bugün

tatlı rüyalar

adı gibi tatlı bir kitap. başladığın gibi bitiyor. çıtır. ama ben başka bir noktaya parmak basıcam.
-alper canıgüz'ün sevdiğim yönü : psikanaliz merakı.
-alper canıgüz'ün sevmediğim yönü : bunu kitabın içerisinde gösterme şekli.
bu kitap için bakarsak üniversitedeki ders bölümleri sırf bunun için konulmuştu. oğullar ve rencide ruhlardaki son rüya sahnesi gibi. (#12370128)

kitaptan birkaç alıntı ;

--spoiler--

# evet , bir insanı gerçekten anlamak ve ona gerçekten de yardımcı olmak çok zor bir şey. Çoğu insanın kafası çelişkilerle , ruhu komplekslerle dolu ve ne istediğini bilmiyor. ama yine de , onun (kafka'nın) söylediklerini anlamaya çalışmak söylemedikleri hakkında fikir yürütmekten daha doğru geliyor bana. samimiyet , en azından onun kendisini yalnız hissetmemesini sağlayacaktır. ve bence hepimizin tek derdi profesör , bu dünyada yalnızız ; çok yalnızız.

# (bir anektodu freud'a göre yorumlarken sonuç olarak)
bunu anladığınıza göre , belki şunu da anlayabilirsiniz: "bazen bir penis sadece penistir"

# öte yandan ona karşı belli bir sempatisi olduğu da gerçekti. belki ara sıra görüşebilirlerdi ; iki eski arkadaş olarak. şevket hayli birikimli ve dost canlısı bir insandı. yalnız başına yürümesi pek zor yaşam yolunda birbirlerine destek olabilirlerdi. mesela şevket gelip , iyice demode kalmış ve son günlerde epeyi sorun çıkaran bilgisayarını bir elden geçirebilirdi. bilgisayarcı değil miydi? gelsin yapsındı pezevenk. eline mi yapışırdı yani?

--spoiler--

"okurken komikti şimdi söyleyince..." tadında oldu ama güzel kitap. *