societies" dediği "merkez" toplumlardır. merkez toplumlar merkantalist devirde gelişmelerini büyük ölçüde tamamlamışlardır, endüstri devrindeki kadar olmasa da ihtiyaç fazlası üretim yapabilmektedir ve bu üretimleri güçlü denizcilik sistemleri sayesinde uzak kıyılarda pazarlayabilmektedir. pazarladıkları ülkeler "periphery" diye tabir ettiği "çevre" ülkelerdir. gemiler bu ülkelere giderler, kendi ülkelerinde ucuz iş gücü de vardır, çünkü köyler mülksüzleşmiştir, ve çevre ülkelere son ürünleri pazarlarlar. o ülkelerde dış satımını yaptıktan sonra dönen gemiler çevre ülkelerden ucuza aldıkları export ürünleri ki çoğunlukla ham maddedir bunlar, kendi ülkelerine getirip bunları işlerler. merkez ülkeler ayrıca askeri olarak da güçlüdür. çevre ülkenin direndiği noktada pazarı dünyaya açabilmek için şiddet kullanmakta gecikmez. mesela çin örneği ya da hindistan örneği önemlidir. çevre dediğimiz ülkeler de dediğimiz gibi merkez ülkeler kadar gelişmemiştir, adım adım çevreleştirilir, dış etkilere direnemez, ülkelerinde bir komprador burjuvazi oluşur, hammadde ithal eder, son ürün satın alır, köylüsü bağımsızdır, ucuz iş gücüne sahip değildir ve sermaye birikimi yapamaz. üçüncü kategoride de işte sistem dışı unsurlar var. erken dönemdeki japonya mesela. ve wallerstein'e göre merkez ülkeler daima merkezde çevre ülkeler de daima çevrede kalacaktır. şüphesiz essentialist bir yaklaşım. gerçi bakıldığı zaman sovyetler birliği, çin, nazi almanyası gibi çeşitli oluşumlar dünya sisteminin kendi yararına işlemediğini görüp kendileri dış dünyaya kapatmışlardır geçmişte. ama hiçbirisi son kertede dünya sisteminin dışına tam anlamıyla çıkamamıştır. öte yandan japonya ve güney kore gibi ülkeler de merkezleşebilmiştir. ve ek olarak wallerstein kültür denen şeyi göz ardı eder. ve teorisi aslında dünyanın tamamını kapsayamaz. bu açıdan evrensellik sorunu da vardır.
güncel Önemli Başlıklar