bugün
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım12
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
çocuk doğurmak konusunda yazdıklarını okumayı herkese tavsiye ederim. virginia woolf'u anlamaya kadın tarafından başlamıştım. ne de iyi yapmışım.
mine urgan'ın woolf üzerine yazdığı bir inceleme de şöyle anlatıyor ilişkilere ve çocuk doğurmaya uzaklığını:
"Kadınla erkeğin cinsel ilişkisini itici bulan Virginia Woolf'un
bu ilişkinin doğal sonucu olan çocuk doğurmayı da itici bulması
kaçınılmazdı elbette. Çocuğu olmasını bir ara kafasıyla istedi; ama
bedeni buna katlanamadı. Annesiyle babası, "virgin" (bakire) sözcüğünden
türeyen Virginia adını ona vermekle, kızlarının geleceğini
önceden görmüşlerdi sanki. Virginia Woolf, baş kişilerinden
Mrs. Dalloway'in, çocuk doğurduktan sonra da bakireliğini koruduğunu
söyler. Onun durumu da Mrs. Dalloway'inki gibi olacaktı;
çocuk doğursa bile gene bakire kalacaktı.
Virginia Woolf, romanlarında cinselliği ve cinsellikten kaynaklanan
duyguları, hiç ele almaz, almak istemez de. Lytton Strachey'ye
1927'de yazdığı bir mektupta, "love is such a horror".der.
Aşkı nitelemek için kullandığı "horror" sözcüğü, korku, tiksinti,
dehşet ve çirkinlik anlamlarını kapsar. Çok daha önceleri, 1918'de
yazdığı başka bir mektupta, "the vague and dreamlike world, without
love, or heart, or passion, or sex, is the world I really care about
and find interesting" (benim hoşlardığım ve ilginç bulduğum dünya,
içinde aşk, ya da kalb, ya da tutku, ya da cinsellik bulunmayan, düşlere
benzeyen, belli belirsiz bir dünyadır) der. Cinsel bir konuyu çok ender
olarak ele alınca da, cinselliğin ancak çirkin yanlarına değinir."
ve kendine şöyle diyor woolf:
"Ama ne garip ki, kendi çocuklarımın olmasını istemiyorum artık.
Ölmeden önce bir şey yazmaya doymak bilmeyen bir isteğim var ...
Yaşamın kısalığı ve sağlıksız ateşi beni yıkmakta ... Doğurmanın bedenselliğinden
hoşlanmıyorum. Bu duyguyu içgüdüsel olarak öldürdüm
belki; belki de doğa yaptı bunu."
incelemenin tümünü okumak isteyenlere link bırakıyorum
https://yadi.sk/i/ktLV0jDvjPGSB
mine urgan'ın woolf üzerine yazdığı bir inceleme de şöyle anlatıyor ilişkilere ve çocuk doğurmaya uzaklığını:
"Kadınla erkeğin cinsel ilişkisini itici bulan Virginia Woolf'un
bu ilişkinin doğal sonucu olan çocuk doğurmayı da itici bulması
kaçınılmazdı elbette. Çocuğu olmasını bir ara kafasıyla istedi; ama
bedeni buna katlanamadı. Annesiyle babası, "virgin" (bakire) sözcüğünden
türeyen Virginia adını ona vermekle, kızlarının geleceğini
önceden görmüşlerdi sanki. Virginia Woolf, baş kişilerinden
Mrs. Dalloway'in, çocuk doğurduktan sonra da bakireliğini koruduğunu
söyler. Onun durumu da Mrs. Dalloway'inki gibi olacaktı;
çocuk doğursa bile gene bakire kalacaktı.
Virginia Woolf, romanlarında cinselliği ve cinsellikten kaynaklanan
duyguları, hiç ele almaz, almak istemez de. Lytton Strachey'ye
1927'de yazdığı bir mektupta, "love is such a horror".der.
Aşkı nitelemek için kullandığı "horror" sözcüğü, korku, tiksinti,
dehşet ve çirkinlik anlamlarını kapsar. Çok daha önceleri, 1918'de
yazdığı başka bir mektupta, "the vague and dreamlike world, without
love, or heart, or passion, or sex, is the world I really care about
and find interesting" (benim hoşlardığım ve ilginç bulduğum dünya,
içinde aşk, ya da kalb, ya da tutku, ya da cinsellik bulunmayan, düşlere
benzeyen, belli belirsiz bir dünyadır) der. Cinsel bir konuyu çok ender
olarak ele alınca da, cinselliğin ancak çirkin yanlarına değinir."
ve kendine şöyle diyor woolf:
"Ama ne garip ki, kendi çocuklarımın olmasını istemiyorum artık.
Ölmeden önce bir şey yazmaya doymak bilmeyen bir isteğim var ...
Yaşamın kısalığı ve sağlıksız ateşi beni yıkmakta ... Doğurmanın bedenselliğinden
hoşlanmıyorum. Bu duyguyu içgüdüsel olarak öldürdüm
belki; belki de doğa yaptı bunu."
incelemenin tümünü okumak isteyenlere link bırakıyorum
https://yadi.sk/i/ktLV0jDvjPGSB
güncel Önemli Başlıklar