kas

kaş büsbütün bir antik çağ destanıdır. suyuyla, yosunuyla, kayasıyla... evet yolcu. binlerce kilometreyi katedip geldin buraya. birdenbire küçücük bir aralıktan göründü deniz. sonunda göründü. mavi bir ipek mendil. antik tiyatronun taşlarından tarih okunur, zaman dokunur, gün batar, gülistan olur, tuz kokar rüzgar, uzaktan eski gemiciler geçer, korsanlar, ötede, bir başka koyun ardında hepahistos için yakılmış ateş fener olur onlara. gecenin dördü, siren kızlarının sesi duyulur, sabahları nilüferler, nergisler. kaştasınız. artık bir kaptansınız. derin denizlerin kaptanı. batık şehirlerde bir şair, tepelerde bir filozof... kaştasınız. gözün üstünde. gözün bebeğinde...