bugün
- sahurdayız uludağ sözlük23
- sözlük kızlarına bir şeyler söyle18
- risale i nur dan vecizeler13
- günün sözü14
- farklı siyasi görüşler dost olabilir mi11
- fenerbahçe nin ligden çekilmesi24
- telefona eşini benim karı diye kaydeden erkek17
- kadının en güzel yaşı19
- enflasyon 3 temmuz'dan itibaren düşmeye başlayacak40
- fenerbahçe13
- benimle olan kıymetini olmayan haddini bilecek8
- zina neden günahtır12
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu26
- kuresel ikinma'nın asalet ve kalitesi15
- yazarların iftar yemekleri8
- güllaç17
- erecto'nun çaylaklılığı kaldırılsın13
- queen ravenna'ya saldıran kazlar11
- anneci erkekler8
- iv gyasaddin10
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri8
- erkeklerin duygusuz olmaları20
- uzun boy8
- 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı75
- trabzon'a arapzon diyen tipler14
- iyi ki doğdun bik biiik iyi ki doğdun bik biiiik34
- 18 mart çanakkale zaferi18
- sub zero mu scorpion mu15
- sözlük yazarlarının çektiği istanbul fotoğrafları14
- pazar günü erken kalkmak için bir sebep10
- chp seçmeni12
- kadınların kendilerini güzel bulma oranları8
- sözlük kızıyla sevgili olmak16
- türkiyede kadın hakları kısıtlanırsa nolur12
- turan birliği kurulsaydı8
- rakip takım taraftarına saygı duymak11
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan13
- 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı25
- bir günahkar profil uzmanı sikmek13
- kan tutan kasap'ın çaylaklığı kaldırılsın11
- israil malıysa almam diyen market müşterisi14
- büyük uludağ sözlük grevi10
- arapça allahın dilidir19
- uyumlu ikililer9
- uludağ sözlük'e hintli yetkili alınması16
- chp'li teyzelerin kuaförü olmak10
- çinlilerin yaptığı kan alma makinesi17
- esra ezmeci poposunu elliyor14
- kuresel ikinma'nın sekizinci nesil olması21
görsel şöyle yerlere hastayım. botanik bahçesi.
gözlerim kan çanağına döndü yine, açıkçasıı çok aceleye gelsin istemiyorum amma bi iki bi şey söyleyip kaçıcam zaten. botanik bahçeler. botanik nedir botanik bahçe bi anlatım bozukluğu mudur orasını artık sizler bilirsiniz, beni karıştırmayın; bi terslik var gibi ama neyse.
görsel
ukrayna'da bi arkadaşımın evinde misafirim. brovary'de oturuyor ilk gün mesajla tarif etti bana şu numara şu renk atla gel diye ben beklicem seni durakta, tamam. bizim köy arabaları gibi ufak tefek bi araca bindim geçiyorum, yoldayım. tüm gün yorulmuşum kiev'de kaybolmuşum. sırt çantamda arkamdan asılıyor atıcam şimdi camdan aşağı. karanlık iyiden iyiye çöktü şehre. ukraynaca çok az bildiğimden pür dikkat şoför durak ismi söylerse diye dinliyorum. her koltukta konuşulanları duyuyorum, kulaklıktan yükselen sesi, yol çukurlarının saldırılarını, sürgülü camların kızak seslerini of. çok rahat biriyimdir ama karnımda acıktı durak falan kaçırıp geri de yürümek istemiyorum şansımı deneyip tam karşımda oturan hanımefendiye arkadaşımdan gelen mesajı açıp müsaadesi ile gösteriyorum. kadın gülümseyip tam kendi dilinde konuşmaya başlarken benim gülümsememle benden çok gülüp gözlerini tavana dikip muhtemel az kullanılmış ingilizce bilgilerini yoklayıp aynı yerde ineceğimizi söylüyor. harbi allah'ın sevilen kuluyum. çok zaman almadan bana davay komutu geliyor ve atlıyoruz ikimizde aşağı. çat pat tam burası diyor ama şanslıyım çok nazik birine denk geldiğimden bi süre arkadaşım hala gelmedi diye benimle beraber bekliyor. bu süre uzadıkça ben kadına mahçup olduğumdan binbir teşekkürle onu gitmeye ikna ediyorum ve gidiyor. ukraynalılar çok iyi mütevazi insanlar eğer giderseniz şahit olacaksınız hazırlıklı olun.
görsel
çok geçmeden arkadaşım geliyor elena. zayıf, çevik biri sporla uğraştığı belli. hızlı adımlarla bana doğru geliyor, belli ki aiesec grubundan fotoğrafıma bakmış beni tanıyor gülümseyerek geliyor çok yaklaştı. elena'nın ansızın çıkardığı sağ yumruğundan eğilerek sola küçük bi adımla kurtuluyorum, mesafeyi çok iyi ayarlıyorum sol kroşem için harika bi konumdaki yüzünü kaçırıyorum, sağ adımımı geri çekip distancetan çıkıp parmak ucumla tekrar giriyorum ve sağ direkt ile direncini kırıyorum. puffff! elena bana sarılıyor ve eski bi dost gibi bugün neler yaptığını heyecanla anlatıyor. ne zaman biriyle tanışsam biriyle yakınlaşsam istemsizce ziihnimin içinde bu senaryolar beliriyor engel olamıyorum. her zaman evet her zaman.
