bu tarz benim

ilk olarak tesadüfen izleyip nefret ettiğim, sonrasında sinsice kanıma girmiş olan oldukça popüler gündüz kuşağı-kadın programı. epey zamandır takip ediyorum, birkaç gözlemimi aktarmak isterim...
şimdi ilk olarak, sevgili ivana sert'i takdir ediyorum. oldukça hakkaniyetli bir kadın. kimseyi kayırmıyor. kıyafetlere ilişkin olarak, beğense de beğenmese de her zaman nedeniyle beraber yarışmacıya açıklamasını yapıyor. ayrıca, oradaki kızların hepsini topla 3 ile çarp bir ivana etmezler, hem duruş, tavır hem de şıklık açısından.
yarışmacılardan en sevdiklerim ikizler, çok tatlı kızlar. zevkli giyiniyorlar ayrıca saçmasapan tartışmalara dahil olmuyorlar. nur bozar'ı hiç sevmiyorum, çok kasıntı. ego patlaması. bu kızı bu hale fanleri de getirmemiş bence, zaten karakteri böyle. pirimses sendromu. ayrıca jüriye yaptığı yalakalıklar ve karaya vurmuş balık dansı da sıktı artık. gerçi yakın zamanda kendisini elerler, tv8'de bir programa sunucu olarak atarlar. şimdiden hayırlı olsun.
hazır nur demişken, sevgili nur yerlitaş kesinlikle yarışmacıları kayırıyor, özlem ve nur'a hep iltimas geçiyor, diğer yarışmacılara ve hatta jüriye karşı ikisini savunuyor. zaten oldum olası sevmem zevksiz, çağ dışı bir kadın bence şimdi bir de programda yarısı yaşındaki yarışmacılara laf yetiştiriyor... çok yakışıyor sana bu hareketler, tarzsın nutella*.
kemalcim sana yorumum ise hakan akkaya'dan geliyor: bir kere sen çok tatlı bir adamsın, yüzün, gözün çok güzel ama kendine yazık etmişsin. bizimle değilsin...
hakikatten ne işin var o kadınların arasında senin, üzülüyorum bazen*.
geriye kim kaldı, hah ayşegül, sana bazen hak veriyorum ama çok konuştuğun için konuşmanın yarısında havale geçiriyorum. tuğçe, çok iticisin. özlem, seni finalden önceki elemeye kadar saklarlar herhalde reyting aracısın. hımm gizem, evet, siliksin.
neyse dostlar içimdeki çirkefliği burada kustuktan sonra gidip fularımı ve kemik gözlüğümü takarak dostoyevski başlığında döktürebilirim.