bugün

hayrettin karaman

başbakanın bazı gazetelerin satın alınmaması çağrısını "farz" eylemesiyle insanoğlunun şaşırmaya ne kadar eğilimli olduğunu ispat etmiş "alim". laiklik ilkesine sahip çıkmanın* uygunsuzluğundan dem vurup ona sadece zorunluluktan tahammül edildiğini iddia eden, dolayısıyla da bazılarının aklını karıştırıp korkutmuş olandır. sonra da yok kalemi iyiymiş, güvenilirmiş, olduğu gibiymiş...sadece takiyye yapanlardan korkmak gerekmiyor ki, "dürüst ol canımı ye"nin b.kunu çıkarmanın ne alemi var? ya, müslüman olmamak, ya da öyle hissetmemek bir sorun değil ki, "elhamdülillah laikim" demek çelişki olsun? yüzde x'i* müslüman olan ülkenin vatandaşı olunsa bile? bilirim, ya da anlayabilirim bir topluluğa, bir üst kimliğe sahip olma, dahil edilme içgüdüsünü de, üzerinizden saçmalayacaklarsa bu kadar, değer mi? her yerde vurgu, yok dinim bütün tabi, müslümanım, rastgele denk geldiğim gudik tv programlarında bile. sırf tepkilerden çekinildiği için mi, yani dinini yaşayana mahalle baskısı (!) olan bu ülkede yaşamanın getirilerinden mi? yoksa içten bir maneviyat mı söz konusu?
laik insan oluverin biraz da, bırakın katile cezasını, mirasın yolunu yönetimini adalet halletsin, ot b.k zinasını düşünmeyin, ilahiden çok insani tepkiler verin. azıcık da müslüman olmayıverin be, çok sorun olmasa gerek...