bugün

sahih hadisler

hadis; buharinin, müslimin, tırmızinin ve bunlar gibi diğerlerinin "üç beş kişiye onaylattım, bu kesin peygamber efendimizin sözü" dediği sözlerdir.. sahihliği tümüyle bu kişilerin kendi kanaatleridir.. istediği kadar güvenilir kimselerle konuşmuş olsun, istediği kadar "bu adamlar yalan söylemez" desin kulaktan kulağa aktarımla gelen hiç ama hiç bir şey kesin sözdür denemez.. adı üstünde "rivayet".. hele ki din gibi çok ama çok önemli bir konuda.. üstelik inandığın kitapta allah "benim hükmüm dışında hüküm yoktur, ben de o hükmümü resulüm ile size kuran olarak ilettim ve tamamladım" derken, üstelik peygamberin vefatından yüzlerce yıl sonra, üstelik kendisi bile bunu yazdırmamışken.. hem dini hükümler konusunda "kuran kadar önemli, hatta ayetleri bile neshedebilir" diyeceksin*, hem de bizzat bu dinin peygamberi ısrarla kendi sözlerini yazdırmayacak.. kuran allah katından elçi vasıtasıyla indirilmiş ve din o noktada tamamlanmıştır.. bunun üzerine rivayet yollu hüküm vs eklemek, allah a şirk koşmaktır, başka bişey değil..