görsel
karanlık ara sokaklara giriyoruz ve bi kaç sokak aşağıdaki iki katlı evlerine varıyoruz. ailesiyle tanışıp uyuyorum. gündüz kieve geçiyoruz akşam üstü o eve dönüyor ben misafir olduğumu unutup densizlik ediyorum ve eve gece yarııs varıyorum. uzun yıllar üniversitede kuryelik yaptığımdan sokakları tanımak hiç zor olmuyor benim için alt katta ışıklar sürekli değişiyor perdede belli ki babası daha yatmamış. nasıl bi adamsa sabah 7 de kalktığımda da ayaktaydı gece 2 hala ayakta elena sağolsun aşağı içip kapıyı açıyor bana yatmadan bahçede bi sigara daha içip hatam için kendisinden af diliyorum hiç sorun etmeyip beni rahatlatıyor sigaramın izmaritni tam bahçe duvarından dışarı atarken nononono diye çıkışıyor bana ama nafile attım bile sonrasında öğreniyorum ki babası her sabah evin dört bi yanını temizlermiş yolda dahil evet ve izmaritlerin hepsini eliyle toplarmış sigarayı sokağa atanlarada söylenirmiş. diğer mahçubiyetim yetmezmiş gibi bunla yerin dibine girip uyuyorum.
görsel
sabah erkenden kalkıp bakıyorum üst kattaki odamdan bakıyorum babası yolu garajı her tarafı adam etmiş benim izmarit de yok canım sıkılıyor sabah sabah. öğreniyorum ki babası emekli askermiş hah işte bu. uykuyu hiç sevmeyen ben bu adamın disiplinine hayranlık duyuyorum ulan bu benden de az uyuyor benden çok da iş yapıyor muhteşem.
görsel
kahvaltıda sohbet ediyoruz kolunda subay dövmesi falan var benim dövmeme laf atıp sataşıyor sanki ben anlıyormuşum gibi ukraynaca konuşuyor benle. ben de iyi iş çıkartıyorum ama anlıyorum anlamıyorum sohbet bi şekilde akıyor gidiyor. çok da güzel bi bahçesi var adamın nasıl olmasın. köy hayatını bilenler bilir köyde hayat erken başlar çiçekler beklemez bahçe beklemez hayvan beklemez sütçü beklemez imam beklemez pazar beklemez dondurmacı beklemez.
adam diyor ki erken yapılacak işler bunlar sabah kalkıp su vermek ister, günlük budamak ister, zamanında ilaçlamak ister, zamanında koparmak ister bakmak ister.. bi kez daha saygı duyuyorum kendisine ve vedalaşıyorum.
çok uzattım ancak bu hayat uykuya pek gelmez iki gözüm. demem o ki ah bu çiçekler yok mu çiçekler bağ bahçe çayır çimen sevmek ister sevilmek ister emek ister ilgi ister. değiştirebiliriz kuzum bi kedinin bi köpeğin bi çocuğun bi çiçeğin hayatını yahu diyorum ki kendimizi değiştirebiliriz kendimizi; kendimizle her şeyi.
görsel
gözlerim kan çanağına döndü yine, açıkçasıı çok aceleye gelsin istemiyorum amma bi iki bi şey söyleyip kaçıcam zaten. botanik bahçeler. botanik nedir botanik bahçe bi anlatım bozukluğu mudur orasını artık sizler bilirsiniz, beni karıştırmayın; bi terslik var gibi ama neyse.
görsel
ukrayna'da bi arkadaşımın evinde misafirim. brovary'de oturuyor ilk gün mesajla tarif etti bana şu numara şu renk atla gel diye ben beklicem seni durakta, tamam. bizim köy arabaları gibi ufak tefek bi araca bindim geçiyorum, yoldayım. tüm gün yorulmuşum kiev'de kaybolmuşum. sırt çantamda arkamdan asılıyor atıcam şimdi camdan aşağı. karanlık iyiden iyiye çöktü şehre. ukraynaca çok az bildiğimden pür dikkat şoför durak ismi söylerse diye dinliyorum. her koltukta konuşulanları duyuyorum, kulaklıktan yükselen sesi, yol çukurlarının saldırılarını, sürgülü camların kızak seslerini of. çok rahat biriyimdir ama karnımda acıktı durak falan kaçırıp geri de yürümek istemiyorum şansımı deneyip tam karşımda oturan hanımefendiye arkadaşımdan gelen mesajı açıp müsaadesi ile gösteriyorum. kadın gülümseyip tam kendi dilinde konuşmaya başlarken benim gülümsememle benden çok gülüp gözlerini tavana dikip muhtemel az kullanılmış ingilizce bilgilerini yoklayıp aynı yerde ineceğimizi söylüyor. harbi allah'ın sevilen kuluyum. çok zaman almadan bana davay komutu geliyor ve atlıyoruz ikimizde aşağı. çat pat tam burası diyor ama şanslıyım çok nazik birine denk geldiğimden bi süre arkadaşım hala gelmedi diye benimle beraber bekliyor. bu süre uzadıkça ben kadına mahçup olduğumdan binbir teşekkürle onu gitmeye ikna ediyorum ve gidiyor. ukraynalılar çok iyi mütevazi insanlar eğer giderseniz şahit olacaksınız hazırlıklı olun.
