bugün

demokrasi

Artık işlerliğini tamamen kaybetmiş sistemdir. Türkiye gibi eğitim imkanlarının düşük olduğu ülkelerde eğitimsizlikten böyle olduğu zannedilir. Fakat yanlıştır. Çünkü fransa, amerika gibi eğitim imkanlarının hayli yüksek olduğu ülkelerde de aynı durum geçerlidir. Herhangi biri sorabilir ki neden çalışmıyor bu demokrasi. Bence çalışmamasının temelde üç sebebi var.

1)Demokrasi dediğimiz sistem zaten az sayıda insanı kontrol etmek üzere icat edilmiş bir sistem. Gezegenimizde 7 milyardan fazla insan yaşıyor. Uluslararası ilişkileri de dikkate aldığınızda herhangi bir seçmenin bu 7 milyar insana uygun birini seçmesini beklersiniz ki bu ortalama insanın algı kapasitesinin ötesinde bir durum. Şahsen eğer 10000 insanın yaşadığı dışarıyla iletişimi olmayan bir adada bu maddenin geçerli olmadığını düşünebiliriz. Fakat eğer ortada 7 milyar insanın olduğu herkesin kendi payını arttırmaya çalıştığı makroekonomik bir savaş alanında demokrasiden bahsediyorsanız bence zırvalıyorsunuz. Yani kuramsal temelleri dahi bu kadar fazla insanın olduğu bir sisteme uygun değil.

2)Kitle iletişim araçlarının demokrasiye katkısı olduğu zannedilir. Bence bu da uydurulmuş bir dogma. Örneğin benim şu an bu sözlükte sadece 3 takipçim var. Bu da demektir ki bu yazıyı olsa olsa üç kişi okuyacak (çaylaklığım bitene kadar). Bir diğer insanın mesela 1000 takipçisi varsa onun en ilkel entrisi bile şu an benim uğraş vererek girdiğim bu entriden daha fazla beğeni topluyacak. Yani sosyal medya, kitle iletişim araçları, sözlükler vs. insanların sesini duyurmasının yolunu açtı ama kiminin sesini mikrofonla verirken kimine ancak fısıldama imkanı sundu. Maalesef ortalama insanlarda genelde kendi gibi insanları takip eder. Çünkü onlarla daha iyi anlaşır. Onları kendinden görür. Bu da demokratik bir sistemde akıllı ve elit kesimin giderek yönetim kademesinden uzaklaşmasını üstel şekilde hızlanarak sağlar. Britanya gibi anglosakson ve bazı iskandinav kültürün hakim olduğu yerlerde stratejistler bu durumu öngörmüş ve önlemlerini almışlardır. Halk ne kadar beğenirse beğensin belli okullardan mezun olmamış kişiler bu ülkelerde kraliyet danışmanı, bakan, başbakan vs. çok zor olurlar ve kadrolaşmalarına da izin verilmez. Aslında demokrasinin beşiği sayılan bu memleketler artan iletişimin zararlarını görüp çoktan demokrasi karşıtı elitist önlemlerini almışlardır.

3)Bu konu sadece demokrasiyi değil doğrudan insan medeniyetini tehdit eder ama ben şimdilik işin sadece demokrasi ayağından bahsedeceğim. Dogmatik toplum yapısı ve tercih edilmiş cehalet demokrasinin en büyük sorunudur. Bakın sadece cehalet demedim. Tercih edilmiş cehalet dedim. Günümüzde internette açık kaynak o kadar fazla ki bir insanın cahil kalmayı tercih etmeden cahil kalması bana imkansız gibi geliyor. Bu da önümüze çok büyük bir sorun olarak çıkıyor. Karşınızdaki kişi dogmatik bir şekilde herhangi bir siyasetçiye inandığında ve kendi kabının dışında ne olduğu "ötekilerden" ne öğrenebileceğini umursamadığında ortaya evlere şenlik bir hal çıkıyor ve bu da ortadan kaldırılabilecek bir şey değil. insana zorla bir şey öğretemezsiniz. Burada toplumun bize çizdiği resim kendi öğrenme hürriyetinden feraget ederek mutlu bir şekilde kendi mikrokozmisinin değerli bir ferdi olmak. Evrimsel olarak baktığımızda bu insana kızamayız. Çünkü gayet de kendi topluluğunun değerli bir parçası olarak yapması gerekeni yapıyor. Birinden newton kadar akıllı, galileo kadar cesur, popper kadar eleştirel olmasını beklemek akıl karı bir durum değil, hayalperestlik... Özetle müthiş bir hızla artan bilgi sistemine uyum sağlamaya türümüz evrimsel olarak uygun değil. Bundan dolayı da demokratik sistemin ön kabulü olan yeterli bilgiye sahip seçmen figürü hatalı.

Bu saydığım sebeplerden ötürü britanya tipi meşrutiyetlerin zamanla daha da gelişeceğini ve cumhuriyet dediğimiz hemen her sistemin de adı konulmamış zorbalıklara dönüşeceğini zannediyorum. Örnek için (bkz: Adam da öldürsem desteğim azalmaz)
güncel Önemli Başlıklar