bugün

dogville

Dogville'i izlemem konusunda ısrar eden arkadaşıma teşekkür ediyorum öncelikle. Her defasında erteleyip ,sonunda 3 saat boyunca adeta bir moron gibi oturdum ekran karşısında. Film alışılagelmişin dışında. Tiyatro izliyormuş gibi hissettiren masalsı bir anlatım ve kuşbakışı kamera çekimleri ile minimum dekor maksimum oyunculuk sergileyen izlenmesi gereken bir film. Çoğu insan bu filme hümanizm karşıtı olduğu için karşıdır, ama karşı olmanız gereken bu film değil, hümanizmin ta kendisidir. isa'nın değil Musa'nın adaletine ihtiyacımız vardır. Cana karşılık can, göze karşılık göz, dişe karşılık diş! Teoride idealize edilmiş ahlak dersleri alan dogville halkı, pratikte sınıfta kalıyor. Musa'nın adaleti tamda burda devreye giriyor. Filmin bir sahnesinde Chuck'seni öpmeme izin vermedin, benden kaçındın' diyor. Salak Grace ise 'hayır böyle düşünme' diyebiliyor. Diğer insanların asla onun ahlakına ulaşamayacağını düşünerek yapıyor bunu. Ki zaten sonunda intikam alınmasa bir halta yaramazdı bu film. Çoğu sahnesinde öfkeden deliye döndüm. Her defasında dünyayı değiştireceğini sanan Grace'ye 'Nah değiştirirsin' demekten sıkılmıştım ki filmin son sahnesinde "çocuklu aileler var. önce çocukları halledin. anneleri seyretsin. tek tek öldürün. gözyaşlarını tutmayı başarırsa duracağınızı söyleyin." dediğinde elim ayağım buz kesildi. Tom denen vasıfsıza yorum yapmadan geçeceğim. Merhametten maraz doğar deyip noktalayacağım. Bu filme geç kalmayın. Kibrin aslında ne olduğunu görün ve akıllarınıza darbeli matkap etkisiyle kazıyın bu gerçeği. Adaleti öğrenin. izledikten sonra da gaza gelmeyin.