bugün

öteki taraf

inanılmaz mantık hatalarına rağmen sevdiğim filmdir.

--spoiler--

filmin ilk başlarında duvarlardan ses gelmesiyle aklıma direk inli, cinli yerli korku filmi imajı gelse de öyle devam etmediği için sevindim. korku anlayışımız bu olmamalı. dramda ve komedide çıtayı yukarı yükseltebiliyorsak (bkz: ayla) (bkz: aile arasında) korku ve gerilim filmlerinde de bu imajı değiştirebilmeliyiz. bilimkurgu ve fantastiği söylememe gerek yok çünkü onun daha baya zamanı var.

filme sırf arkadaşım istiyor diye girdim. yok, hayır '' yerli film izlemem '' kafasında bir insan değilim. sadece, vizyonda tercih edebileceğim başka filmler vardı ama arkadaşımı kıramadım. ilk yarısında yer yer sıkılsam da ikinci yarıda heyecanlandım. sahnelerin birbirlerine bağlanış biçimi iyi yapılmıştı. sadece ışık kötüydü, ece'nin kaldığı oda biraz daha ışıklandırılabilirdi zira birçok şeyi göremedim.

filmde inanılmaz mantık hataları vardı. final sahnesinde; bir kere çukura düşen, kafasını taşa çarpan, iki tane kurşun yiyen ve balyozla vurulan özcan deniz ölmek bilmedi be kardeşim. gereksiz ego kasmaları mı desem, karakteri öldürmek istemiyorlar mı desem bilmiyorum ama o sahnede güldüm yani. çok iyi final hazırlayabileceklerken mahvetmişler.

oyunculukların da iyi olduğunu malesef söyleyemeyeceğim. kısmeten meryem uzerli kurtarmış o bakımdan. o da hala muhteşem yüzyıl'ın etkisinde ne yazık ki.

--spoiler--

özetle, vizyonda alternatif bir film yoksa izlenebilir. beklediğimden daha iyiydi. eğer uyarlama bir film değil de yerli bir senaryo olsaydı iyi bir gerilim filmi olabilirdi. türkiye'de yapılan bu tarz filmlerden yola çıkacak olursa 6/10 bence film için ideal.