görsel
çok geçmeden arkadaşım geliyor elena. zayıf, çevik biri sporla uğraştığı belli. hızlı adımlarla bana doğru geliyor, belli ki aiesec grubundan fotoğrafıma bakmış beni tanıyor gülümseyerek geliyor çok yaklaştı. elena'nın ansızın çıkardığı sağ yumruğundan eğilerek sola küçük bi adımla kurtuluyorum, mesafeyi çok iyi ayarlıyorum sol kroşem için harika bi konumdaki yüzünü kaçırıyorum, sağ adımımı geri çekip distancetan çıkıp parmak ucumla tekrar giriyorum ve sağ direkt ile direncini kırıyorum. puffff! elena bana sarılıyor ve eski bi dost gibi bugün neler yaptığını heyecanla anlatıyor. ne zaman biriyle tanışsam biriyle yakınlaşsam istemsizce ziihnimin içinde bu senaryolar beliriyor engel olamıyorum. her zaman evet her zaman.
görsel
karanlık ara sokaklara giriyoruz ve bi kaç sokak aşağıdaki iki katlı evlerine varıyoruz. ailesiyle tanışıp uyuyorum. gündüz kieve geçiyoruz akşam üstü o eve dönüyor ben misafir olduğumu unutup densizlik ediyorum ve eve gece yarııs varıyorum. uzun yıllar üniversitede kuryelik yaptığımdan sokakları tanımak hiç zor olmuyor benim için alt katta ışıklar sürekli değişiyor perdede belli ki babası daha yatmamış. nasıl bi adamsa sabah 7 de kalktığımda da ayaktaydı gece 2 hala ayakta elena sağolsun aşağı içip kapıyı açıyor bana yatmadan bahçede bi sigara daha içip hatam için kendisinden af diliyorum hiç sorun etmeyip beni rahatlatıyor sigaramın izmaritni tam bahçe duvarından dışarı atarken nononono diye çıkışıyor bana ama nafile attım bile sonrasında öğreniyorum ki babası her sabah evin dört bi yanını temizlermiş yolda dahil evet ve izmaritlerin hepsini eliyle toplarmış sigarayı sokağa atanlarada söylenirmiş. diğer mahçubiyetim yetmezmiş gibi bunla yerin dibine girip uyuyorum.
görsel
sabah erkenden kalkıp bakıyorum üst kattaki odamdan bakıyorum babası yolu garajı her tarafı adam etmiş benim izmarit de yok canım sıkılıyor sabah sabah. öğreniyorum ki babası emekli askermiş hah işte bu. uykuyu hiç sevmeyen ben bu adamın disiplinine hayranlık duyuyorum ulan bu benden de az uyuyor benden çok da iş yapıyor muhteşem.
görsel
kahvaltıda sohbet ediyoruz kolunda subay dövmesi falan var benim dövmeme laf atıp sataşıyor sanki ben anlıyormuşum gibi ukraynaca konuşuyor benle. ben de iyi iş çıkartıyorum ama anlıyorum anlamıyorum sohbet bi şekilde akıyor gidiyor. çok da güzel bi bahçesi var adamın nasıl olmasın. köy hayatını bilenler bilir köyde hayat erken başlar çiçekler beklemez bahçe beklemez hayvan beklemez sütçü beklemez imam beklemez pazar beklemez dondurmacı beklemez.
adam diyor ki erken yapılacak işler bunlar sabah kalkıp su vermek ister, günlük budamak ister, zamanında ilaçlamak ister, zamanında koparmak ister bakmak ister.. bi kez daha saygı duyuyorum kendisine ve vedalaşıyorum.
çok uzattım ancak bu hayat uykuya pek gelmez iki gözüm. demem o ki ah bu çiçekler yok mu çiçekler bağ bahçe çayır çimen sevmek ister sevilmek ister emek ister ilgi ister. değiştirebiliriz kuzum bi kedinin bi köpeğin bi çocuğun bi çiçeğin hayatını yahu diyorum ki kendimizi değiştirebiliriz kendimizi; kendimizle her şeyi.
görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar