bugün

the notebook

Bahsedildiği kadar ağlatan türden değil ancak duygusal ve tatlı bir film.

Ağlatma katsayısı olarak kelebeğin rüyası , life is beautiful veya the pianist gibi filmlerin yanından geçemez.(tabiki bu filmlerle karşılaştırmıyorum. Sadece ağlatabilitesi açısından ele aldım. )

Ancak eski Türk filmi havası sezinlememek elde değil. Hoş olayların geçtiği döneme göre sırıtmıyor da bu durum.

--spoiler--
Filmin başında ne bok olduğu belli oluyor zaten. O yönü pek hoşuma gitmedi. Yoksa güzel film bence.

Allie ve noah ın gençlik ve yaşlılık hallerinin birbiriyle alakası yok. Makyaj denen birşey var diyecem de, ulan allienin yaşlılık haline gençliğinden daha çok makyaj basılmış. Göz var nizam var. Biraz gençlik ve yaşlılıkları benzetilebilirdi.

--spoiler--
Not: O diil de at gibi hunharca sevişmeleri beni benden aldı be.