laikçilerin seviyesine inmemek

hristiyan avrupadan getirilip müslüman ülkede uygulanmaya çalışılan ilkedir laiklik. fakat anavatanı hristiyan avrupa olduğu için türkiyede bir türlü oturmamıştır. ama şu gerçik ki laiklik kalıcı olmuştur, bugün hükümet üyelerinin dahi türkiye şeriat olsun diye ısrar edeceğini sanmıyorum, fakat bazı dini konularda getirilen özgürlükler laik kesimi hemen tedirgin etmekte.

ayrıca şöyle bir nokta var ki, incilde dünya hayatını düzenleyen pek şey yok, olanlar da mantıksız veya uygulama dışı, ayrıca incil reforme edildiği için insanlar tarafından kolay uygulanabilir hale gelmiş.

fakat kur'an böyle değil. kur'an dünya hayatıyla ilgili çok kesin emirler içeriyor, ticaret hayatında faize bulaşmayın diyor, nikah, miras, savaş hukuku vs. yani islamın kendisi zaten dünya hayatını düzenlerken, biz dini dünya işine karıştırmayalım dersek işte orda s.o.s veriyoruz. çünkü ortada büyük bir çelişki var. kur'an ayetleri o kadar dünya işlerine karışıyor ve bunlara öyle yaptırımlar getiriyor ki, insanın bunu dünya işlerine karıştırmaması mümkün değil. olan dindarlara oluyor. din allah tanımayan adam olayı hafife alıyor, diğer tarafta adam öbür dünya korkusuyla ikilemde kalıyor.

laiklik başkasına ait bir elbiseydi ve bunu bize aynen giydirmeye kalktılar. oysa diğer kişinin bedeni bizimkiyle aynı değildi, elbise uymadı, uymayınca sağı solu patlamaya başladı, yama yaptıkça o yamalar sırıttı. laiklik türkiyeye gelirken keşke daha dikkatli davranılsaydı, hristiyan toplumla müslüman topluma laikliğin aynı katılıkta uygulanamayacağı bilinseydi iyiydi. kemalistler küfür etmezse görüşümü belirtmiş oldum.