bugün

parmaklıklar ardında

yillik iznimde kucukken yurumek zorunda kaldigim simdilerde ise mecburiyetten tabanlarimin surttugu mezarliklarin yanindan gectim. gorunuse gore yillar sonra o mezar taslarinin uzerindeki kavuk vs. gorunumlerden artik gozlerim sunu anladi...
cenaze-defin islerinin osmanli doneminde daha duzenli olmasindan fakat sonrasinda sicip batirmayi gorev bilmis, yeniligin teknolojinin sahibi ve temeli olmadigimiz su dunya vatandasligi gunlerimizde halen devri yasayan ve nemalanan insanciklar oldugumuzu farkedilmistim...

nasil mi? bir cok mezarlik yol yapimi (icinde irili ufakli turbe sifati da olanlar) icin kaldirilmisti kadikoy de.

arada haydarpasa koprusunden gecenlerin hemen hatirlayacagi gibi iki ray arasinda kalmis dunyanin hic bir yerinde gorulemeyecek bir ilke demir atmis mezarlarda bulunmaktadir. hayir efendim merhuma hakaret ettigimi sanmayiniz. aslinda barbarlar bu mezarlara da catir catir grayder, dozerler ile dalmislardi fakat makina stop-ariza cikarinca bunu merhumun ruhundan bir uyari sayip oracikta kalmisti. (bu mezarin yanina kadar gidecegim, binlerce kez gectigim o kopruden asagi inip bir fatiha okuyacagim)

kucukken yurumek zorunda kaldigim simdilerde ise mecburiyetten tabanlarimin surttugu mezarliklarin yanindan gecerken bu sahipsizlige taslarin bir koseye yigilmis kafalari kopmus ama ayakta kalan tarihi taslara , kucucuk bedenlerin yanyana yattigini belli eden uzeri mermer kapali mezarlara bakip gecmise bu denli saygisizligin barbarca tarafini gordum.

parmakliklar ardinda

acaba hangimis ne tarafindayiz?