bugün

1956 macar isyanı

çok kanlı olan bir devrimdir ve hala devrim mi karşı devrim mi olduğu tartışılmaktadır. almanya ile ittifak oluşturup 2. dunya savaşından yenik çıkan macaristan bu savaştan sonra doğu bloğunun içinde yer aldı. ancak özellikle stalin döneminde yoğunlaşan gerek din gerek siyasi düşünce baskısı güçlü bir muhalefetin bile hissedilemediği macaristanda ani bir devrimin başlamasına neden oldu.

once 16 ekimde szeget üniversitesinde ve daha sonra da 22 ekimde budapeşte teknik üniversitesinde ogrencilerin grevleriyle başlayan devrim daha sonra işçi sınıfı arasında da yayıldı ve halkın çok büyük bir kitlesini sardı. kalabalık kitleler sovyet askerlerinin macaristandan çekilmesi başta olmak üzere özgürlüklerin genişletilmesini ve de yeni bir hükümetin oluşturulmasını talep ediyorlardı. henüz kibrit yeni çakılmıştı ancak devrim kokusu hissedilebiliyordu. aynı dönemde polonyada ayaklanan işçilerin kanlı bir şekilde bastırılmasını protesto etmek ve işçilere destek vermek için macar aydınlarının en önemli kuruluşlarından olan macar yazarlar birliği bir yürüyüş organize etti. ancak yürüyüş akşam saatlerine doğru parlemento binasının önüne yaklaşık 300 bin lik bir kalabalıkla dayanmıştı. tam da bu anda genel sekreterden gelen hareketin karşı devrim olduğu açıklaması bardağı taşıran son damla oldu ve devrim şiddetle beraber başladı.

devrimciler kamu binalarını ele geçirmeye çalışırken polisle çatışmalar olmuş ancak belkide devrimin en önemli olayı olan aserlerin devrimcilerin yanında yer alması gerçekleşmişti.23 ekim askerlerin halka silahta dağıtması nedeni ile budapeşte de sıcak çatışmalar olmuştu ev devrim yayılıyordu. devrimciler ülkede ki silah fabrikalarını ele geçirdiler başta debrecen ve pecs olmak üzere macaristanın önemli sanayi şehirleri ele geçirildi.

bu durumdan rahatsız olan rusya devrimi soğutmak ve zaman kazanmak için hamlelerini yaptı devrimcilerin güvendiği bir isim olan imre nagy nin başkanlığında bir hükğmet kurulacağını ve özgürlüklerin genişletileceğini açıkladılar. nagy ise devrimcilere silah bırakma çağrısı yapıyor ancak sıkı yönetim ilan ederek rusyadan yardım istyiyordu. radyolarda sürekli anaslar yapıyordu. ancak nagy hareketin basit bir öğrenci hareketini çoktan aştığını anlayamamıştı. ülke genel anlamda devrimcilerin eline geçmişti kamu binaları boştu fabrikalar grevdeydi. işçi konseyleri sürekl toplantılar yapıyordu.

toplantıların en onemlilerinde 31 ekimde olanında 25 işçi koseyi önemli kararlar alarak kararları açkladılar.

1) fabrikalar işçilere aittir. işçiler devlete üretim ve kârın bir kısmını temel alarak hesaplanan bir vergi öderler.
2) fabrikanın en yüksek kontrol organı, işçiler tarafından demokratik yöntemlerle seçilen işçi konseyidir.
3) işçi konseyi 3 ila 9 üyeden oluşan bir yürütme kurulu seçer. yönetim kurulu konseyin yürütme makamı olarak hareket eder ve konsey tarafından alınmış kararları ve görevleri uygulamaya koyar.
4) işyeri yöneticisi, ücreti fabrika tarafından ödenerek çalıştırılır. yönetici ve diğer yönetici pozisyonundaki kişiler işçi konseyi tarafından seçilirler.
5) işyeri yöneticisi fabrikaya ilişkin tüm konularda işçi konseyine karşı sorumludur...
6) işyerinde çalışan tüm işçilerin işe alınması ve işten çıkarılması konusunda doğacak tüm anlaşmazlılarda karar hakkı işçi konseyine aittir.
7) işçi konseyi tüm bilânçoları görmek ve kârların kullanımına karar vermek hakkına sahiptir…

bu hareketlilik devam ederken yoğun baskılara dayanamayan nagy sonunda varşova paktıktan çıkacaklarını açıklamak zorunda kalmıştı ve sovyet askerlerine yarım gün süre vererek budapeşteyi terk etmelerini istemişti. işciler bu süre içinde çekilme olmazsa birleşerek rusyayı topraklardan süreceklerini duyurmuşlardı.

sovyetler ise varşova paktından çıkna görüşmeleri başlatarak zaman kazanmak ve devrimi soğutmak için hamle yaptı bu arada da çekilme görüşmeleri yapan komutanlarını tutuklatıyordu. en son alınan keskin bir kararla macaristana 200 bin sovyet askeri ve 6 bin tank gönderildi amaç karşı devrim olarak nitelendirilen devrimi bastırmaktı.

budapesştede günlerce sıcak ve kanlı çatışmalar sürdü özellikle ara sokaklarda ve işçilerin yoğun olduğu sanayi sitelerinde direniş alevleniyor ruslar silahla geçemezlerse tankla , tankla geçemezlerse hava bombardımanıyla saldırıyorlardı. direniş kırıldığında budapeştenin bir harabeden farkı yoktu.

budapesştenin dışında kararlılıkla sürdürülen direniş budapeşte düşünce rus ordularının o bölgelere kaydırılmasıyla daha kanlı bir hal aldı. en önemli drenişler czepel ve dunapentele de sürdü pecs de işçiler dağlarda aylarca savaştılar. kuşatılan dunapentele de ki işciler

alıntı
"dunapentele macaristan’a önderlik eden sosyalist kenttir. bu kentin tüm sakinleri işçidir ve iktidarı ellerinde tutmaktadırlar… tüm kent nüfusu silâh altındadır ve bundan da vazgeçmeyeceklerdir, çünkü kent halkı kentin fabrika ve evlerini kendi elleriyle inşa etmişlerdir… işçiler kenti faşizmin yanı sıra sovyet askerlerine karşı da savunacaklardır."
alıntı

açıklamasını yaptılar ve gerçektende direniş kırılamadı ancak ruslar hava bombardımanıyla sehri ele geçirmeyi başardılar.

bu direnişte işçi sınıfının en önemli eksikliği güçlü bir merkezin altında toplanamamış olmalarıydı.

direnişten sonra binlerce devrimci tutuklandı 2700 ü idam edildi**
çatışmalarda 25 bine yakın kişi hayatını kjaybetmiş ve 200 bin kişi ise avusturyaya kaçmıştır. macaristan devrimini karşı devrim olarak nitelendirmek macaristandaki devrimi ve misyonunu küçümsemeye ve aşağılamaya yöneliktir macaristanda yaşanan gerçek bir devrimdir ve yüksek kararlılık gerektirmiştir.