bugün

vozvrashcheniye

dhobi ghat (mumbai diaries) filmini hatırlatan, o havada olan, güzel veya kötü diye bir türlü nitelendiremediğim film. film güzel ilerliyor, "sonunda birşeyler olacak, adamın amacı açıklanacak" diye düşünürken bir bakmışsın film bitmiş.
baba profili kötü rolde mi iyi rolde mi kestiremedim mesela.
sonra o kadar odaklanılan kutu sulara gömülüp gitti. neydi o kutu. babanın o adaya o kutu için gittiği gayet aşikardı. goradaki kara kutu gibi sadece kameraya gösterip "acaba o neydi" diye sordurtmak bence sanatla bağdaşmaz. tamam senin eserini herkes anlayacak diye birşey yok, elbette istediğin unsuru istediğin yerde istediğin şekilde kullanırsın da, filmin tamamen o kutu etrafında döndüğünü düşündürecek kadar o kutuya odaklan ama sonu hüsran.
bence vakit kaybı izlemek. beğenenlere lafım yok. ama öyle abartıldığı kadar güzel değil. hele hele imdb de 8.1 almış olmasını hiç anlamadım. dram-gizem türlerinde birsürü film var bundan bin kat güzel olup da 6-7 puanlarda sürünen.