bugün

ev almak

her şeyden önce ev almak demek orospu çocuklarıyla dans etmek demek. çünkü müteahhit ayrı emlakçı ayrı, banka ayrı düzenbaz. hepsini atlatabilir ve sürekli size akıl veren eşi-dostu da bir kenara koyabilirseniz ev sahibi olabilirsiniz. ancak '' ev almak için ne gerekli ? '' diye bir soru varsa aklınızda, ev almak için, para gerekli. '' nasıl ev sahibi olabilirim? '' diye soran arkadaşınıza sigaranızdan bir fırt çekerek '' parayla '' diye cevap verebilirsiniz. hiç öyle '' kira öder gibi ev sahibi olun '' gibi tırt laflara kanmayın. paranız yoksa kucaktan kucağa geziyorsunuz.

bazı temel finans meseleri var örneğin; 60 ay vadenin üzerinde konut kredisi çekerek girişilmemesi gereken bir eylem ev almak. bankaların kucağına oturuyorsunuz. malum faiz zevk olsun diye haram değil. insanı siken bir mesele olduğu için kötü. evi 200.000 tl fiyata alacaksanız 100.000 tl peşin vermeniz gerekir. hadi bu sikik ülkede kaldıraçlar balon yapmış oynak vaziyette en azından 75.000 tl civarında bir peşinat çıkarın yoksa o ev size zindan olabilir. bankanın dediği gibi yüzde 25 peşinat verin gerisini çekebilirsiniz mantığı yanlış.

işin diğer kısmı emlakçı meselesi. oturduğunuz gibi size imzalatılan kağıt sayesinde o evi alırsanız ( siz veya yakın bir akrabanız da olur ) o emlakçıya yüzde 3 komisyon ödersiniz. bundan kaçış yok. hatta emlakçıyı aradan çıkartıp mal sahibinden evi alırsanız ve bunu emlakçı öğrenirse ( ki öğrenir ) o zaman yüzde 5 ceza da ödersiniz. sike sike alırlar sizden bunun. o yüzden ya emlakçıya hiç bulaşmayacaksınız bulaştıysanız da paşa paşa emlakçıyla pazarlık yaparak onun '' hakkını '' vereceksiniz.

kredi meselesine gelince, her bankayı gezip faiz oranı hakkında indirim istemekte fayda var. 1.09 olan faizi 0.87 civarına kadar düşürüyorlar. daha da düşerler. iş bankasına girip '' akbank 0.89 diyor hacı sen ne diyorsun '' demekte fayda var. ancak burada masrafları da hesaba katın. malum '' banka '' dediğimiz kurumun tek amacı : '' kapıdan gireni nasıl sikeriz. nasıl daha iyi sahtekarlık yaparız? '' olduğu için. '' masraflar nelerdir ? '' sorunuza '' 1.200 tl '' diye cevap verip sonradan '' tabi eksper ücreti de var o zaten standart, bi de sigorta var o da standart '' gibi abuk cümlelerle son dakika golü yiyebilirsiniz. sonuç olarak banka banka gezip toplam maliyeti çıkarmak faydalı olabilir.

gelelim işin ev kısmına. evin tapusunu belediyede, kaymakamlıkta bir tanıdığa göstermek faydalı olabilir. deprem v.b meseleler için bir tespit yapılabilir. yine emlakçı tanıdığınız varsa onun aracılığıyla başka emlakçılara gitmekte de fayda bulunabilir. bulunmayadabilir. çünkü emlakçı her yerde emlakçı, çakal her yerde çakaldır. parası olmayanı da parası olan siker.

bütün bu pislikten geçtikten sonra, kirada oturduğunuzun evin 10 da 1 kalitesinde bir yerde 5 sene yaşayarak ev sahibi olabilir, kredileri ödeyebilir sonunda da o evi satarak tekrar ilk kiraya çıktığınız ev standartlarında ev alabilirsiniz. demek ki mesele neymiş. paraymış.

bunlar parası olmayanlar için ev almanın yollarıydı. ev almanın ikinci yolu, çalışıp para kazanmaktan ve o parayla gidip ev almaktan geçiyor. onu zaten anlatmaya gerek yok, tapu dairesinde başlayıp orada biten bir süreç. 2 saatinizi alıyor.

peki bunlar olanlar, olması gereken nedir? 60 yaşına kadar çalışıp, yiyip, kirada paşa paşa yaşamalı sonra da göçüp gitmeli bu hayattan. betona yatırılan parayı da artık bosna'da, katmandu semalarında veya bira içerek harcayabilirsiniz. evet tekin bir hayat değil. ama daha zevkli. bu mesele bir tarz meselesi. doğrusu yanlışı yok. kimisi ev bark sahibi olur, kimisi bir sikim sahibi olamaz. kimisiyle oturduğunuzda size saatlerce eve yeni aldığı mutfak dolabını anlatır kimisi de geçen gün gittiği konseri. siz neyi dinlemek istiyorsanız ona göre yaşayın.

'' ikisi de olamaz mı? '' der gibisiniz. '' olamaz '' ya bankanın kapısından içeri girmişsindir ya da girmemişsindir. hem orada hem burada yok.

not: '' kredili ev almak '' modern kölelik sistemine giriş için ilk yoldur. 10 yıl ayda 3.000 tl krediniz varsa, patronun daşşağını yalamak, şefe yalakalık yapmak zorudasınızdır. 1 ay işsiz kalırsanız o evden sizi dakikasından atarlar. adalet kurumunda haciz meselesinin ne kadar hızlı işlediğine tanık olsanız şaşarsınız. yani baba şimdi sen bazen gece yatarken terliyorsun da stresten sonra diyorsun ya kendi kendine '' ulan en olmadı herşeyi bırakır gider şunu yaparım '' ha işte o iş artık öyle olmayacak bilesin. sike sike o para kazanılacak.

son olarak ; "bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü tamamen allah'a aittir. size de allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır! " bakara / 107