virginia woolf

çocuk doğurmak konusunda yazdıklarını okumayı herkese tavsiye ederim. virginia woolf'u anlamaya kadın tarafından başlamıştım. ne de iyi yapmışım.

mine urgan'ın woolf üzerine yazdığı bir inceleme de şöyle anlatıyor ilişkilere ve çocuk doğurmaya uzaklığını:

"Kadınla erkeğin cinsel ilişkisini itici bulan Virginia Woolf'un
bu ilişkinin doğal sonucu olan çocuk doğurmayı da itici bulması
kaçınılmazdı elbette. Çocuğu olmasını bir ara kafasıyla istedi; ama
bedeni buna katlanamadı. Annesiyle babası, "virgin" (bakire) sözcüğünden
türeyen Virginia adını ona vermekle, kızlarının geleceğini
önceden görmüşlerdi sanki. Virginia Woolf, baş kişilerinden
Mrs. Dalloway'in, çocuk doğurduktan sonra da bakireliğini koruduğunu
söyler. Onun durumu da Mrs. Dalloway'inki gibi olacaktı;
çocuk doğursa bile gene bakire kalacaktı.
Virginia Woolf, romanlarında cinselliği ve cinsellikten kaynaklanan
duyguları, hiç ele almaz, almak istemez de. Lytton Strachey'ye
1927'de yazdığı bir mektupta, "love is such a horror".der.
Aşkı nitelemek için kullandığı "horror" sözcüğü, korku, tiksinti,
dehşet ve çirkinlik anlamlarını kapsar. Çok daha önceleri, 1918'de
yazdığı başka bir mektupta, "the vague and dreamlike world, without
love, or heart, or passion, or sex, is the world I really care about
and find interesting" (benim hoşlardığım ve ilginç bulduğum dünya,
içinde aşk, ya da kalb, ya da tutku, ya da cinsellik bulunmayan, düşlere
benzeyen, belli belirsiz bir dünyadır) der. Cinsel bir konuyu çok ender
olarak ele alınca da, cinselliğin ancak çirkin yanlarına değinir."

ve kendine şöyle diyor woolf:

"Ama ne garip ki, kendi çocuklarımın olmasını istemiyorum artık.
Ölmeden önce bir şey yazmaya doymak bilmeyen bir isteğim var ...
Yaşamın kısalığı ve sağlıksız ateşi beni yıkmakta ... Doğurmanın bedenselliğinden
hoşlanmıyorum. Bu duyguyu içgüdüsel olarak öldürdüm
belki; belki de doğa yaptı bunu."

incelemenin tümünü okumak isteyenlere link bırakıyorum

https://yadi.sk/i/ktLV0jDvjPGSB