10 bira icmeye yonelten olaylar

Güneş henüz görünüyorken güzide müdavim pub'una gidilir, dostlar gelmeye başlar, kilise ya da goygoy dönüşünde olan elçilik personeli de akar, 3 kişi başlayan masa, 2 saat içerisinde 12 kişi, sonra 15 kişi olur, çişe gidesi olan, iç mimari ve koltuk/bar taburesinin yeri sebebiyle kolay kolay gidemez, 2 haftadır gelmeyen birisi görülür, gaza gelinir, bira dökülür, yeni tanışmalar olur, birinin kuzeni gelir, elçilik personelinin bir bölümü döner vesaire derken, gece olur.
Buraya kadar 7-9 bira zaten içilmiştir, geriye bir ispanyol, belki ingiliz, sarhoşluğu çok pis bir adam, her söylenilene 'Hayır öyle değil, öyle de değil.' diyerek yanıt vermeye başlayan huysuz, bir sıkı fıkı dost kalır. Bir de arkada karanlık masalarda 2-3 müşteri.
Biraz da öyle cebelleşilir, gün içinde sırasıyla konuşulmuş otomobiller, at türleri, din, siyaset, gözlüklü adamın elektrik işinde ne kadar başarılı olduğu, sonra neden battığı gibi argümanlar yavaş yavaş kapatılır, 10-11'nci bira içilirken zaten bar kapanır, hesap gelir, herkes sallanarak eve döner, ta ki bir sonraki güne kadar.

Bu şekilde bir bara denk gelinip, hele ki sevildiyse, o zaman bu 10 bira döngüsünden çıkmak zor oluyor.