29 ekim ankara anitkabir zirvesi

katılmam hâlinde (inşallah katılacağım), yazarların hâlet-i rûhiyelerini fotoğraflayıp otuz iki kısım tekmili birden sözlükte yayınlayacağım bir zirve olacaktır. netekim bir evvelki cem'de yapmış idik bunu ey aziz kaari...

gene de "vay efendim, evliydim de zamparalık yaparken görüldüm, sözlüğe yazmayıverin" diyecek yazarlar olursa hâlet-i rûhiyesinin fotoğrafı üzerinde "ücreti mukabil" rötuşlar yaparız efendim. zira bir yazar ahbabımızı kana susamış canavar cisminde bekleyen hanım kısmına canlı canlı teslim etmeyi yüreciğimiz kaldırmaz. aslında kaldırır ama işte orasını ücreti belirler...

bir evvelki toplaşmamızda garson kılığına giren zât-ı muhteremin katılamadığını görüyoruz. halbuki saipsiz'in atatürk kılığına girip anıtkabir'in girişinde bizleri bekleyeceği gibi bit hisse kapılıyorum nedense. o sazanlık o gün bugün üstümden gitmedi anlayacağınız. bakalım bu sefer bizi ne bekliyor...

(bkz: maceradan maceraya atılmak)