bugün

fenerbahçe

Cidden enteresan bir camia;

Türkiye’nin potansiyeli en yüksek iki camiasından biri, Galatasaray ile karşılıklı Barcelona - Real Madrid gibi olabilecek kapasite var iken, her iki camia da yönetim faciaları ile her daim bir çıkmazın içerisinde buluyorlar kendilerini.

Şimdi tekrar Fenerbahçe özeline döneyim;

Ya siz önce bir kendinizi toparlamaya çalışsanız ya? Futbol teknik direktörü çıkar iki lafından biri rakibin şusu, rakibin busu olur. Futbol yöneticisi çıkar biz en iyiyiz en muhteşemiz, eğer biz başarılı olamadı isek o işte başka oyunlar dönmüştür der. Kürek takımı çıkar şampiyon olduktan sonra “burada kalmıştık” (!!!) diye tişört giyer. Bir başkası çıkar şampiyon olduğunu zanneder timsah yürüyüşü yapar...

Birileri bunlara şampiyonluktaki amacın rakiple dalga geçmek olmadığını, temel amacın oynayabilecek en iyi oyunun oynanıp, rakibi kendine saygı duyurarak yenmek olduğunu anlatmalı. Spor eğlencedir, spor kavga değildir. Sporda herkes birbiri ile rakiptir, herkes sadece sana karşı değildir. Sporda motivasyon için kendi değerlerini ön plana çıkarmalısın, başkalarının değerleri ile dalga geçmemelisin.

Yoksa şampiyon falan olamazsın, kapasiten tüm diğer takımlardan fazla dahi olsa olamazsın. Nasıl herkes sana euroleague de saygı duyuyor hiç düşündün mü? Sadece bir kişi sayesinde, obradoviç... işte bunu yapmalısın, en iyiyi bulmalı, ona imkanı sağlamalı, sonrasında sürekli başarıyı hedeflemeli ve bulmalısın. Bugün Fenerbahçe basketbolun en önemli kupasının ( Avrupa için) finalinde mağlup oldu, ama biliyorlarki seneye en az yarı final görecekler. Neden? Saygı duyuluyorlar. Neden saygı duyuluyorlar? Doğru planlama ile çalışıyorlar.

işte futbol ve diğer branşlarda da böyle olmalı. Ama maalesef olamayacak, içinde milyar liralar olan bir branşta asla bu olmaz...

Neyse, umarım Fenerbahçe kendisine olan saygıyı, başkalarına olan saygısını göstererek düzeltir. Yoksa bu işin sonunda çok daha fazla hüsran var.