bugün

nineteen eighty four

komünist sisteme ağır eleştiride bulunan roman.
ancak bahsedilen sistemin kapitalizmden farkı çok azdır ne hikmetse.
yine sınıfsal ayrımcılık, yine baştaki birine tapınma duygusu, yine "bizden olmayan kötüdür" faşistliği, vesaire vesaire.
çıkarılan ders şu olsa gerek; büyük biraderler istediğini yapar, sistemin adının ne olduğu önemli değildir.
sistem isimleri birbirinin laciverti sadece.
teorideki gibi değil, istenildiği gibi evirilip çeviriliyor öyle uygulanıyor.
biz buna direkt emperyalizm diyelim o zaman.

dönüp dolaşıp aynı yere getiren, gözümüzün önündeki gerçekleri göremediğimizin kanıtı olan bir deha ürünü.

kullanılan haberleşme cihazlarından örnekler:

tele ekran: televizyon.
hava delikleri: internet.

özellikle bu hava deliklerinin 1950lerde ileride iletişim için gerekli olduğunun düşüncesi başlı başına bir aşırılık. anında iletişim, her an herkesle. ne yazık ki 1984'te internet henüz çok başlangıç aşamasındaydı, orwell'in tarihine yetiştiremedik.

animal farm'ın apartman versiyonu gibi bir roman bir de. aynı düşünceleri çok farklı bir kurguyla hissettirmeden aktarması orwell'in yeteneğinin bir başka kanıtı. hepimiz eşitiz ama bazıları daha eşit. büyük birader en eşit.