bugün

tarikatlar

tarikat kelimesi çoğul olduğundan* sondaki çoğul eki gereksizdir.

yapı açısından eski kültürlerin ve dinlerin islam diniyle ortak olarak eridiği potadır tarikatlar. hristiyanlık ve yahudilik içinde de gözlenen bu tip yapılardan kaçınmak mümkün değil çünkü zamana adaptasyon kılıfı içinde zırt pırt ortaya çıkıyorlar.

örnek vereyim:

helenistik dönem ve sonrasında diadokhos ve romalı generaller kudüs e girdikçe yeni yahudi tarikatları türedi. bundan bin yıl kadar sonra hristiyanlığa geçen çeşitli kavimler eski adetlerini hristiyanlık içinde yeni tarikatlar kurarak muhafaza etti, reform sonrası kilise de yeni tarikatlarla kendine yeni yayılma alanları buldu*. bizim coğrafyamızda da yeni yüzyılın yorumcusuyum diye her yüzyıl topraktan bitiveren tahrifatçılar vardır. bunlar bin sene önce ibn sina ya mürted diyordu, bugün de kendileri gibi düşünmeyenleri zenadıka diye niteleyip siyasi aygıtlara sızarak saçma öğretilerini yayma derdindeler.

sizin anlayacağınız bunlardan çekeceğimiz var. ortak noktaları da aynı hristiyanlıktaki azizler gibi onlarca peygamberlerinin oluşu. kendilerini de onlara ermiş, şeyh, pir, hazret, bediüzzaman diyerek kandırıyorlar.