bugün

flamenco

Bugün günlerden cumartesi...

hafta sonları, gündelik sevimsiz işlerden ve politikadan azıcık sıyrılıp "kültür ve sanat" konularında aksiyon gösterme vakti. gerek bir tiyatro gösterisi olur gerek çeşitli sohbetler eşliğinde kafa dengi insanlarla sosyalleşme olur, tam zamanı. havada güzel. (yani bulunduğum yerde güzel)

zaten kültür sanat falan sizin ilgi alanlarınıza girmeyeceğinden bende kafama göre takılacağım...

son zamanlarda ispanyol kültürüne bodoslamadan daldığımdan, ispanyol şoparlarının ağır ve yoğun arap etkisi altında üretip dünya çapında bir sanat müziğine dönüştürmeyi de başardıkları flamenco'ya merak sardım. Eskiden de severdim ama, sözlerini iyi kötü çevirmek lazımmış tadına varmak için.

"iyi kötü" dedim, çünkü "s" ve "d" seslerini hemen hiç kullanmayan Endülüslü ağzında ispanyolca bilmeceye dönüşür.

"El Cigala" yani "Cırcırböceği" namıyla anılan Diego'nun, Kübalı efsane piyanist Bebo Valdes ile gerçekleştirdiği muhteşem bir "flamenco jazz" albümünü, Lagrimas Negras'ı (Kara Gözyaşları) koyup koyup dinliyorum günlerdir, doyamıyorum. Bu Diego El Cigala denilen adam, uzun kara saçlarıyla "güzel" değil ama hanımlara sorarsanız çok "çekici" bir adam. hani şimdi hanımlara sorarsak dedik ama yamulmadan şuraya fotosunu koyayım kendiniz karar verin;

https://www.diariofemenin...io-sello-discografico.jpg

Orada, "La Bien Paga" adında bir şarkı beni çok çarptı.

Sonra, amazondan "büyük fedakarlıklarla getirttiğim" bir ispanya iç Savaşı belgeselinde, aynı Endülüs türküsü "orijinal" haliyle, eski ve büyük sanatçılarından birinin, Miguel De Molina'nın ağzından karşıma çıkmasın mı?

Yahu bir yerlerden de ayrıca çıkaracağım sanki, derken, meğerse Pedro Almodovar'ın "Bütün Bunları Haketmek için Ne Yaptım?" filminde de rastlamayayım mı?

akıl alır gibi değil bu rastlantı...

Ay çok mu entel kaçtı bu entry?