bugün

şirk dini

ülkemizin vehhabi/ selefi ajanlarıyla doldurulduğunu, suud sermayesi ve amerikan oryantalizminin iyi çalıştığını gösteren konu... şimdi bunların şeyhleri ya amerikan vatandaşıdır (edip yüksel, hamidullah gibi), veya masondur (efgani, abduh, reşid rıza gibi) veya mısır'daki mason/selefi bataklığında din öğrenmiştir (mustafa islamoğlu gibi) veya kemalist islam peşindedir (y. nuri öztürk gibi)...

bunlar hepsi islamı tahrip planıdır. ve islam'dan anladıkları hiçbir şey olmadığı halde, yatıp kalkıp dini konularla uğraştıkları için, millet de onları dini bir şey yapıyorlar zanneder...

şimdi ben bu konuların uzun zamandır farkında olan biri olarak, bunların çoğunn söylediklerine hiç değer vermem. nesine değer vereyim: adam diyor, bize allah yeter diyor, ondan sonra benim karşıma geçip din öğretmeye kalkıyor... sana yeten allah bize de yeter ebette; niye giriyorsun ki araya? ekşi'de bir arkadaşın sık sık verdiği örnekteki gibi, "kuran'daki islam diye kitap yazıyorlar"... lan islam kuran'daysa senin kitap ne ayak?

tabii metalmilitan ı, bir parça üstte tutuyorum bunlardan... ama çok değil... çünkü yukarıda söylediği şeylerin geneli şu keyfiyette: efendim, madde içinde madde içi bir alem var diyorlar, ışığın kuanta denen paketçikler halinde yayıldığını söylüyorlar, atomun elektron, proton gibi parçalara ayrıldığını söylüyorlar, ultraviyole ışınlardan enerji elde edilebileceğini iddia ediyorlar, şu, bu... konuya uzaktanbakan maddeci için atomaltı dünyası neyse, bunların gözünden tasavvuf da o... evladım sen bir girsene oraya, bir anlasana dilinden; bakalım aslında ne söylemiş adam da sen onu ne anlıyorsun... veya;

bu işin sekr dedikleri bir manevi sarhoşluk taraf vardır. velilerden sekr zamanında küfre benzeyen sözler dökülür. yine veliler derler ki, bu tür sözleri dikkate almayınız; susmak gereken yerde konuşmuştur... ama metalmilitan, tabii alıp yürüyor: "bunlar şeriata sığmazdır, küfürdür, şirktir..." tıpkı vehhabilerin ağzıyla konuşuyor... ama ben vehhabi değilim diyor... daha önce ben demiştim:

fikirlerin bağlı olduğu inançlar vardır. bir insan derse ki, allah birdir ve m....... o'nun eçisidir, o insan müslümandır. o'nun hayır, ben müslüman deilim demesi dikkate alınmaz. bir insan derse ki, tarih sınıf mücadelesidir ve bu mücadele proleterya diktatörlüğü ile son bulacaktır; o adam komünisttir, ben değilim dese de, kıymet belirtmez...
bunun gibi, metalmilitan da tasavvufa vehhabi bakış açısıyla bakıyor, sonra da ben vehhabi değilim diyor...

dahası, verdiğiörnekler içinde bariz yanlışları da var:

1. hallac-ı mansur'un kırmati olduğunu ve iblis'e taptığını kendisine kim söylediyse, muhakkak iblis'e tapan biridir. çünkü allah inanmışlarının hiçbiri, hallac'ı bu şekilde suçlamamışlardır. "dilini tutamadı, hata etti, cezasını çekecektir" demişlerdir. dikkat edin: hata etti, dilini tutamadı demişlerdir. kırmatilikle ne alakası var?

2. tasavvufta hulul yoktur. tecelli vardır, temessül vardır. bunların farkını bilmeden konuşuyor. nasıl ki yağmur tarlaya yararlıdır, ama dolu zararlıdır. metalmilitan, yağmuru dolu ile karıştırıyor... kimden işittiyse artık bu saçma sözleri...

3. muhiddin-i arabi panteisttir diyenlerin sözünü normalde hiç dinlemem. metalmilitan'ın hatırı var. çünkü ben muhiddin-i arabi'yi çok okumuşumdur. vahdet-i vüct'un panteizmle o kadar alakası yoktur ki, yağmur dolu örneği bile hafif kaçar bunun yanında... birisi siyahsa öbürü beyaz. anlatayım mı bahdet-i vücud'u biraz; çok uzayacak, okmayacaklar diye çekiniyorum: neyse, kendisi muhiddin-i arabi okusun ve öğrensin bu konuyu...gerek görülürse ben düzeltirim yanlışlarını...

4. mevlana'nın moğol ajanı olduğu komedisini ilk defa duymuyorum... mevlana hakkındaki en büyük palavralardan biri budur. şu: direnmemiştir. O'nun işi direnmek değil, belanın savuşmasını gözlemekti. hatta dediklerinin tam tersi: kahramanlık yapmıştır. müritlerini güney kasabalarına göndermiş, kendisi konya'da kalmış, moğolların halka zulmetmemesi için kendini öne atmıştır... gerekirse daha konuşurum...

ama hepsi bir yana: ben tasavvuf nedir diyorum. bana birtakım yalan yanlış, aslını anlamadıkları, yarımyamalak şeyler getirip "işte budur" diyorlar. hani şu doktor yanlış yaptı, bu doktor yanlış yaptı, ee tıbbı kaldırıp atalım mı? tıp diye bir şey var yahu, ondan ne haber?

ruh, ruh, ruh... nefsin esaretinden kurtarılması gereken ruh; insanın dünya memuriyeti... ve iş bunların dediği gibi,kuru şeriat bigisine veya spekülasyonuna değil, islamın bütün güzelliklerine varmıştır. islamın sanat, medeniyet, kültür ve insan fışkırışları, tasavvufa bağlı faaliyet içinden çıkmıştır. bedevi kafasından değil...