bugün

asala

ASALA'YI KGB EGiTTl

ASALA uzun yıllar Türkiye'nin başını ağrıttı. Kendisi tükenince de yerine PKK'yı bırakıp git- ti. Ancak PKK'mn bitmek üzere olmasından sonra geçtiğimiz' günlerde yeniden eylemlerine başlayacağım açıkladı. Herkesin şimdi şu soru var: PKK bitince ASAL4 yine mi hortlatılacak?

Uzun yıllar ASALA ile ilgili araştırma ve haberler yapan Gazeteci Tokay Gözütok, terör konusunda şunları söylüyor: "Türkiye bir ağaçıır. Gürlediği zaman budanacak, ölmeye yüz tuttuğu zaman da sulanacak. Eğer Amerika, Avru pa, eski Sovyetler, şimdiki Rusya Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçerlerse Türkiye'deki terör bıçakla pastayı kesmiş gibi biter. Eğer emellerinden vazgeçmezlerse, ASALA biter, PKK başlar, PKK biter, ASALA başlar. "

Burada ASALA'nın terör eylemlerinden kimlerin nasıl yararlandığı sorusu akla geliyor. Bu soruya kar§ılık pekçok ülke ismi sayılabilse de terörün Ermeniler'in i§ine yaramadığı kesin.

Tokay Gözütok, ASALA terörünün geçmi§te bazı devletler için çok büyük bir koz haline geldiğini belirterek §unları da belirtiyor: "Eğer Avrupa, Türkiye'den taviz koparırsa kendi yönlendirdiği terörü azaltıyor, Amerika senden taviz koparırsa kendi yönlendirdiği terörü azaltıyor, Sovyetler senden taviz koparırsa kendi yönlendirdiği terörü azaltıyordu. Biz ASALA teröründe Sovyetler Birliği'ni, Avrupa'nın bazı ülkelerini, çok enteresandır fakat bazan da CIA yı görüyorduk. inanmayacaksınız ama CIA ile KGB'nin bazan beraber hareket ettiklerini görüyorduk. "

ASALA bittikten sonra PKK'nın ba§laması §üphesiz ki tesadüf değildi. Türkiye'ye yönelik terör amaçlı faaliyetlerin uzantısı olarak biri diğerinin yerine geçti. Ermeni mili tanıarın, KGB'nin Ortadoğu masasında görevli Sovyet terör uzmanı Nurseviç Brutens tarafından eğitildiğinin, Interpol tarafından tesbit edildiğini hatırlatan Gözütok, sadece ASALA teröründe değil Türkiye'ye yönelik bütün terör haı ketlerinde KGB'nin parmağı bulunduğunu, Sovyetler'in dağılmasıyla da bu dü§manlığın bitmeyeceğini savunuyor.

Eski MiT'çi Mahir Kaynak da AS! LA'nın arkasında büyük devletlerin aranması gerektiğini, küçük devletlen bu tür konularda sadece kullanıldığn belirterek ASALA terörüyle ABD i Rusya'nın Türkiye'yi kıskaca almak istediğini belirtiyor. Mahir Kaynak'ın bu sözlerini, Dı§i§leri Bakanlığı Azen Dairesi Genel Müdürlüğü'nce 8 Nisaı 1967 tarihinde hazırlanan ra porufilı kullanılan ifadeler destekliyor. Söz konusu raporda §öyle deniliyor: "ilerid Ermenistan sorununun ABD ile SSCI arasında bir rekabet konusu olması SSCB'nin gerekirse Sovyet Ermenis~ nı'nı Türkiye üzerinde bir baskı unsn ru olarak kullanması mümkündür. Gerçekten de Sovyetler ASALA'yı he zaman bir koz olarak kullandı. Bu kona daki inisiyatifi SSCB'ye bırakmamab çin Amerikan yanlısı bir Ermeni teröı örgütü kurulmu§, kısa bir süre sonra dı bazı bombalama ve suikast olaylarını üstlenmi§ti. Bu örgüt Bora Suelkan ve Galip Balkar'ın ölümlerini üstlenen E. SAK'tı..

ASALA' nın avukatı Deveciyan da 198*'de insan haklarının uygulanması için verilen sava§a desteğini sağlamaktadır." Deveciyan, Ermeni terörizminin ba§ka güçler tarafından kullanılıp kullanılmadığı konusunda da şunları sölüyordu: "Bu olanak dahilinde. Her şey kullanılabilir!."

ASALA lideri Hagop Hagopyan da PKK ile beraber düzenlediği ortak basın doplantısında Sovyetler Birliği hakında şunları söylüyordu: "ilk amacımız Türkiye'nin elindeki toprakların bağımsızlığına kavuşturulmasıdır. Sovyetler Birliği'ne gelince bu bir cumhuriyettir ve Sovyetler Birliği sayesinde orada bir Ermenistan var."

Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Köni, Ermeni diasporasında varolan duyguların Yunanistan tarafından sömürüldüğünü, Sovyetler'in de sarsma/bölme politikasına girdiğini, Amerika'daki politik ortamın verdiği yapı içinde herşeyi serbest zanneden Ermeni lobilerinin de devreye girdiğini söylüyor ve şunları ekliyor: "ASALA biterken, 1984'te, önceden kurulmuş olan fakat hiçbir fonksiyonu olmayan PKK yükselmeye başladı. 1900'lüyılların başlarında ingilizler, kendi askerlerini kullanmıyorlardı. Daha çok azınlıkları kullanıyorlardı. Büyük devletler gözükmüyordu. Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de bir dış sorunumuz olduğu zaman bunlar kullanılıyordu. Bunlar, komplo teorisi değildir. Bütün dünyanın yaptığı budur. Kendi adamını kullanmak yerine, içerdeki birtakım unsurları kullanır."

Sovyetler Birliği'nin dış ülkelerdeki Ermeniler'le ilişkileri geliştirmek amacıyla bazı kurumlarını harekete geçirdiği öteden beri biliniyordu. Dış ülkelerdeki Ermeniler'in de üye oldukları Committe For Cultural Relations With Ermenian Abroad adlı bir komitenin kurulması, diasporada yaşayan müzisyenler için Komitas adıyla ödül koyması, oldukça dikkat çekmişti. Bunun yanısıra Sovyet Devrimi'nin yıldönümü gibi çeşitli vesilelerle Sovyet büyükelçilerinin dağıttıkları enformasyon bültenlerinde Ermenistan'ın tanıtılmasına ağırlık verdiği görülüyordu.

Bütün bu ipuçlarına rağmen Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Melih Aktaş, ASALA teröründe Sovyet faktörünü birinci faktör olarak görmüyor. Aktaş şunları söylüyor: "1968-72 yılları arasında KGB'nin bir yetkilisi Moskova'nın Türk Büyükelçisi'ne ve Büyükelçilik Müsteşarı'na aynen şunları söyledi: 'Nasyonalist Ermeniler sizlere karşı bir harekete girecekler. Gelin işbirliği yapalım.' Fakat bizimkiler Amerikalılar'a hemen yetiştirdiler olayı. Amerikalılar'ın cevabı şu oldu: 'Yalan, KGB size yanaşmak istiyor.' Dolayısıyla Sovyetler'i ben birincil faktör olarak görmüyorum. Çekoslovakya, Bulgaristan bunlara eğitimleri konusunda yardım etmiş olabilir. ASALA'nın kullandığı silahlara bakın. Hiçbiri Rus yapımı değiL. Bunlar Batı yapımı silahlardır."

kaynak; http://www.aksiyon.com.tr...alanin-ardindaki-sir.html