bugün

kimse okumasa da

Hayalini kurduğun şeyin gerçeği hayal kırıklığından başka bir şey değildi.
Yaşama karşı çocuk inancımızı kaybetmiştik ve ondan bizi ayağa kaldıracak mucizeler beklemiyorduk.
Perdenin gerisinden dışarıyı seyrediyor ve yaşayan ölüler olarak algılarımızı ceplerimizden düşürüyor farkına bile varmıyorduk.
Kimseye ayıp olmasın diye yaşamı ciddiye alır gibi davranıyorduk.
Ciddiye alıyorduk belki ama eski önemi artık bizde yoktu.
Her gün daha fazla şeyler kopup gidiyordu.Parçalarımıza uzaktan bakarken artık gözlerimiz dolmuyordu.
Alışmıştık umursamıyorduk.
Aynı adreslerde aynı şeyleri yaşamaya çalışırken hayatın kaotik bir sarmala bulandığının farkında olup elimizden gelen hiç bir şeyi yapmıyorduk.
Yaşlanıyorduk ve hep aynı kısa hikayeleri aynı insanlara aynı köşelerde anlatıyorduk.
Bazen eklemeler yapıp kendimizi bile kandırmaya çalıştığımız anlar oluyordu.
Bir film defalarca seyrediliyordu defalarca aynı kitabın aynı sayfaları okunuyordu.
Kaset takılı kalmıştı bitmiyordu ve bir adım öteye gitmiyordu.
Kendimizden sıkılmıştık ve kendimizi dinlerken kendimizin bile uykusu geliyordu.